Madde madde (19 Mayıs 2024)
1.AKP ve Recep Tayyip Erdoğan iktidarı, daha önceki hiçbir iktidarla mukayese edilemez.
2. AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi kararıyla tescil edilmiştir. Bizatihi Erdoğan, Fethullah Gülen örgütüyle menzillerin aynı olduğunu ifade etmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı, tarikat bağlantılı birçok dernek ve vakıfla protokoller imzalamıştır; bunu bakanın kendisi bizzat söylemiştir. Daha önceki hiçbir iktidar döneminde bunlar olmamıştır.
3. Daha önceki hiçbir iktidar döneminde açılım / çözüm politikası uygulanmamış; bölücülük hiçbir zaman bu kadar görünür hâle gelmemiştir.
4. AKP iktidarından önce hiçbir zaman “Türk, Kürt, Çerkez, Arap…” denilerek Türk milleti parçalara ayrılmamış, Türk milleti etnik gruplarla bir ve eşit tutulmamıştır.
5. İlk kez bu iktidar döneminde TRT Şeş / TRT Kürdi adıyla bir kanal açılmış ve resmî dili Türkçe olan devletin bir kanalı Kurmanç lehçesine ayrılmış; ülkemizdeki bir lehçe, etnik bir grubun millet hâline gelmesine yol açacak şekilde devlet eliyle desteklenmiştir. Bu uygulama, bu destek hâlen devam etmektedir.
6. Daha önceki hiçbir iktidar döneminde ihale ile ilgili yasalar bu kadar değiştirilmemiş ve bu yolla kazançlar sağlanmamıştır.
7. Daha önceki hiçbir iktidar döneminde ülke varlıkları bu ölçüde yabancılara satılmamıştır.
8. Daha önceki hiçbir iktidar döneminde adaletin terazisi bu kadar yerinden oynamamıştır. Hiçbir dönemde yargıçlar ve savcılar iktidarın istediği kararı vermeme durumunda yerlerinden olacakları korkusuna kapılmamıştır. Hiçbir dönemde bir parti yönetiminin değişmesi mahkeme kararlarıyla engellenmemiştir ve nihayet hiçbir cinayet davasında suçlular bu kadar açık bir şekilde kollanmamıştır.
9. Daha önceki hiçbir iktidar, birbirinden tamamen farklı grup ve partilerle iş birlikleri yaparak ömrünü uzatmamıştır. Liberal solcular, Fethullahçılar, MHP, HÜDA PAR… Şimdi de sıra Özgür Özel’in CHP’sine gelmiştir.
10. Bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti Devletidir, resmî dili de Türkçedir. Türkçeden başka hiçbir dil, resmî dil muamelesi göremez. İş yerlerindeki Arapça levhalar, doğrudan doğruya bu iktidarın sebep olduğu göçler dolayısıyla ortaya çıkmıştır. Bu göçler Türkiye’nin nüfus yapısını değiştirecek kadar yani Türkiye’yi Türk olmaktan çıkaracak ölçüde büyük bir tehlike arz etmektedir. Türkiye’nin şu andaki en büyük sorunu budur ve bu sorunu da AKP iktidarı yaratmıştır. Buna karşı gösterilecek her türlü müsamaha tehlikenin boyutlarını artırır. Dolayısıyla bir muhalefet lideri şu veya bu gerekçeyle Arapça levhaları savunmamalıdır. Tam tersine tehlikeye dikkat çekmesi ve tehlikeyi yaratan bu iktidarı sürekli eleştirmesi gerekir.
11. Bir muhalefet liderinin görevi halktaki yanlış algıyı bahane olarak ileri sürmek değil, yanlış algıyı düzeltmektir. Arapça evet, Kur’an’ın dilidir ama bütün diller gibi Arap dili de en müptezel işler için kullanılabilmektedir. Muhalefetin görevi, örnekler göstererek bunu halka anlatmaktır.
12. CHP lideri Özgür Özel ve partinin ileri gelenleri, İYİ Parti’nin hür ve müstakil olarak seçimlere girmesini hep AKP’ye ve Erdoğan’a destek diye eleştirdiler. Şimdi aynı işi şu veya bu bahaneye sığınarak, normalleşme, yumuşama diyerek yapmaya hakları yoktur. Aldıkları oyun büyük bir kısmı AKP ve Erdoğan iktidarına karşı oldukları için kendilerine verilmiştir; bunu asla unutmamalıdırlar.