sManşet: Devlet Dayağı... Şimdi o haberin ‘Asker şiddeti’ başlıklı birinci spotunu aynen aktaralım: “Roboski’de meydana gelen olaylar nedeniyle bölgeye gitmek isteyen HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü ” Burada devlet yok diye yazıyordunuz, işte devlet biziz “ denilerek askerler tarafından dövüldü... Encü’yü ve muhabirimizi tartaklayan askerler gazetecileri öldürmek ve makinelerini kırmakla tehdit etti...”
‘Halka ateş açılmıştı’ başlıklı ikinci spota geçelim: “Roboski halkı önceki gün tapulu arazilerindeki askerî ablukanın kaldırılması için yürüyüş yapmak istemiş, ancak gaz bombası ve gerçek mermiyle müdahale eden askerler, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu halka ateş açmıştı...”
Üsluba bir bakın, ‘haber’ İsrail’den veriliyor gibi değil mi? Sınırdan herhalde UFO geçirmeye çalışan masum köylülere ‘işgalci’ asker gaz bombalarıyla, gerçek mermilerle saldırıyor, tapulu arazileri abluka altına alıyor, ‘halk’a ateş ediyor!.. Üstelik aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu halka!.. Bu da yetmiyor, askerler “Burada devlet yok” diyenlere devleti hatırlatıyor!..
İşine geldiği zaman ulusalcılık ve Kemalizm bayrağını mızrağın ucuna takan bu gazeteye önce şu soruları sormak lâzım: Bu Roboski denilen yer neresi? Resmî kayıtlarda böyle bir yer yok... Dilleri ‘pekeke’ye uyarlamak nasıl bir ruh hâlidir?
* * *
Daha önce vurgulamaya çalıştığım kimi eski Marksistlerin sırf AKP düşmanlığı ve devletle hesaplaşma arzusuyla hangi iş birliklerine girebildiğine dair tipik bir örnek oldu bu... Şimdi o Marksistlerin ulusalcı/Kemalist üniforma giymeleri tamamen stratejilerinin bir mecburiyeti... Fırsatı yakaladıklarında acımasızca vuruyorlar!..
Burada ‘maskeli balo’yu fark etmesi gerekenler samimî ulusalcılar... ‘Roboski’de masum halka ateş eden ablukacı askerler’ şeklindeki dile mi, yoksa ‘Sınırı delik deşik eden, kaçakçılık yaparak yasa dışı oluşumları besleyen ve engellenmeye çalışıldıklarında askeri taş ve mermi yağmuruna tutan’ gerçeğe mi itibar edecekler? Ya da artık devlet gibi hareket eden terörizme mi kredi verecekler, yoksa devletin varlığını ve hükümranlığını korumaya çalışan güvenlik güçlerinin yanında mı yer alacaklar?
Mesele AKP meselesi değil ki... Ulusalcı dürtüleri AKP’yi gerekçe yaparak devlete ve onun organlarına düşmanlığa çevirmeyi uman hesap peşindeki Marksistlerin bu oyununa karşı ulusalcıların ‘Roboski’den işkillenmeleri gerekmiyor mu?
* * *
Bu yeni bir bakış açısı değil aslında... Bugün bölgede çok zor şartlar altında görev yapan ve açılım süreci dolayısıyla eli kolu bağlanan askerler, 80’li yılların ikinci yarısından itibaren şehit düşmeye başladıklarında, onları haberleştirirken ‘şehit’ diyemeyen dillerin sahibiydi bunlar... Arşivler ortada, gazeteleri tarayanlar bu gerçeği bulacaklardır...
Daha yirmi gün önce “Dünyada Marksist kimlik eskisi gibi para etmediğinden ülkemizde hayatını ‘ulusalcı’olarak devam ettiren bir kavim var” derken bunları kastetmiştim... Ulusalcılık bunlar için bir nevi ‘takiye’ aracı... Samimî ulusalcıların ve Atatürkçülerin sırtından lojistik sağlamaya çalışıyorlar eski sevdalarına...
Ustaca röportajlarla ‘Kandil’i makyajlayan’ bir politikayı hedef kitleye yedirmeye çalışmak ve diğer yandan güvenlik güçlerini ‘ablukacı, acımasız ve haksız’ göstererek bölücüler lehine algı oluşturmak, samimî ulusalcıların işi olabilir mi?
‘AKP düşmanlığı’yla ‘devlet düşmanlığı’nın iç içe geçtiği yerde akıl tutulması yaşanıyor... Eski hesap sahipleri bu durumda en verimli zemini yakalıyor... Oysa bu ayrım hayatî derecede önemli, çünkü bu durumda esas kemirilen devlet oluyor...
Gezi olaylarında ölenlerle, Lice’de karakol yapımını protesto için karakola saldırırken vurulanı aynı kareye alan sinsi bakış işini iyi biliyor... Bu çok yönlü cinlik karşısında her şeyin farkında olduklarını göstermeleri gerekenler kimler?
