Mağdurların efendisi paradoksu

Henüz 29 yaşında evli ve 3 çocuk babası genç bir kardeşimiz irtibata geçti...

Orman İşletme Müdürlükleri bünyesine İŞKUR aracılığı ile yangın söndürme işçileri alınacağı duyurulunca, ülkedeki işsiz bir çok insan, ''devlet kapısı fırsatı'' diye işin peşine düşmüş...

Konuştuğum genç baba da, Tokat''ın Erbaa ilçesinde bu umudun peşine düşenlerden biri...

Diyor ki; "Sınav-mınav hikaye, işe alınacakların listesinin partide yapıldığını bildiğim için duyar duymaz partiye gittim...

Daha önce üyelikten ayrıldığım için bana bir sürü soru sordular... ''Sen seçimlerde bize değil MHP''ye çalışmış, onlara oy vermişsin'' gibi, o süreçte ne yaptıysam önüme koydular"...

Üyelikten ayrılınca yeniden de üye olunamıyormuş... İşe alınacaklar listesine girebilmek için oy vereceği ve çalışacağı sözü ile partiden bir çok hatırlı insanı araya sokmuş...

Derken; iş için mülakat ve fiziki uygulama sınavı günü gelmiş...

Mülakatta üçer soru sorulmuş... Bana çıkan sorulardan biri, "Formula 1 yarışını 3 kez üst üste kazanan kimdir?" şeklindeydi diyor...

Bana sorulsa; ben bilemezdim mesela...

"Fiziksel yeterlilik sınavında bizi boru ve hortumlarla parkurda koşturdular... Ben parkuru 25 saniyede tamamladım, ama kazananlara bakıyorum; 29 ve 31 saniyede tamamlayanlar kazanmış ben kazanamamışım" diyor...

Yani kısaca işe almamışlar...

Mağdur edildiğini, bunu televizyonlarda haykırmak istediğini, gerekirse video çekip cumhurbaşkanına sesleneceğini söylüyor...

"Falanca TV''ye çıkmak istiyorum yardım et abi" dedi...

Dedim; çıkarmazlar...

Hatta seni Orman İşletmeye alma şansları o televizyona çıkıp bu siyasi torpili anlatma şansından en az 100 kat daha yüksek...

Ama istiyorsan yine de dene...

Evet; bu kardeşimiz, "Torpil ile hakkım yendi!" diye televizyonlarda haykırmak istiyor...

Torpilden şikayet ederken de; torpil istemek için partiye gittiğini.. torpilde zorluk çıkardıklarında, hatırlı insan torpilini devreye sokarak; torpil yaptırmak için dahi torpil aradığını... bu haliyle de torpil konusunda adeta tüy diktiğini farkında olmadan yine kendisi itiraf ediyor...

Torpil yapılmadığı için kendini mağdur hisseden genç baba, mağduriyetini cumhurbaşkanına duyurmak istiyor...

Hâlâ; torpil ve haksızlık mekanizmasını, bu mekanizmanın himaye edenine şikayet etmeye çalışıyor...

Hâlâ; düzeni kimin bozduğunun... düzeni bozanın, bozduğu düzenden nasıl fayda sağladığının... o düzeni kimin asla düzeltmeyeceğinin farkında değil...

Haksızlığa uğradığının haberini, haksızlığı meşrulaştıran, haksızlığı yapanları kahramanlaştıran medyanın yapacağını zannediyor...

Gerçeklikle de, o gerçeklikteki pozisyonu ile de bağı o derece kopuk...

Görünen o ki; tepeden tabana bir piramit gibi menfaate dayalı oluşturulmuş yapıyı memnun etmek gittikçe zorlaşıyor...

Sistem sadece dışarıda kalanları değil, kendi içinde de mağdurlar oluşturuyor...

Ama o mağdurların çözüm arayışları ilginç... Bilerek ya da bilmeyerek yardımı, mağduriyet çarkını elinde güce dönüştürenlerden istiyor...

Bu özel mağdurlar, mağduriyetine çözüm için, başkalarının mağdur edilmesi pahasına, mağdurların efendisine koşuyor... Mağdurların efendisinin, mağdurları, başkalarını mağdur ederek memnun etmesi bekleniyor...

Yarın da, bugün mağdur olanlar koşacak mağduriyet sisteminin hamisine...

Ve bu döngü gittiği yere kadar böyle devam edip gidecek...

Tam bir paradoks yani...; Mağdurların efendisi paradoksu...

Yazarın Diğer Yazıları