Meclis’e giden engebeli yol!..
Atatürk'le ilgili kitaplar arasında İpek Çalışlar'ın yazdığı ‘Mustafa Kemal Atatürk-Mücadelesi ve Özel Hayatı’nın (Yapı Kredi Yayınları) özel bir yeri var.
Titiz bir çalışmanın ürünü kitapta Mustafa Kemal'in 105 yıl önce bugün yani 27 Aralık 1919’da Ankara'ya gelişi, sonrasında yaşananlar ve 23 Nisan 1920’de Meclisin açılışı pek bilinmeyen yönleriyle anlatılıyor.
Özetleyerek nakledeyim:
- Mustafa Kemal'in Ankara'daki ilk ikametgâhı Ziraat Mektebi'ydi.
Konumu nedeniyle burada yeterli güvenlik önlemi alınamıyordu.
Padişaha bağlı kuvvetler ile kimi çetelerin saldırısından endişe edildiği için Harp Okulu'ndan arkadaşı Arif (Ayıcı) elinde tabancası ile muhafızlık yapıyordu.
Arif, Mustafa Kemal için hazırlanan her yiyeceği-içeceği tadar, kontrolden geçirirdi.
- Bir süre sonra Ankara istasyonunda Direksiyon adı verilen binaya taşınıldı.
Mustafa Kemal'in Ziraat Mektebi'nde kullandığı siyah mektep karyolası da buraya getirilmişti.
Bunu öğrenen Bulgurcuzade Mehmet Efendi güzel bir beyaz karyola gönderdi.
- Direksiyon binasında Mustafa Kemal'in odasına her gece bir mum koyan Ali Çavuş, mumlar tükendiği için bir gece lamba koymuştu.
Mustafa Kemal, ertesi sabah bir türlü uyanmıyordu. Zehirlenmişti.
Ali Çavuş kapıyı omuzlayarak içeri girip Mustafa Kemal'i yarı baygın açık havaya çıkardı.
- O günlerin Ankara'sı çok yoksuldu.
Özellikle 1916'da çıkan ve başta Ermenilerin oturduğu mahalle olmak üzere kasabanın yaklaşık yarısını yok eden yangının ardından yoksulluk daha da artmıştı.
Geceleri kasaba ürkütücü bir karanlıkta kaybolur, çamur deryası yollarda içinde mumlar yanan teneke fenerlerle gezilirdi. Tehlike; çetelerden çok karanlık, çamur ve bataklıktan gelirdi.
- Meclisin toplanacağı yer olarak Ulus'ta inşaatı yarıda kalmış bir bina bulundu.
Binanın eksiklerinin tamamlanmasına Mustafa Kemal bizzat nezaret etti.
Çatının kapatılması için pek çok Ankaralı kendi damlarından söktükleri kiremitleri taşıdı.
Sıralar okullardan, masa ve sandalyeler resmi dairelerden, gaz lambaları da kahvehanelerden getirildi. Sobalar kuruldu.
- Meclis'in açılışı cuma gününe denk getirildi.
Güneşli bir öğle vakti Hacı Bayram Camii'ne bin beş yüz kişi geldi.
Mustafa Kemal ve arkadaşları yer bulmakta zorlandı.
Namazı, caminin hatibi kıldırdı, üç hoca Kur'an'ı hatmetti.
Daha sonra Meclis'e doğru yürüyüşe geçildi. Hacı Bayram Veli'nin sancağının arkasında yürüyen Sinop mebusu Hoca Abdullah Efendi başına bir rahle yerleştirmişti. Rahleye serilen yeşil örtünün üzerinde Kur'an ile Sakal-ı Şerif vardı.
- Meclis önünde üç kurban kesildi. Bursa mebusu Fehim Hoca bir dua okudu.
Meclis'in kapısına bağlanan kurdeleyi Mustafa Kemal kesti. Başında kalpak vardı.
- Meclis'in kürsüsüne Hacı Bayram Veli'nin sancağı, Kur'an ve Sakal-ı Şerif konuldu.
Hoca mebuslar hep bir ağızdan dua ettiler, Buhar-i Şerif okudular.
- Kürsüye ilk çıkan en yaşlı üye Sinop Mebusu Şerif Bey'di.
Yaptığı konuşmada, işgalin sona ermesi için sonuna kadar mücadele edileceğini söyledi.
İkinci sözü alan Mustafa Kemal de ülkenin işgalden kurtarılması ve yeniden eski ve mutlu günlere kavuşulması için Meclis'e büyük görevler düştüğünü ifade etti.
-Meclis Başkanlığına seçilen Mustafa Kemal'in dış dünyaya yönelik ilk girişimi Rus Sovyet Cumhuriyeti lideri Lenin'e mektup yazmak oldu.
Mektupta emperyalizme karşı birlikte mücadele edilmesinin gerekliliği savunuluyor silah ve para yardımı isteniyordu.