Millet neden bile bile açlığa mahkûm ediliyor?
"Kabine toplantısı"ndan önce gündemin, Erdoğan''ın 10 büyükelçinin "istenmeyen adam" ilan edilmesi için verdiği talimat ve koronavirüs salgını olacağı, İtalya''nın Başkenti Roma''da yapılacak olan G20 Liderler Zirvesi öncesi son hazırlıkların görüşüleceği, terörle mücadelenin de ele alınacağına dair haberler vardı.
Erdoğan, toplantıdan önce de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü.
***
Peki halkın gündeminde ne var? Ekonomi yönetimindeki yanlış kararlar sonucunda, Türk parasının baş aşağı gitmesi, akaryakıta ve bağlı olarak bütün ürünlere zam yapılması değil mi?
Burada bir soru akla geliyor:
-Seçim sonuçlarını her zaman ekonomideki durum belirler. Öyleyse iktidar neden ülke ekonomisini bozmaya dönük yanlış kararlarda ısrar ediyor?
Merkez Bankası''ndan 128 milyar doların buhar olmasına çelişkili açıklamalar getirdiler ama ne olduysa ondan sonra oldu. Bilinçli olarak ülke ekonomisini bozmaya karar vermiş olsalar, bundan daha fazla ne yapabilirlerdi? Öyle ya kasayı boşaltmışlar! Şimdi "doldurduk" diyorlar ama muhalefete göre Merkez Bankası rezervleri 45 milyar dolar ekside...
Ekonomi bu kadar bozulmuşken iktidar, halkı, 10 büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilip edilmemesi konusuyla meşgul ediyor. Krizin asıl sebebi, iktidarın yargıya müdahalesidir ama sanki bütün suç, "filanca şahsı serbest bırakın" diyen ülkelerin imiş gibi davranıyorlar.
Ekonomideki kaos ve büyükelçiler krizi sürerken Hukuk Tarihi Sempozyumu''nda konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Ülkemizde Kanun-i Esasi''nin 1876 gibi çok da geç olmayan bir tarihte ortaya çıktığını görüyoruz. 1921 Anayasası''nın 100''üncü yılındayız. Bakıldığında azımsanmayacak bir birikim ortadadır. Bu birikimi alarak da sivil, demokratik, özgürlükçü anayasa yapma imkânı vardır" dedi. Yani Cumhurbaşkanlığı Sistemi''ne geçiş için yapılan değişikliklerin, Anayasa''yı sivil, demokratik ve özgürlükçü hale getirmediğini itiraf etmiş oluyor.
Tabii bu değişikliği, 15 Temmuz''u "Allah''ın lütfu olarak" gördükleri için işi aceleye getirdiler ama 2023, 2053 ve 2071 vizyonları için daha fazlasına ihtiyaç duyuyorlar.
***
"Yeni bir Anayasa" demek yeni bir devlet kurmak demektir. Bunun için toplumun bütün dengelerinin sarsılması, ekonominin bozulması, komşularla hatta en çok ihracat yapılan Batı ülkeleriyle sorun çıkarmaları gerekiyor ki mevcut devleti tarihe gömerek yeni bir devlet kurabilsinler! Ekonomide ve uluslararası ilişkilerde bu kadar kötü yönetim, ancak bu şekilde izah edilebilir. Devlet kasasından bir kalemde 128 milyar boşaltılmasının sebebi ancak böyle bir planlama olabilir. Kaldı ki yıllar içinde boşaltılan paranın miktarı çok daha büyüktür...
***
Yeni bir devlet kurmakta olduklarını, bunun için "hukuk reformu süreci"nin devam edeceğini ben söylemiyorum, kendileri defalarca açıkladı!
Durum böyleyken, muhalefet de Anayasa konusunda benzer çalışmalar yapıyor.
AKP kurmaylarının, "muhalefet katkı sunarsa orta bir yolda buluşulabilir." dediği ifade ediliyor.
***
Sahi bir de BOP projesi vardı değil mi?
Neydi bu projenin hedefi? Türkiye dahil 22 İslam ülkesinin haritasını değiştirmek değil mi? ,
Takipçilerimizden Murat Lokmanoğlu, "BOP''un amacı Anadolu coğrafyasından Türk''ü yok etmek. Milletimizi açlığa mahkûm ettiler. Kendi vatanında böylesine bir zulüm gören başka millet yoktur." diyor.
Millet açlığa mahkûm edilecek ki, ekmek kaygısından vatanın altından çekilmekte olduğunu anlamasın veya anlasa bile çaresizlik içinde beklesin! Böyle değilse, ekonomiyi neden bozduklarını, ülkeyi neden yağmaladıklarını izah etsinler!
Yine bilmeleri gerekir ki, millet daha kötü şartlarda dahi egemenliğine ve bağımsızlığına sahip çıkmıştır!