Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

NATO ve AB'nin şer planlarına dikkat!..

ABD, AB ve AB''nin güçlü devletleri Almanya ile Fransa''nın yönlendirdiği NATO, Türkiye ve Kıbrıs Türk Halkı''nın/KKTC''nin kuyusunu kazmayı sürdürmektedir. Bunların müttefikliği, stratejik ortaklığı, dostluğu, komşuluğu sadece laftan ibarettir. Şu soruları sormak lazımdır; Türkiye 60 yıldan fazladır neden AB kapısı önünde bekletiliyor? NATO Türkiye''ye karşı mükellefiyetlerini neden yerine getirmiyor? Tatbikat senaryolarında Türkiye neden hedefe konmakta? NATO''nun lideri konumundaki ABD komşularımıza yaptığı askeri yığınaklarla Türkiye''yi neden ablukaya almaya, etrafımızda neden şer ekseni oluşturmaya çalışmakta?

AB''nin bir Hristiyan kulübü olduğu bir yana, Türkiye''nin tam üye yapılmamasının çeşitli nedenleri vardır. Tarihi, askeri, siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel birçok nedenden dolayı Türkiye tam üye yapılmamaktadır. Türkiye, AB üyesi birçok ülkeden daha kalkınmış, daha stratejik konumda olmasına rağmen ve en önemlisi dinler arası çatışmada önemli görevler üstlenebilecek konumda olmasına rağmen AB''ye alınmamıştır. Tam üye yapılmamasının en önemli nedenlerden biri de Almanya ve Fransa''nın AB içerisinde elde ettikleri gücü Türkiye ile paylaşmak istememeleridir. Türkiye''nin çeşitli kez dış tehditler karşısında kalmasına NATO sessiz kalmış, terörle mücadelesine destek verilmezken, sözde dost ve müttefik ABD, askerimizin başına torba geçirmeye bile kalkışmıştır. Kısacası NATO üyeliğimiz ve AB ile ilişkilerimiz muhakkak gözden geçirilmeli ve yeniden değerlendirilmelidir. NATO ile AB arasında Rusya ve Çin''e karşı işbirliğinin artırılması, Ukrayna''ya desteğin sürdürülmesi, iki taraf arasındaki işbirliğinin bir sonraki seviyeye taşınması amacıyla birkaç gün önce imzalanan ortak bildiri doğru okunmalıdır. Bildiride her ne kadar da Rusya ve Çin tehdidinden bahsedilmiş ise de bana göre esas hedefler arasında Güney Kıbrıs''ın NATO''ya üye yapılması ve Türkiye ile KKTC''nin hedefe konmasını içeren planın devreye sokulması vardır.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi''nin(GKRY) NATO''ya katılım başvurusunda bulunması ihtimaline dair haberler, uzunca bir süredir Rum basınında manşetlerdeki yerini almaktadır. Güney Kıbrıs''ın NATO''ya katılım için ev ödevini yaptığını, ancak konuyla ilgili olarak Türkiye engelinin bulunduğunu yazan Rum gazeteleri, NATO konusu ve Barış İçin Ortaklığa katılımın, görev süresinin başından bu yana Anastasiadis hükümetinin ilgisini çektiğini ifade etmektedir. GKRY Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, yakın zamanda yaptığı bir açıklamasında konunun Rum kesimini meşgul eden bir şey olduğunu kabul ederken, Rum kesiminin konuyla ilgili gerekli ev ödevini yaptığını da söyledi. Kasulidis''in, Dışişleri Bakanlığı''nda, Güney Kıbrıs''ın NATO''ya veya Barış İçin Ortaklığa katılım konusuyla ilgili olarak çeşitli belgeler/raporlar hazırlandığını ifade ettiği de Rum medyasına yansıdı.

Başta Fransa olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin PESCO''yu (Savunma Alanında Daimi Yapılandırılmış İşbirliği) NATO''ya destek olarak güçlendirme gayretlerinin arkasında Türkiye''ye kurulacak tuzaklar olduğu unutulmamalıdır. Ekonomik ve sosyal olarak çökmüş bir Türkiye yaratarak, hatta bir iç savaş planı yaparak Türkiye''nin bölünmesi ve emperyalizmin boyunduruğu altına girmesi için bazı merkezler iş başındadır. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine kısa bir süre kala, 1970''lerin Türkiye''sindeki gibi kardeşin kardeşe düşürüldüğü kaotik ortam yaratılması için dış merkezlerin hummalı çalışmalar içerisinde olduğu sır değildir. Yukarıda belirttiğim tehlikelere ek olarak ,Avrupa Birliği ülkelerinin 2022 yılı savunma harcamalarının 250 milyar avro seviyesinde olduğu açıklandı. Litvanya, Letonya''dan sonra Yunanistan ve GKRY savunma bütçeleri en yüksek ülkeler olarak sıralandı. GKRY''nin resmî savunma harcaması 200 milyon avro olarak açıklanırken, bu rakamın AB ve ABD''nin hibeleriyle 1.5-2 milyar düzeyinde olduğu güvenilir kaynaklarca bildirildi. Yunanistan ile Rum Yönetimi, PESCO''nun gücü yanında NATO desteğini de arkalarına alarak Türk askeri varlığına karşı yeni bir denge kurmaya çalışmaktadır. ABD,Fransa ve Almanya''ya Kıbrıs''ta üs kurmaları için olanaklar sağlanırken, AB''nin Akdeniz''de daimi donanma bulundurarak bölgede söz sahibi aktörler arasına katılması çalışmaları sürmektedir. Almanya Eski Savunma Bakanı Ursula von der Leyen''in Avrupa''nın siyasetine yön veren Avrupa Komisyonu Başkanlığı''na getirilmesinin nedeninin, önümüzdeki süreçte AB''nin askeri hedeflerini PESCO vasıtasıyla ileriye taşıma misyonuna ağırlık verilmesi olduğu da unutulmamalıdır. NATO ve AB''nin şer planlarına karşı muhakkak uyanık olunmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları