Konyaspor'un borçları katlanıyor
Elim kalem tuttuğu fi tarihinden beri söylüyor, yazıyorum…
Konyaspor, bağışlarla, yardım kampanyalarıyla, sponsorlarla, loca ve kombine satışları ile varlığını sürdüremez…
En önemlisi de milyarı fersah fersah geçen borçlarını ödeyemez…
Dolayısıyla mali sıkıntılarla boğuşan bir kulüpten sportif başarı, yani derece beklenmez…
Konyaspor, bu lige tutunduğu müddetçe başarılıdır, kimse de bu duruma dudak bükmesin, gerdan kırmasın!
Konyaspor tarihi bir fırsatı, futbolla uzaktan yakından alakası olmayan bir adam yüzünden kaçırdı!
Hilmi Kulluk’un kulübe kazandırdığı Tatlıcak tesisleri üç paraya satılmamış olsaydı, Konyaspor kulübü mali sorunlarla boğuşmaz, basketbol başta olmak üzere, diğer branşların kapısına kilit vurulmazdı…
Kafası basmayanlar, basketbolun ya da diğer branşların elden çıkarılmasına veya kapısına kilit vurulmasına çıkardıkları yaygarayı, Tatlıcak tesislerinin satışı esnasında çıkarsalardı, hem Konyaspor futbol takımı hem de diğer branşlar yer aldıkları liglerde çok daha farklı konumlarda olurlardı…
Ancak ve fakat küçük hesaplara girenler, büyük fotoğrafı göremediler…
Konyaspor, kendi yağıyla kavrulur, Bakan Murat Kurum’a, Başkan Uğur İbrahim Altay’a, şehrin önemli iş adamlarına, sanayicilerine, daha doğrusu şehrin zenginlerine ihtiyaç duymaz, el açmazdı…
Haksız mıyım?
Yukarıda da belirttiğim gibi, Hilmi Kulluk’un Konyaspor’a kazandırdığı Tatlıcak gibi “altın fırsat”ı kendisinden sonraki başkan ve yönetimin basiretsizliği, daha doğrusu kulübü değil, kendisini parlatma çabaları, Konyaspor’un ömrünü uzatacak Tatlıcak tesisleri üç para karşılığında “heba” oldu…
Bu yazdıklarıma itirazı olan var mı?
Bütün bunları niye mi yazdım?
Konyaspor gerçekten ekonomik olarak inanılmaz bir darboğazın içerisinde ve nefes alabilecek durumda değil…
Tek tek saymaya kalksak, sanırım altından kalkamayız…
Ömer Korkmaz, “kan kusup, kızılcık şerbeti içtim” diye renk vermese de, inanılmaz bir sıkıntının içerisinde olduğuna kalıbımı basarım…
Sadece Konyaspor’u değil, ailenin soy ismini ve kendi onurunu da düşünüyor…
Tekrar söylüyorum; keşke Tatlıcak tesisleri haraç-mezat satılmasaydı da, bu nedenle Fatih Özgökçen eleştirilmeseydi, Ömer Korkmaz geceleri kabus görmeseydi, Konyaspor taraftarları da, karınlarını kaşıya kaşıya maçlarını seyredebilseydi…
Fena mı olurdu?
İşin en vahim tarafı ise Konyaspor’un borçları katlanıyor…
Hem de ne katlanma!
Vergi borcu ve faizleri aldı başını gidiyor…
Ömer Korkmaz çaresiz, kıvranıyor…
İşin içinden nasıl çıkacak, sorun kendisine, o da bilmiyordur…
İşin bir başka boyutu da, bu takımı ligde tutabilmek için, takımın takviyeye ihtiyacı olduğu gerçeğini de biliyor…
Çünkü, rakipler durmuyor ve çatır çatır takviyeler yapıyorlar.
*
Ben dönüyor dolaşıyor sözü yine Tatlıcak tesislerine getiriyorum…
Sizlerde biliyorsunuz ki, bu satıştan gelen para buharlaştı!
Dönemin başkanı Fatih Özgökçen, “Duran gayrimenkulünüz varsa, borçluysam ve başka bir şekilde borcu çevirebilecek ödeyebilecek gücüm yoksa, tabii ki önce kendi mal varlığımı satarım. Dolayısı ile bu mal varlığı paraya tabii edilerek o günkü sporcu ödemeleri yapılarak borçlar ödenmiştir” diyerek, olayı basite indirgedi…
Kaldı ki, Tatlıcak tesisleri “duran bir gayrimenkul” değildi…
Neden değildi?
Konyaspor altyapı takımları ile 1922 Konyaspor’da o tesislerden yararlanıyordu…
Ne kadar acı değil mi?
Bugün milyarın çok çok üstünde olan Tatlıcak tesislerinin arazisi yok pahasına elden çıkarıldı!
Hiçbir geliri olmayan Konyaspor kulübü için büyük bir dayanak, çok önemli bir güvence olan, deyim yerindeyse “banka” gibi bir araziydi…
Bazı arkadaşlar bana sitem ediyorlar, “Fatih Özgökçen’e fazla yükleniyorsun” diye…
Konyaspor kulübünü, onca gelire rağmen, borç batağında bırakan, Konyaspor’u “enkaz” haline getiren, dahası kendi reklamını yapan ve üç paraya Tatlıcak tesislerini satan Fatih Özgökçen’i alkışlayacak değilim!
Fatih Özgökçen ve yönetiminin günahlarının ya da beceriksizliklerinin bedelini Konya şehri ve Konyaspor kulübü ödüyor ne yazık ki!
Bu kulübün ilk ve son kalesi Tatlıcak tesisleriydi…
O nedenle Konyaspor Başkanı Ömer Korkmaz’ın uykusuz geceler geçirdiği ve para bulmak için kafa patlattığı doğrudur…
Koskoca kulüp vergi borcunu ödeyemiyor!
Bırakın futbolcu maaşlarını, kasabı, manavı…
Konyaspor’da transfer tahtasının nasıl açıldığını herkes biliyor…
Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın desteği ile tahta açıldı ve Konyaspor bu kadar transfer yapabildi…
Altay’ın, bu konudaki iyi niyetinden, samimiyetinden, Konyaspor sevgisinden asla şüphemiz yok…
Ama nereye kadar?