Kerem Aktürkoğlu’nun neden ayrıldığını ortaya çıkardı. Barış Alper yakayı ele verdi
Napolyon geldi yine aklıma.
Para, para, para….
Adamcağız, seneler önce işi çözmüş.
Bravo.
Biz hala, duygusallık peşindeyiz.
Futbol - Siyaset - Ticaret üçgeninde PARA hep ön planda.
Rakamlar uçuk. Eurolar buruşuk!..
Dünyanın en büyük bacasız sanayisi bu oyun.
Bu şeytan üçgeni içinde futbolcuların durumu da aynı.
Oyuncu için; taraftar, forma, arma, boğaz, şiş ve kebap… hepsi hikaye.
Varsa yoksa para.
Takım yenilir, gönül bağı olanlar kahrolur.
Futbolcular ise, eyvah, eyvah. Gitti bizim primler diye kahrolur..
Galibiyet primi öyle böyle değil. Hele bir de büyük maç ise..
En az 50 bin cepte..
Zenginin parası, züğürtün çenesini yorar boşa denmemiş.
Gelelim asıl meseleye.
Kerem Aktürkoğlu, Portekiz’e gitti.
Konuyu bilmeyen yok.
Spor medyası öyle bir hale geldi ki, yazan yok!
Olayın perde arkası muamma.
Perde arkasında, masa altında, çaycının odasında kulağımız var diye, her iş de bana kalmasın yahu.
Kerem, şampiyonluğa giden yolda büyük katkı verdi Galatasaray’a. Yönetim, Abdülkerim ve Barış’a özel zam yaptı. Yıllık alacakları 70 milyona çekildi. Bu gizli kapaklı artırımdan kimsenin haberi yoktu.
Amma, iki kişinin bildiği konu sır değil. Er ya da geç duyulur.
Milli takım kampında olay patlak verdi.
Hadi gel buradan yak.
Barış Alper, menajeri ile telefon konuşması yapıyor.
Otelin toplantı odası.
Kahve alıp çıkan Kerem, şekeri unutuyor.
Dalgınlıktan yanlış odaya dalıyor.
Olacak ya; Geri döndüğünde Barış’ın konuşmasına ister istemez kulak misafiri oluyor.
Bekliyor.
Görüşme bitiminde durumu soruyor.
Barış önce kem, küm ediyor. Ardından ballı zammı açıklıyor.
İkili arasında olay işte burada patlak veriyor.
Kerem biraz fazla yükleniyor.
Sonuçta alan memnun, veren memnun.
Sıkıntısı olan, çözümü bireysel değil yönetimde aramalı.
Kerem gecikmeli de olsa, öyle yapıyor. Önce Okan hoca ile konuşuyor. Hoca, ne şiş yansın, ne kebap misali davranıyor.
‘Burada olduğum sürece takımda görmek isterim. Parasal konular yönetim ile senin aranda. Bana söz düşmez’ türünden yaklaşıyor.
Kerem’in sigortası atmış bir kere. Yönetimden de, net karşılık bulamıyor.
Ayrılık kararı çıkıyor. Öyle ki, Avrupa’dan soyutlanan Rusya Ligi'ne bile gidebileceğini söylüyor..
Sevgili dostlar. Güzel insanlar..
Bu olayı duyar duymaz, Napolyon geldi aklıma..
Herkes haklı. Nasrettin hoca gibi..
Devir ekonomi devri. Futbol araç. Ceplerin dolması amaç.