Örgütlü suçları seyredenler
Ülkede AKP iktidarı var, milletin can ve mal emniyetini koruyacak İçişleri Bakanlığı var, organize suç örgütleri ile mücadele edecek Emniyet Genel Müdürlüğü var, Adalet Bakanlığı var, bir de Tek Adam Rejimi var...
Mafya+siyaset iş birliği ile gazetecilere yönelik terör eylemleri zirve yaptı...
Organize saldırıları seyreden AKP iktidarı var.
Sokak ortasında elleri silahlı, sopalı maşalar dörderli beşerli saldırıları yaparlarken bu kez 25 kişi gazeteci, Halk TV yorumcusu Levent Gültekin'e saldırdılar.
Bir kişiye karşı 25 kişi...
Allah'tan da yargıdan da korkmaz alçaklar.
- Örnekleri ortada, saldır, döv, vur kır serbest kal...
Arkalarında;
- AKP ve MHP iktidar ortaklığının gücü var,
- Cumhur İttifakı'nın dağılmasından korkan AKP var,
- Örgütlü siyasi yapı var,
- Yandaş medya var,
- Siyasallaşan yargı var...
***
İnfaz timleri kurdular, terör estiriyorlar...
Siyasi savunma da şöyle;
- "Polis yakaladı, yargı serbest bıraktı..."
O yargı ki tam da siyasetin esiri olmuş durumda.
Hâkimi de cüppe giymeden duruşmaya çıkıyor.
Örgütlü organize suça girmesin diye, saldırganlar az ceza alsın diye kurgu yapıyor.
***
Bana ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı AKP eski milletvekili Selçuk Özdağ'a yapılan 2 saldırı bugün 2 ayrı mahkemede.
Saldıranlar aynı merkezin mensubu.
Özdağ'a Eğitim Sekreteri reisliğinde bir çete, bana İl Sekreteri reisliğinde farklı bir çete kalleşçe saldırdı.
Nedeni;
- Selçuk Özdağ'ın Devlet Bahçeli'yi eleştiren demeci ve o demeci yayınlamam.
Bana saldıranlar birkaç saat içinde, Özdağ'a saldırılanlar, birkaç gün tutuklanıp misafir edilip salıverildiler.
Dosyamın olduğu Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi, şu kararı verdi:
- "Basit yargılama usulü uygulanacak."
Avukatım Semih Ecer dedi ki;
- "Bu durumda ilk etapta bir duruşma yapılmayacak. Taraflar iddianameye karşı iddia ve savunmalarını 15 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirecekler. Ardından 21.05.2021 tarihinde dosya üzerinden karar verilecek. Bu karara karşı itiraz edildiğinde ise duruşma açılarak yargılamaya devam edilecek."
Vallahi billahi bravo...
İşte saldırganlar böyle teşvik edilir.
Örgütlü, organize suçu ortaya çıkarmamak için; "Basit Yargılama" uygulaması.
Yargı da mı siyasete esir?..
***
Değerli kardeşim, Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ'a 1 Temmuz 2019'da saldıran 7 kişi yakalandı ve saatler içinde serbest bırakıldı.
Aradan tam 19 ay geçti...
Saldırının iddianamesi hâlâ ortada yok, hâlâ dava açılmadı.
Savcı ne bekliyor?
Bu ülkede savcılar da hâkimler de siyasi baskıdan korkup ve görev yapamazsa kimi kime şikâyet edeceğiz?
Bu saldırı yetmedi.
9 Haziran 2020'de bu kez posta kutusuna mermi bırakılmasını Demirağ özetle şöyle yazdı;
- "Posta kutusuna mermi bırakmak klasik mafya yöntemidir.
- Gelip, evimin önünde infaz etmeye kalktınız! Susmadım! Susturmanın, sindirmenin, teslim almanın yöntemi ergen çocukların "Aşk mektubu" gibi posta kutusuna "Mektup" yerine "Mermi" koymak ancak ve ancak "Korkaklığın; haysiyetsizliğin, şerefsizlik ve alçaklığın" yansımasıdır...
- O polis ki artık siyasi iktidarın kolluk gücü olduğu için güvenlik kameraları önünde, delilleri ile evimin önünde "İnfaz" edilmem anında bile elleri-kolları bağlandı.
- Emir ile zanlılar 2 saatte serbest bırakıldı, aradan 1 yıl 1 ay geçtiği halde daha iddianame bile yazılmadı. (Bu yazının üzerinden 8 ay daha geçti hâlâ iddianame de dava da yok - OU)
- "Niye ölmedin?" diye sorulmadı bile. Savcı, "Şikâyetçi misin?" diye sormadı bile.
- Hâkimler Savcılar Kurulu'na sorduk cevap yok.
- "Adalet" ibaresi olan bakanlıktan da ses yok."
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a soruyorum, ne yapacaksınız?
- Hukuk reformu mu?
- İnsan Hakları Eylem Planı mı?
Boş verin bu ham hayalleri.
Yargıya siyasi baskı yapmayın, sadece yasaları uygulatın yeter.
Parti devleti değil hukuk devleti olalım.