Köpek gözüyle insanın durumu!

Ben dünürümü kaybettim, Şükrü Küçükşahin kardeşini… Hüseyin Mert''ten sonra "koca yürekli dev adam" Teoman Alili de aramızdan ayrıldı. Sosyal medyadan dostlar da kayıplarını paylaşıyor. Facebook''ta beş paylaşımdan biri vefat haberi… Ekranda sayfa kaydırdıkça bir vefat haberine rastlıyorsunuz. Tabii sosyal medyanın olmadığı dönemlerde de aynı oranda ölümler vardı ama kimsenin birbirinden haberi olmuyordu. Ömürlerinin en verimli çağındaki insanlarımızın hayata veda etmesi ise daha acı… Soykırım gibi…
"Pandemi" yönetmekten bahsedenler ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, "türbede elleri arkada bağlı bir şekilde yürüdü diye" soruşturma açtı!
Rahmetli büyükbabam da hep öyle yürürdü… Bu tarzda yürüyüş bütün Türkiye''de yaygındır… Trabzon''da, Diyarbakır''da, Erzurum''da, Hatay''da, Edirne''de, Ankara''da, İzmir''de veya İstanbul''da… Kısacası yurdun dört bir köşesinde, bu yürüyüş tarzı, kültürel bir kimlik kodu gibidir… Uğraştıkları işe bakın!
"Uğraştıkları iş" derken, Rize''de taş ocağı yapacağız diye güzelim vadiyi katletmeleri de Bulancak''ta diktikleri palmiyeleri söküp otopark yapmaları da aynı zihniyetin ürünüdür… Hukuk devleti yoksa doğayı da katlederler…
Yine kapanma tedbirleri çerçevesinde, neredeyse marketlerden alışveriş listesi düzenlendi! Zaruri gıda ve temizlik malzemeleri dışında alışveriş yasak! Markette fazla zaman harcanmasın diye… Parkları kapatıp kapalı AVM''leri açık tutmanın mantığı neydi peki?
***
Washington Times''ın editör ve yazarlarından Charles Hurt ise "Köpek aşkına, yüz maskenizi yakın!" başlıklı bir yazı yazdı...
Hurt, konuyu özetle şöyle ifade etti:
"On bin yıldır köpekler en iyi arkadaşımız oldu. Sonsuz bir neşe ve rahatlık kaynağıdırlar. Bizim için rutin olarak kendi hayatlarını feda ediyorlar. Onlar için de kârlı bir arkadaşlık oldu. Tabii onlara zulmedenler de var.
Yalnız, insanların tarih boyunca onlara uyguladığı zulümler ve aşağılamalar arasında, hiçbiri köpekler için insanların yüzlerini örtmelerini gerektiren bu tuhaf yeni dinden daha travmatik olamaz…
Ağızlarımızı okumaya alışmış oldukları için şaşkın şaşkın gözlerimizi kaydetmeye çabalıyorlar. Onlar büyük ölçüde yüz ifadelerimize dayanarak ruh halimizi okur ve ona göre davranırdı. Şimdi yüzümüzü arıyorlar. Böyle bir travmayı tarih boyunca yaşamamışlardı. Bu durum, köpeklerde oldukça özel hastalıkların patlamasına yol açtı. Günümüzde köpek eczaneleri, anksiyete, depresyon ve obsesif-kompulsif bozukluk için pahalı ilaçlarla dolu…
İnsanlar tüm üretilmiş kaygılarımızı geliştirmeye yardımcı olacak yeni bir din, yeni bir saplantı buldu ya; yüz maskesi…
Yüzleri maskeli yabancılar her yönden yaklaşırken köpekler tam anlamıyla şaşkınlıkla bakıyor. Gözleri çılgınca yerlerinden fırlıyor. Teselli için sahiplerinin yüzlerine dönüyorlar ama onların da ihanetini görüyorlar. Her sokak köşesi, ''Yaşayan Ölüler Gecesi''nden başka bir sahne… Köpeklere uygulanan benzersiz bir insan işkencesini konu alan korku filmleri… Parkta her yürüyüş, köpekler için korkunç bir zombi kıyametidir.
Bugünlerde köpekler için her gün ve her gece Cadılar Bayramı!"
***
Tabii anksiyete, depresyon ve obsesif-kompulsif bozukluk gibi hastalıklar sadece köpeklere musallat olmadı. Medya, yangına körükle gidiyor ve çok okunan korku haberlerini pompalıyor… "Ver mehteri" yerine "ver korkuyu" der gibi… Tıp doktorları hareket tavsiye ederdi, psikologlar sosyalleşme üzerinde dururdu, şimdi genelde "maskenizi takın, eve kapanın" diyorlar. Türkiye''de açık havada maske takmayana ceza yazılıyor! Turistler serbestçe denize giriyor, Türkler girerse ceza…
Köpekler, nasıl bir zombi kıyameti yaşamaya zorlandığımızı görüyor ama biz insanlar bunu çoğunlukla fark edemiyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları