''Millet İttifakı güven yitiriyor!''

Prof. Dr. Tolga Yarman, zaman zaman görüşlerini yazılarını benimle paylaşır. Son olarak "CHP Yönetimi ve Millet İttifakı Unsurlarına Çağrı" başlıklı yazısını gönderdi. Yazının ana fikri "Millet İttifakı güven yitirmektedir; giderek, seçmen kaçırmakta, kuvvetlenebilecekken zayıflamaktadır." şeklinde...

Tolga Hoca bu tespitini, ağırlıklı olarak Millet İttifakı''nın Cumhurbaşkanı adayını belirlemesi konusundaki endişelere bağlıyor.

***

Tolga Hoca''nın uyarıları özetle şöyle:

* "CHP içindeki parti içi demokrasinin makineleri durmuş vaziyettedir ve önümüzde, ihtimal olarak bulunan baskın seçim dahil, olağan seçimle, parti içi kongre seçimlerinin örtüşmemesi için, CHP Yönetimi''nin, daha fazla gecikmeden ve hızlandırılmış bir parti içi seçim takvimini, açıklaması, hayati önem taşımaktadır.

*Esas hayatî olan, Cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere, bir yöntemin, istişare edilip yürürlüğe konmasıdır… Cumhurbaşkanı adayının telaffuzu, yekten altı çift dudak arasına bırakılmamalıdır. Bırakılırsa, muhakkak hayal kırıklıkları yaşanacak ve ittifaktan kopmalar vücut bulacaktır…

*Millet İttifakı''nın, Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesini, ayrıca bir şölene çevirmek, seçimin açık ara kazanılmasının, baş koşuludur. ''Ekmek için ekmel'' örneğindeki gibi, dış telkinli ve altı çift dudak arasından çıkacak Cumhurbaşkanı adayı, başımıza hiç aklımıza gelmeyen çoraplar örebilecektir…

*En çok korkulacak bir musibet; dış odakların, Türkiye''yi, bir mezhebi yırtılmaya taşımak isteyebilecek olmalarıdır…"

***

Tolga Hoca, ayrıca Ergenekon-Balyoz ve Asker Casusluk gibi Türk Ordusu''na kumpas olduğu iktidar tarafından dahi kabul edilen davaların yeniden açılmak istenmesi karşısında, şaşırtıcı derecede geç kalmış bir çizgide, "Balyoz mağdurlarıyla helalleşeceğiz" yönündeki beyanların, bu konularda hassas olan ''CHP''nin has evlatları''nı, neden küstürdüğünü de şöyle anlatıyor:

"Balyoz ve Ergenekon davalarına, kürek kürek sahte delil yığan, sahte delil üretme merkezleri ve buralarda sahte delil üreten ajanlar hakkında aradan, yıllar geçtiği halde, hala daha Türkiye Büyük Millet Meclisi''nde, tek bir soruşturma önergesi verilmemesi, söz konusu helalleşme tavrının gayrı samimi olduğu konusunda, ciddi endişelere sebep olmaktadır."

***

Benim gördüğüm ise şudur:

"Millet İttifakı''nı genişleteceğiz" diye yola çıkılmıştır ama masadaki parti sayısı arttıkça tabandaki ittifak daralmaktadır!

Ülkenin bugünkü duruma gelmesinde rolü olanlardan medet umulması, ittifaka zarar vermektedir.

Yine "pandemi" gibi tarihin en büyük küresel sahtekârlığının yürürlükte olduğu bir zamanda, iktidar dışardaki güç odaklarının kurallarını harfiyen uygularken, CHP''li bazı milletvekillerinin, topluma daha katı kurallar dayatılmasını istemesi, Kuvayı Milliye söylemlerini boşa çıkarmıştır...

Partinin Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala ile birlikte anılır olması, iktidarın ABD-İngiltere dayatmasıyla giriştiği açılım politikalarını ve FETÖ''ye her istediğini vermesini bile unutturmaktadır...

AKP iktidarının "ülkenin üzerinden bir çekirge sürüsü gibi geçerek" cumhuriyet tarihi boyunca oluşturulan stratejik sanayi tesislerini, şeker fabrikalarını satıp savması, dış dayatmalar ile tarım ve hayvancılığı yok olmaya doğru sürüklemesi, zeytinlikleri bile sökmeye başlaması, bir tarım ülkesi olan Türkiye''yi, ayçiçek yağı örneğinde olduğu gibi bir gıda krizine sürüklemesi karşısında, ortaya konulan muhalefet yetersizdir.

Madenlerde ise devlet payı, işgal edilmiş Irak''ın bile altına düşürülmüştür ama yıllardır konuyu gündeme getiren bile yoktur!

***

Halka, "Biz bütün bu sorunların altından milli bir projeyle kalkarız" mesajını ve güvenini verebilmek için hazırlık yapmak yerine, küresel dayatmalara nasıl uyum sağlanacağı anlatılmaktadır!

Küresel güçlerin işlerini görmekte olan bir iktidar var zaten! Halka dayanan milli bir model ve ona uygun kadro ortaya koymadıkça, AKP bu kadar yıprandığı halde alternatif olamazsınız!

Yazarın Diğer Yazıları