Bilenler bilir…
Sık sık, “Atatürk bugün bile Türkiye’nin 100 yıl önünde” derim.
Sık sık derim, çünkü yirminci yüzyılın en büyük mucizesi olan Türk Devrimi’nin eseri cumhuriyeti başımıza geçirip bizi Orta Çağ karanlığına taşımak isteyenlerin devr-i iktidarındayız…
Bazılarının garip bir şekilde “romantik” bulduğu bu düşüncemin haklılığı kanıtlandı.
Çünkü, Atatürk'ün sadece kendi döneminde değil, bugün dahi Türkiye'nin 100 yıl önünde olduğunu da gösteren bir kitap okudum.
Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan ve gazeteci Mert İnan’ın sorularına emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’un verdiği yanıtlardan oluşan söyleşi kitap, “İkinci Yüzyılda Yeniden Atatürk” adlı kitaptan bahsediyorum.
İlk bölümünde Mustafa Kemal’in nasıl Atatürk olduğunu öteki Atatürk’ü net şekilde karşımıza çıkararak anlatan kitapta Yavuz Paşa’nın önüne, cumhuriyet eleştirisi hatta cumhuriyetle hesaplaşma kalkışması yapan farklı kesimlerin yabancı olmadığımız iddia ve tezleri konuluyor.
Soruları hazırlayan meslektaşım Mert İnan’ı tebrik etmek lazım.
Çünkü, yıllardır Türk toplumunun zihnini işgal etmesi istenen ve kısmen de başarılı olan sayıklamaları derleyip Atatürk’ü doğru anlamış az sayıdaki Türk aydınından birine sormak, alınacak cevaplar itibari ile gerici ve bölücü çevreleri adeta ters köşe yapmak demekti.
Mert İnan’ın Ahmet Taner Kışlalı’dan sonra Atatürk’ün fikir dünyasını bize en yalın şekilde aksettiren isim olarak nitelendirdiği Ahmet Yavuz Paşa, Atatürk’ün tarihin gelip dayandığı noktayı en doğru şekilde nasıl kavradığını, realizmle idealizmi nasıl sentezlediğini hiç hamasete, romantizme kaçmadan anlatıyor.
Atatürk hakkında, şüphesiz her biri kıymetli nice kitap var ama “İkinci Yüzyılda Yeniden Atatürk” kitabı, adeta tesiri kuvvetli bir hap gibi.
Zira, sadece karşıt çevrelerin düşmanlığının ne kadar boş ve art niyetli olduğunu değil, Atatürkçü olduğu iddiasındaki kimselerin ve çevrelerin aslında Atatürk’ü hiç anlamamış olduğunu da kolayca kavramanızını sağlıyor.
Okuyup etkilendiğim kitapları köşemi taşırken, eğer gazetecilik gereği aktarmam gereken bir skandal yoksa, kitap içerisinden bölümler aktarmayı pek sevmem.
Çünkü izlemediği bir filmden sahneler anlattığınız birisi için o film cazibesini, heyecan etkisini nasıl kaybederse, kitabın da şevkle sonuna kadar okunmasını engeller diye düşünürüm.
Ancak diyeceğim şudur; Atatürk'ü anlamak, anlatmak ve onun yolundan gitmek için her kesimden bütün bilinçleri açacak ve bence okullarda Türk istikbalinin evlatlarına okutulması gerek rehber kitap.
Kitapta hiç hamasete kaçılmadığından basetmiştim ya. Aslında ince noktalardan birisi de burası. Hamaset olmadan Gazi'nin büyüklüğünü anlatan ve anlatılabileceğini gösteren öteki Atatürk'ü gösteren bu kitaptan her insanın kendi hayatına dair de çıkaracağı dersler var.
Türk milletine ve özellikle de geleceğimize büyük bir hizmet olan bu eserden çıkardığım manşet şu ise: Yeniden Türkiye için Yeniden Atatürk!
