Kahrolsun kötü yıllar!

2016'yı arkasından konuşa konuşa yolladık... Çok uğursuz bir yılmış... Yok bir türlü bitmek bilmemiş... Felâket üzerine felâket yağmış... Bitse de kurtulsaymışız...

Sanki 2016 yılı ete kemiğe bürünmüş bir canlıydı ve iradesi vardı da bize kötülükleri hep o yaptı!.. Allah'tan bugün 2017'ye uyandık ve her şey değişti!.. Bir anda Norveç gibi uyandık!.. Komşularımız da IŞİD, YPG, El Nusra filan değil, karadan İsveç, denizden Danimarka!..

Bizim hiç kabahatimiz yok!.. Kabahat takvimlerde!.. Gregoryen takvimin sahibi Papa 13. Gregory'nin gözü göz değildi!.. Vakıf yurdunda ve başka yerlerde çocuklara o tecavüz etti zaten!..

Miladî takvimi değil de hayvanlı takvimi mi kullansaydık yoksa bu uğursuzluklardan kurtulmak için? Hani şu Çinlilerin bizden aşırdıkları o takvimi...

Geçtiğimiz 21 Mart'tan itibaren maymun yılındaymışız... Yıl içinde yaşadığımız bütün felâketleri, ahmaklıkları, ihanetleri, saçmalıkları maymuna havale edersek kurtulur muyuz acaba vebalden? O bitince horoz yılı geliyor... Onu köpek, köpeği ise evlerden ırak domuz takip ediyor... Artık hangisi hayırlısıyla bir an önce o gelsin de bizi kurtarsın!..

***

"Coğrafya kaderdir" demiş ya İbn-i Haldun... Acıların ve aptallıkların faturasının takvime kesen türleri görseydi fikrini "Takvim kaderdir"e çevirir miydi acaba?

İnsan özlem duyuyor tabii adam akıllı yıllara... Ne doktorların, ne mühendislerin isteyeceği ama bizim de vermeyeceğimiz yıllara... Evde çocuklar ağlaşıyor: Bizim neden Kanada'nınkinden yılımız yok?

Bir el alemin yıllarına bakalım, bir de bizimkilere... Gidiyor terör örgütleriyle anlaşıyor, şehirlerimizde bombalar patlıyor, ocaklar söndürüyor, darbeye teşebbüs ediyor, yolsuzluk yapıyor, iç savaşı tahrik ediyor, çocuklara tecavüz ediyor, çocukları yakıyor!.. Memlekette ne kadar kötülük varsa hepsini o yapıyor!.. 'Trafik canavarı' gibi bir şey yani... Görmüyorsunuz ama varlığını biliyorsunuz!..

Böyle düşman takvimler, böyle kalleş yıllar düşman başına!..

Tabii o zaman da insanımız haklı olarak sitem ediyor: "Çok uğursuz bir yıldı... Bir türlü bitmek bilmedi... Felâket üzerine felâket yağdı..."

***

Acaba yılları sınavla mı seçsek? Önce soruları çaldırmadan yazılı sınav yapsak!.. Sonra belli bir seviyenin üzerine çıkanları mülâkata alsak!.. Ardından da memleketi adam gibi yönetecek bir yıl seçsek!.. Öyle Papa Gregory'ninki şart değil, Hicrî, Rûmî, Celalî, Maya, Hindu, Helenik fark etmez, arkasından kötü konuşmayacağımız bir takvimin yılı olsa!.. Memleket bir anda düzelse!..

Yoksa hiçbirimizin bütün bu olan bitenlerden dolayı kabahati yok!.. Her melaneti yıllar yapıyor, her haltı yıllar yiyor!.. Mesela bir defasında kendisini eleştiren haddini bilmez vatandaşa siyasî bir büyüğümüz şöyle seslenmişti: "Bizden önce fareler gibi açtınız... Geldik de karnınız doydu..."

Haksızlık ettik, hemen kızdık herife... Oysa 12 hayvanlı takvimi kontrol ettiğimizde bu sözlerin 'fare yılı'na denk geldiği görülüyordu... Yani istem dışı bir durumdu!.. Yılın verdiği ruhanî etki de diyebilirdik buna!..

Aynı etkiyle başka bir sahnede daha karşılaşmıştık... Bir siyasî büyüğümüz "Çözüm sürecini hayvanlar bile anladı, bazı insanlar anlamadı" diyerek yaylaya çıkan sığırların tebessüm etmesini örnek vermişti!.. Meğer o yıl da yine hayvanlı takvime göre 'öküz yılı'na denk geliyordu ve kötü ruhanî etki burada da kendisini göstermişti!..

Yine "Bunlar üç koyunu bile güdemezler" şeklinde dile getirilen ithamların 'koyun yılı'na denk gelmesi tabii ki tesadüfle açıklanamazdı!..

Şimdi kelebek, tırtıl, kuğu, tavus kuşu gibi yıllar sipariş verdik!.. Üç vakte kadar her şey düzelecek!..

***

Her türlü kötülüğün sahibi yıllarla ilgili meramımı tam anlatamamış olabilirim veyahut da meramımı anlamayanlar çıkabilir... Daha iyi anlaşılması için Bülent Ersoy'un 'Ablan kurban olsun sana' albümünden 'Üzdünüz beni yıllar' adlı parçayı, o kesmezse Müslüm Gürses'ten 'Yıllar utansın' şarkısını, o da kesmezse Sezen Aksu'dan 'Yaşanmamış yıllar'ı tavsiye ediyorum...

Yazarın Diğer Yazıları