Milliyetçi siyaset en kritik eşikte
Milliyetçiler açısından ne trajik bir durum değil mi? 16 Ekim 1958'i başlangıç sayarsak eğer Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi kurulduğundan bu yana yarım yüzyıldan fazla zaman geçmiş ama milliyetçiler Başbakan çıkaramamış…
Büyüyünce Millî Görüş gömleği giyecek olan ve o tarihte ancak üç-dört yaşına bulunan çocuklar daha sonra aralarından 4 Başbakan, 2 Cumhurbaşkanı çıkardılar… Böyle giderse bir de Devlet Başkanı çıkaracaklar… Nedenleri, niçinleri, nasılları tartışılabilir ama sonuç bu…
Ortada garip bir durum var… 'Türkiye'nin sosyo-politik kimlik algısı' adlı anket çalışmasında deneklere kendilerini nasıl tanımladıkları soruluyor… Denekler birden fazla şıkkı işaretleyebiliyor… En yüksek oran 'milliyetçi'de çıkıyor… İnsanımızın yüzde 71.6'sı 'tek kimliği' veya 'kimliklerinden birisi' olarak 'milliyetçi'liği seçiyor… Ayrıca sorulmadığı için bu rakamın içinde elbette farklı etnik kimliklerin milliyetçiliği de bulunuyor…
Bazı illerdeki milliyetçilik seviyesine göz gezdirelim: Adana yüzde 65, Ankara yüzde 76.4, Antalya yüzde 82.4, Balıkesir yüzde 85.6, Bursa yüzde 84.4, Elazığ yüzde 73.5, Erzurum yüzde 89.3, Gaziantep yüzde 72.8, Gümüşhane yüzde 97.9, Hatay yüzde 66.8, Mersin yüzde 77.7, İstanbul yüzde 65.1, İzmir yüzde 66.8, Kastamonu yüzde 87.2, Kayseri yüzde 83.6, Kırşehir yüzde 83.9, Konya yüzde 84.2, Malatya yüzde 72.2, Kahramanmaraş yüzde 80.1, Muğla yüzde 83.6, Niğde yüzde 84.3, Ordu yüzde 90.8, Rize yüzde 92.1, Samsun yüzde 87.5, Sivas yüzde 79, Tokat yüzde 90, Trabzon yüzde 90.1, Uşak yüzde 77.8, Yozgat yüzde 89.5, Zonguldak yüzde 85.9, Aksaray yüzde 88.6, Bayburt yüzde 91.7, Kırıkkale yüzde 77.9, Iğdır yüzde 62.6, Yalova yüzde 75.2…
***
Deneğin birden fazla şıkkı işaretleyebildiği ankette diğer şıklar şu şekilde sıralanıyor: Laik yüzde 61.9, Dindar yüzde 58.7, Muhafazakâr yüzde 54.4, Kemalist yüzde 47.1, Sosyal Demokrat yüzde 44.1, Ülkücü 18.9, Sosyalist 18.8…
Deneklerin bu kavramlardan, özellikle milliyetçilikten ne anladığı, nasıl yorumladığı ve 'milliyetçiyim' diyen bütün deneklerin milliyetçiliği nasıl farklı yorumlayabildiği elbette başka araştırmaların konuları… Ama şu bir gerçek ki, sıfat olarak en çok paylaşılan kimlik milliyetçilik…
Rakamlardan da anlaşılıyor ki, Türk siyasetinin en büyük çelişkilerinden birisi 'milliyetçi' ile 'milliyetçi kuruluşlar' arasındaki kopukluk… 'Milliyetçi'liği kimliği veya kimliklerinden birisi olarak seçenlerin yüzde 80'lere ulaştığı birçok ilden MHP milletvekili çıkaramıyor… Buna karşılık milliyetçiliği ayağının altına aldığını açıkça ilân eden ve her türlü milliyetçiliğe karşı olduklarını gizlemeyen bir yapı o illerin çoğundan tulum çıkarabiliyor!..
Klasik Türk milliyetçiliğine karşı alenî hücum hâlinde bulunan ve illa da milliyetçilikten söz edecekse bunu yol, köprü, baraj, havaalanı gibi maddi unsurlar üzerinden başkalaştıran ve 'hizmet'le sınırlayan AKP, kendisini milliyetçi diye tanımlayanlardan bu denli yüksek destek almasaydı ne oylarını pekiştirerek iktidarını bu denli sürdürebilirdi, ne de iki Cumhurbaşkanı çıkarabilirdi…
***
Fiili durum, halkı ve onun büyük kesimini oluşturan milliyetçileri suçlayarak, onları idraksizlikle itham ederek işin içinden çıkılabilecek kadar basit değil… Bir millet topyekûn cinnet geçiriyor olamayacağına göre, başkaca birçok sebep bir araya geliyor ve sonuç doğuyor…
'Millet'le 'milliyetçi kuruluşları yönetenler' arasında aşılması gereken bir güven ve ikna problemi var… Bu problem aşılmadıkça yenilgiler sıradanlaşıyor, siyasete hâkim olan ve son kertede milliyetçiliğin aleyhine olan döngü bir türü kırılamıyor… Dolayısıyla seçimler birbirinin tekrarı niteliğine kavuşuyor…
Seçimlerin iki ana unsuru var: 'Oy verenler' ve 'oy isteyenler'… Sonuçların değişmesi için iki taraftan birinin değişmesi gerekiyor… 'Oy verenler' yani 'millet' değişmeyeceğine göre geriye tek bir seçenek kalıyor!..
Aksi hâlde CKMP kurulduğunda henüz bebek sayılabilecek yaştaki birisi 'kendisini milliyetçi olarak tanımlayan' çoğunluğun da desteğiyle Devlet Başkanlığı'na yürür… Siyasetteki yarım yüzyılını 8 yıl önce aşmış olan milliyetçi hareketin varlığı ve etkisi daha da zayıflayabilir… Kritik eşik burası ve milliyetçi siyasetin kaybedecek daha fazla vakti yok…