“Ülkücü Hareket” ve Hakkı Öznur

Türkiye’nin önde gelen araştırmacı yazarlarından ömrünü Ülkücü Harekete Türk Milliyetçiliği ülküsüne vakfetmiş, 50 yıllık ülkücü, 40 yıla yaklaşık hukukumuz olan Hakkı Öznur’un 35 yıllık büyük bir emeğin ürünü olan 9 ciltlik 10 bin sayfalık dev eseri “Ülkücü Hareket” kitabının tanıtım toplantısına Fransa’da olduğum için katılamadım.

Medyadan takip ettim. Ömrünü Ülkücü hareket uğruna yaşamış, inançları için Ülkücü hareketin lideri Başbuğ ile birlikte ciddi bedeller ödemiş İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Müsavat Dervişoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ, Saadet Partisi TBMM Grup Başkanı Sayın Selçuk Özdağ, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş, Millî Yol Partisi Genel Başkanı Sayın Remzi Çayır ve İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt başta olmak üzere, Ülkücü Harekete mücadeleleri ile saygınlık kazandıran birçok milliyetçi yazar, düşünür dava adamı katılmış tek kelimeyle Ankara, Ülkücü Hareket açısından tarihî günlerden birini yaşamış.

Orada olmayı çok isterdim.

Muhsin Başkan’ın Hakkı Baba diye hitap ettiği Hakkı Öznur ağabey, tarihî tanıtım programı düzenlemiş, herkesi bir araya getirmiş tarihî buluşmayı sağlamış.

Zaten böyle bir büyük buluşmayı Ülkücü Hareketin kanaat önderlerinden ve en sevilen, saygı duyulan isimlerinden Hakkı Öznur sağlayabilirdi. Çünkü Başbuğ Alparslan Türkeş, Şehit Lider Muhsin Başkan başta olmak üzere bütün Ülkücü camia onu kişiliği, duruşu, karakteri ve ahlakından dolayı sevilen, beğenilen bir hatip, yazar ve dava adamıdır.

En dikkat çekici resim; Türkeş ve Yazıcıoğlu ailesinin yan yana oturması ve salonda onlara derin bir sevgi gösterilmesi olmuştur.

Tanıtım Toplantısı Programı 5 kuşak Ülkücüleri bir araya getirmiş, 9 ciltlik “Ülkücü Hareket” kitabını anlatan sinevizyonu, geldikten sonra izledim ve çok duygulandım… Mazide o kadar çok resim gözümün önünde canlanıverdi…

Hakkı Öznur her zaman Ülkücülerin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini savunmuştur. MHP, İYİ Parti, Zafer Partisi, BBP, Millî Yol Partisi, Anahtar Parti ve siyaset dışında olan STK’lar da dâhil herkes onunla görüşürler ziyaret ederler, hasbihal ederler. Görüş ve fikirlerine büyük önem verirler. Kimseyi ötekileştirmez, dışlamaz. Vefalıdır. Fedakârdır. Gönül insanıdır, kadirşinastır.

Ülkü Ocakları, Alperen Ocakları, Türk Ocakları, Milliyetçi Ülkücü üniversite gençliğinde seveni çoktur. Ocaklarda seminer ve konferans için çağırırlar gider; “Okuyun, kendinizi her alanda geliştirin, ilim, irfan yolundan sakın ayrılmayın. Fitneden fesattan uzak olun. Ülküdaşlık hukukuna saygılı olun. Ülkücü Ülkücün öz kardeşidir. Birbirinizi çok sevin birlik ve beraberlik içinde hareket edin. Tarihimize sahip çıkın Ülkücü Hareketin tarihini çok iyi öğrenin. Ülkücü Şehitlerimizi, dava önderlerimizi asla unutmayın. Daima onlarla ilgili anma programları yapın, Ülkücülük davaya adanmışlıktır” dediğine şahitlik ettik.

Hakkı Öznur her zaman “Ülkücüden mafya mafyadan Ülkücü olmaz” demiştir “Ülkücülük mafya düzenini yıkmak kökünü kazımaktır” demiştir. Ülkücü ilke ve değerlere bağlı hayatını ülkücü harekete adayan 35 yıldır yazdığı kitaplarla Türk fikir, kültür, demokrasi ve siyasi hayatına büyük katkılar sağlayan başta “Ülkücü Hareket” kitabı olmak üzere, “Derin Sol”, “1993 Örtülü Darbe”, “Muhsin Yazıcıoğlu Külliyatı”, “Ortadoğu’nun Cahşları” eserleriyle tarihe notlar/eserler bırakmıştır.

Hakkı ağabey kütüphanelerden çıkmaz… Mütevazı bir hayatı var. Evine dolmuş ve otobüsle gider. Onu arayan ya sahaflarda bulur, ya kütüphanelerde, ya da Taceddin Dergâhı’nda veya hareketin dervişi Nail emminin çay ocağında bulur. Hakkı Başkan, siyasetin içinde ama bir partiye aitlik tarafında değil, her ülkücünün yanında ve arkasında “bir ağabeydir”.

Bunları ifade ediyorum çünkü böylesine bir dava adamını, 35 yıllık çalışmasını eserleştirdiği tanıtım programını bile sabote etmeye cüret edenler çıktı!

Bu küçük grubu, çoğu lise talebesi olan genç çocukları birileri yine istismar etmeye kullanmaya kalkmışlardır. Yazık, çok yazık!.. Sinan Ateş’in cinayetindeki karanlıklar devam ederken, kimin ne yaptığına bu kadar müdahale etme hakkını kim, kimden nasıl alıyor?

Bundan 30 yıl önce “Hain Muhsin” diye bağıranlar yıllar sonra Şehit Muhsin Başkan’dan özür dileyip helallik istemişlerdir.

Hakkı Öznur ağabeye bu provokasyonu sordum şöyle söyledi; “Tanıtım programının davetiyesini herkese verdim. Programdan 1 hafta önce MHP Genel Merkezine giderek Genel Başkan Yardımcısı, 35 yıllık hukukumuz olan Sayın Yaşar Yıldırım’a davetiye verdim ve yarım saat oturduk. Birlikte çay içtik, davetiye verilirken fotoğraf çekildik. Birçoğu arkadaşım olan Başkanlık Divanı üyelerine ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin davetiyesini özel kaleme bıraktım. MHP Genel Merkezinde bulunan beni tanıyan ve seven bazı MHP mensuplarıyla sohbet ettik ve birlikte çay içtik.” Bunları da değerli Yeniçağ okuyucularımızın bilmesi lazım.

Ülkücü Hareketin, Milliyetçi Hareketin tarihini yazmasını 1990 yılında bizzat başbuğumuz Alparslan Türkeş istemiş ve Muhsin Başkan da büyük destek vermiştir. Kitabın mukaddimesinde Ülkücü Hareketin hikâyesi de geniş biçimde anlatılmaktadır.

2016 Eylül’ünde bizleri MHP’ye sızmak iddiası ile gözaltına aldıranlar ve bu gözaltına “şu an ülkemizde gözaltında hiçbir ülkücü yoktur” diye paylaşım yapanlara şiddetle tavsiye ediyorum bu eseri. Başucundan ayırmasınlar. Takdirden, tasdikten vazgeçtik, huzurumuzu bozmasınlar yeter.

40 yıla yaklaşan hukukumuzla değerli ağabeyim, ülküdaşım Hakkı Öznur’u tebrik ediyorum. 12 Eylül sonrasını anlattığı 4 ciltlik çalışmasını da heyecanla bekliyorum.

Bu tarihî eseri yayınlayan Polietika Yayınevinin Genel Yayın Yönetmeni Dr. İsmail Yıldız’ı ve çalışma arkadaşlarını yürekten kutluyorum. Kitabı https://yuzdeiki.com/dan temin etmenizi tavsiye ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları