İstiklal Marşı yalanını bir devlet memuru neden söylesin?
Antalya Konyaaltı’ndaki Akdeniz Anadolu Lisesi’nde Türk vatandaşlığı almış bir Ukraynalının İstiklal Marşı’ndan rahatsız olduğu ve bu durumdan şikayetçi olduğu iddiasını haberleştirdik.
Kaynağın iddiaları MEB tarafından yalanlandı. CİMER, MEBİM veya Açık Kapı üzerinden yapılmış böyle bir şikayetin olmadığı belirtildi.
Bize konuyla ilgili ulaşan ve iddianın sahibi bizzat devlet memuru ve böyle bir hikaye uydurarak kendisinin durumdan nemalanacağı bir durum söz konusu değil!
Burada asıl sorulması gereken soru şu:
Maden böyle bir olay yaşanmadı peki Akdeniz Anadolu Lisesi müdürü böyle bir olayı yaşanmış gibi bir başka devlet memuruna neden aktardı?
İlçe Milli Eğitimin yaptığı soruşturma sonucuna göre böyle bir olay yaşanmamışsa müdür bey böyle bir konuyu bir başka devlet memuruna aktararak neyi amaçlamakta, nereye varmak istemektedir?
Koskoca bir okul müdürünün yaşanmadığı iddia edilen bir olayı bir başka memura aktarmayacağını varsaymak istiyorum. Çünkü neden uydursun böyle bir şeyi?
Konuyla ilgili kendisine sadece muhalif gazetelerdeki bilgilerin doğruluğunu teyit etmek gibi bir vazife biçen Anadolu Ajansı Teyit Hattı da bir araştırma yapmış!
Diyor ki araştırmasında “CİMER TARAFINDAN YAPILAN AÇIKLAMADA UKRAYNA KÖKENLİ BİR LİSE ÖĞRENCİSİNİN İSTİKLAL MARŞI TÖRENİYLE İLGİLİ HERHANGİ BİR ŞİKAYETTE BULUNMADIĞI BELİRTİLDİ”
Size kim şikayeti yapan Ukrayna kökenli bir lise öğrencisi dedi ki?
Zaten bu arkadaşlar İhlas Haber Ajansı’nın haberini yalanlamaya çalışırken de ellerine yüzlerine bulaştırmışlardı her şeyi neyse!!
Onlara çok itibar etmiyoruz zaten de bizi en yaralayanı Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği’nin açıklamaları oldu.
Büyükelçilik tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Son haftalarda genel bilgiler içeren bu tür provokatif yayınların sistematik olarak yayınlanması dikkate alındığında, Türk ve Ukrayna halkları arasında nifak yaratmak için Ukraynalıları itibarsızlaştırmaya yönelik olabilir”.
“Son günlerde internette Türkiye''de yaşayan Ukraynalılara gölge düşüren aynı konuda çeşitli ''hikayeler'' anlatan yayınlar çıkmaya başladı. Bu yayınların birincil kaynakları genellikle sosyal ağlarda özel olarak oluşturulmuş hesaplardır”.
Birincisi Ukrayna Büyükelçiliğinin provakatif yayıncılıkla suçladığı YENİÇAĞ gazetesinde Ukrayna- Rusya savaşında Rus zulmünü dünyaya duyuran haberlerdir bu söylemi yalanlayacak yegane şey.
İkincisi bizim haberimizin kaynağı “sosyal medyada özel olarak oluşturulan bir hesap değil” böylesi bir söylemden kendisine pay çıkarmayacak bir devlet memurudur.
Yeniçağ Gazetesi Ukrayna- Rusya savaşında masum, zulmedilen Ukrayna halkının yanında olmuştur her zaman!
Bir okul müdürünün sohbet esnasında bir başka devlet memuruna aktardığı iddia edilen ifadeleri kamuoyuyla paylaştık diye “Ukraynalıları itibarsızlaştırmak”la suçlandık ya doğrusu pes.
Dönün Yeniçağ’ın Rus zulmünü ortaya koyan yayınlarına bakın!
Biz kim zulme uğruyorsa onun yanında oluruz her zaman
Ancak zulme uğrayanların sesi olduk diye böylesine bir iddiayı gündeme getirmeyecek değiliz!
Müdür bey böylesi şeyleri ya ulu orta konuşmayı bıraksın ya da varsa arkasında dursun,
Haber yayınlanır yayınlanmaz aman aman diye tutuşmasın!
Bu noktada kaynağıma güveniyorum neden mi
Çünkü kendisi de devlet memuru olan kaynağım böylesine bir yalanı söyleyerek ne gibi bir fayda elde edebilir ki!
Çünkü kaynağımın böyle bir şeyi uydurmasındansa bir okul müdürünün Antalya’da artan yabancı nüfusu ve kiralardan şikayet edildiği bir sohbet esnasında boş bulunarak bu olayı anlatması bana daha olası geliyor!