MHP aday listesi neyi anlatıyor?
Ankara'da yaygın görüş şu: 7 Haziran seçim sonuçlarından en fazla memnun olan parti MHP'ydi. "Neden" sorusuna verilen cevap her şeyi açıklıyor: "Yeni aday listelerine bakınca en az değişiklik MHP'de yaşandı da ondan!"
Gerçekten de MHP listesi bir iki değişiklik dışında önceki listeye çok yakın. Bu da önceki seçim sonucunun parti yönetimince yeterli görüldüğü gibi bir algıya yol açıyor. Doğrusu tartışmaya açık bir durum.
Adana'dan ders çıkarılmamış. Bir yıl önce mahalli seçimleri MHP'ye kazandıran oy, neden genel seçimlerde aşağıya düşmüş, bunda listenin ne gibi rolü var diye dert edilmemiş. Aynı adaylarda ısrar edilmiş. Adana'yla uzaktan yakından ilgisi olmayan 'kontenjan' aday daha önce seçim bölgesi Ankara'da yerel seçimlerde Mansur Yavaş karşısında ezilmişti. Önceki MHP oyunun üçte birini bile alamamış Mevlüt Karakaya'nın bu başarıya(!) karşılık Adana'da liste başı yapılarak tekrar tekrar ödüllendirilmesi ilginç! Genel Başkan'ın bu kontenjanının Adana'ya nasıl sıkıntı verdiği anlaşılan pek umursanmamış. Diğer yandan milliyetçiler tarafından çok sevilen Yörük Ali Paşa'nın liste dışı bırakılması Adana'da bir başka handikapı oluşturuyor.
Keza Mersin. Yine listenin başında bir 'yabancı' var. 'Nasıl olsa Mersin garanti' denilerek bir başka kontenjan Oktay Öztürk ilk sıraya yine yerleştirilmiş. Ve yine tıpkı Adana gibi bir yıl önce belediye seçimini kazandıran oyun 7 Haziran'da niye düştüğü, listenin bunda ne gibi etkisi olduğu umursanmamış.
Hatay'daki değişiklik olumlu yansıyabilir MHP'ye. Önce ağabey, sonra kardeşten oluşan ve yıllardır birinci sırayı bloke ederek 'hanedan' görüntüsü veren anlayış nihayet son buldu. Tıpkı Hatay gibi bir başka blokaj da Aydın'da vardı... Burada Ali Uzunırmak'ın artık liste dışı bırakılmış olması, Aydın'da siyaset düşünen ama önünün kapalı olduğunu gören genç ve dinamik partililere heyecan verecektir. Şimdilik tek dezavantaj Ali Uzunırmak'ın yerine birinci sıraya getirilen Nazilli kökenli Deniz Depboylu'nun teşkilatlarca nasıl kabul göreceği.
İzmir ilginç. Daha üç ay önce seçilen ikinci sıra milletvekilleri, üçüncü sıralardaki kadın adaylarla değiştirildi. Bununla ilgili önemli ayrıntıları daha sonra paylaşacağız. Son seçimde HDP'nin gerisinde kalan İstanbul'da da iki kadın vakası var. Daha önce Radikal'e verdiği röportajla neredeyse HDP'liler gibi konuşan ve bunu yalanlayacak bir tekzip yayınlatmayan Arzu Erdem dördüncü sıradan üçüncü sıraya terfi etmiş durumda.
Diğer kadın aday Meral Akşener ise bizlerin bildiği ve asla sürpriz sayılmayacak şekilde liste dışında bırakıldı. Parti içindeki en popüler isimlerden olan ve başka seçmen grupları baz alındığında etkisi en yüksek isimlerden birisi olan Meral Akşener'in tasfiyesi çok ciddi sıkıntı doğuracağa benziyor. Çünkü liste dışı bırakılmasıyla ilgili yorumlar genellikle Devlet Bahçeli'ye ağır suçlamalar biriktiriyor. Bunu hemen her yerde, her sokak başında, her evde, her sosyal ortamda gözlemek mümkün. Hatta biraz daha ileri gidelim, bir seçim başarısızlığı oluşması durumunda, en ağır suçlamaların bu uygulamadan dolayı geleceği kesin. Arzu Erdem'i ödüllendiren, AKP'nin bakanlık teklifini reddeden Meral Akşener'i cezalandıran bir fotoğrafın izahı, kolay yapılamayacak gibi.
Ankara'da Erkan Haberal'ın artık seçilecek yere getirilmiş olması önemli. Önceki seçimde adayların hiçbir varlığı gözükmezken, seçilemeyeceği riskini göre göre bütün kampanyayı neredeyse o üstlenmişti. Tek başına direndi ve Ankara'da MHP'nin varlığını o ispatladı. Haberal, Ankara'da yata yata seçilmeye alışmış diğer milletvekili adayları için de bir avantaj.
MHP listesine göz gezdirdiğimizde göze çarpan en büyük özellik, Genel Başkan kontenjanı kurmayların yerleştirildikleri illerde, 'yük' gibi algılanması. Tırnaklarıyla kaza kaza değil, Genel Başkan'a yakınlıklarıyla 'banko' yerlere atanıyor olduklarına ilişkin yargı var. Bu da zaman zaman isteksizliğe ve ilgisizliğe dönüşüyor.
7 Haziran listesinin hemen hemen aynen korunmuş olması, o seçimde alınan oyun yeterli görüldüğü, böylece iktidar iddiası taşınmadığı gibi hava yayıyor. Enerjisinden yararlanılması beklenen teşkilat mensuplarında seçim, rutin bir işleme dönüşüyor. İşin bir de teşkilat yoklaması boyutu var. Bunların yapılması ve değerlendirilmesi şeffaf olmadığı için ciddiye alınmadığını da söylemek durumundayız.
Özetle bu liste, ne teşkilatların, ne de parti kurmaylarının listesi olarak görülüyor. Bu liste günahıyla sevabıyla Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin listesi olarak belirlenmiş durumda. Seçim akşamı ortaya çıkacak başarı da onundur, başarısızlık da. Bahçeli kararlılık göstermiş, diğer parti liderlerine göre çok daha titiz bir şekilde listesinin arkasında durmuştur.
Gerçekten MHP listesinde işin özeti 'önceki sonuçlara razı' bir görüntüdür. Kimse kızmasın ama bu liste olduğu gibi kalmak, büyümek de küçülmek de istemeyen parti yakıştırmalarına destek listesi gibi durmaktadır. Her seçimde YSK'ya son saatte teslim eden, hatta 2007 örneğinde olduğu gibi listeyi sonra tamamlayan MHP Genel Merkezi'nin bu defa listesini bir gün önceden açıklaması, bir yığın komplo teorisine de kapı aralamış oldu.