Meşhur bir söz vardır; “İnsan ‘ne oldum’ dememeli, ‘ne olacağım’ demeli” diye.
Herkesin, kendi ya da çevresindekilerin hayatından bu sözün doğruluğuna sunacağı yaşanmış örnekler vardır elbet…
Ne var ki, AKP iktidarı döneminde bu sözün pabucunu dama atan şu şekilde başka bir söz oluştu: Yurttaşlar ‘ne skandallar gördük’ dememeli, ‘ne skandallar göreceğiz’ demeli!

Kim mi demiş bunu? Valla ben dedim!
Ben dedim, çünkü yine yok artık dedirten cinsten bir olaylar zinciri ile karşınızdayım.
Zira ben size aktaracaklarımı kaynaklarımdan dinlerken, defalarca “yok artık” dedim…

Hadi başlayalım 2013’ten günümüze uzanan bol “yok artıklı” hikayemize…
2013-2018 arasıydı. Göç İdaresi yabancı dil uzmanı sıkıntısı yaşıyordu. Valilik oluru ile Türkiye’deki Suriyeliler, Afganlar, İranlılar illerdeki Göç İdarelerinde tercüman olarak işe alındı.
İşe alınanlar arasında elbette ki ülkemizdeki varlıklarının hukuki karşılığı kaçak olanlar da vardı…

2018’de yasal bir düzenleme yapıldı. Birleşmiş Milletlerin “Bir mülteci diğer mültecinin sırlarını bilemez” kriterinin etkisi ile yapılan bu düzenleme tercümanlar kadrosunun yüzde doksanının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlardan yüzde onunun ise sonradan vatandaş olanlardan ya da mavi kart sahiplerinden olmasını öngörüyordu. Bu kapsamda ortak proje yapılan BM Türkiye’ye bütçe de verdi…

Ancak garip bir durum vardı…
Yapılan yasal düzenlemeyle Geri Gönderme Merkezi ve Göç İdarelerindeki valilik olurlu yabancı tercümanlar işten çıkarılırken, PKK’nın İran uzantısı PEJAK’ın hakim olduğu bölgeden kaçak olarak gelen ve kaçak bulunduğu Türkiye’de Göç İdaresi için tercümanlık yapan F.R.F isimli şahıs, Giresun Göç İdaresi’nde görevine aynı şekilde devam ediyordu.

Yapılan düzenlemeye aykırı şekilde kendisi için valilik oluru çıkarılan F.R.F Göç İdaresi’nin kozmik odası olan arşive girebiliyor, istediği yabancı hakkında gizli dosyaları görebiliyordu. İdarenin içerisinde bir personel gibi hareket ediyor, tam zamanlı çalışıyor, mülakatlara bile girebiliyordu.
Hatta 2018 yılında Giresun Göç İdaresi, kaçak tercüman F.R.F’yi bilirkişi olarak mahkemeye bile soktu.
Oysa bilirkişi olmak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma ya da mavi kart sahibi olma şartı vardı. F.R.F’da ikisi de yoktu. Üstelik F.R.F’nın çalışma izni de yok ve daha önce BM tarafından kriterlere uymadığı için reddedilen Uluslar arası Koruma Kimliği başvurusu nasıl oluyorsa Türkiye’de onaylanmıştı.

F.R.F. Giresun İl Göç İdaresi Müdürü Muhammet Tuncay Arışan’ın 2021 yılında Giresun Belediye Başkan Yardımcısı olana kadar dokunulmazlığını sürdürdü.
Bu süreçte Giresun’a sığınmacı ve kaçak doldurdu. Ülkeye kaçak girenleri Giresun’a getirtiyor, uluslararası koruma kimliği, çalışma izni çıkartılıyordu.
Sosyal medyada jandarma, polis ve yargı mensupları ile yakın olduğunu gösteren pozlar veriyordu. Telegram grupları üzerinden hem Türkiye’nin diğer şehirlerindeki kaçaklara hem de ülkemize kaçak girme niyetindekilere Giresun’un uluslararası koruma başvurusuna açık olduğunu söylerek reklamını yapıyordu.

Aktarılana göre, Giresun Valiliği İl Hukuk Müdürü Necati Apaydın da uluslararası koruma başvurusu almaları için kaçakları F.R.F.’ye gönderiyordu. Oysa ülkeye kanunsuz şekilde girenlerin kalmasını sağlamak hapis cezasını gerektiren bir suç olmasına rağmen Apaydın, uluslararası koruma aldırdıklarını kendi çiftliğinde çalıştırıyordu.

2021’de eski müdür Arışan, yapılan uyarılara daha fazla dayanamadı ve F.R.F’nin valilik olurunu yeniletmedi. Arışan’ın yerine Giresun Göç İdaresi’ne müdür vekili olarak atanan Erdem Öztürk görev süresi boyunca kanunlara uygun hareket etti. Ancak Öztürk daha bir yılını doldurmadan değiştirildi, yerine Erzurum Geri Gönderme Merkezi Müdürü Enes Cellat yine vekil olarak atandı.

Vekil müdürün yerine vekil müdür neden atanır sizce? Vardır bir hikmeti elbet…
Öztürk’ün görevden alınmasıyla kurulan çark eskisinden daha güçlü şekilde yeniden dönmeye başladı.

Şimdi sıkı durun!
Yine aktarılan göre, Necati Apaydın, Cellat’ın döneminde farklı zamanlarda kaçak 10 Afganı getirip gizli şekilde Uluslarası Koruma aldırıyor. Ulaslarası Koruma aldırdıklarının bazılarının adresini kendi oturduğu evi gösteriyor ve Afganların kendisi ile aynı evde oturduklarına dair ıslak imza ile bildirim yapıyor! (Yazı sonunda belgesi var)

Evet yanlış duymadınız! Valilik Hukuk Müşaviri kaçak Afganları kendi ikametinde gösteriyor!
Sonra mı?
Bütün olup bitenler ve olayların kahramanları Süleyman Soylu döneminde İçişleri Bakanlığı’na yazılı olarak bildiriliyor. Üstelik tüm belgeleri ile. Ancak İçişleri kulağının üstüne yatıyor…
İşlem ve geri dönüş yapılmıyor.

2023 seçiminin ardından bu sefer konu ile ilgili Giresun Cumhuriyet Başsavclığına, kamu adına ihabarda bulunuluyor. Savcılığa sunulan dosyada Necati Apaydın’ın ıslak imzasının da olduğu evrakların yer almasına rağmen sadece İl Göç İdaresi Müdür Vekili Enes Cellat hakkında soruşturma açılıyor. İhbarda bulunan tarafın tanıklarının dinlenmesine gerek duyulmuyor.

İşin gülelim mi ağlayalım mı tarafı ise şu; valilik, Cellat’ın Necati Apaydın’ın Afganları kendi ikametinde gösterdiğini savcılık ifadesinde itiraf etmesine rağmen ne Cellat hakkında ne de Necati Apaydın için izin vermeyince soruşturma sonuçlanmıyor.
Üstelik valiliğin soruşturmaya izin vermeme kararında da, Necati Apaydın’ın çiftliğinde kaçak Afganları çalıştırdığı kabul ediliyor. Ve bu normal karşılanıyor!

F.R.F ise savcılık ifadesinde Ben Göç İdaresi çalışanıyım diyor iyi mi?
Peki F.R.F şimdi ne mi yapıyor? Diğerleri gibi o da işinde gücünde…
Şöyle ki; HSK’ya yapılan itiraz sonucu F.R.F. 2022’de bilirkişi listesinden çıkarıldı.
Çıkarıldı da, bu sefer de savcılık oluru ile günübirlik tercüman-bilirkişi yapıldı.

2024 itibariyle vatandaş olmamasına, mavi kartı bulunmamasına ve çalışma izni de bulunmamasına rağmen hala bilirkişi!
Oysa düzenlemeye göre, ihtiyaç olan dili bilen bir tercüman yoksa yakın illerden istenmesi gerekiyor. Üstelik Giresun’da Farsça bilen tercümanlar da var!

F.R.F’yi bulunmaz Hint kumaşı yapan ne peki?
Mesela bir ara Erbil’e gidip geliyor, bu da garip değil mi?
PKK bölgesinden gelen kaçak bir devlet kurumun arşivine kadar girip gizli bilgilere ulaşabiliyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkemelerinde yasaya aykırı bilirkişi oluyor…

Ne yazı ama!
Skandal içerisinde skandalla dolu!
Eeee ne diyelim; deveye sormuşlar, “Boynun neden eğri?”
“Dokunmayın bana” demiş deve!
Yasaması, yürütmesi, yargısı, kurumlarıyla 2024 Türkiye’si gibiyim!

Belge 1: Valilik İl Hukuk Müdürü Necati Apaydın'ın bir Afganı kendi adresinde gösterdiği ıslak imzalı belge

Belge 2: F.R.F'nin TC vatandaşı olmadığı halde tercüman bilirkişiler arasında yer aldığı liste

Belge 3: Giresun İl İdare Kurulu'nun kararı. Kararda, Necati Apaydın'ın kaçak Afganları kendi adresinde gösterip çiftliğinde çalıştırdığı kabul ediliyor