Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Fatma ÇELİK

Dr. Fatma ÇELİK

İsrail boykotu ve Instagram engeli

İsrail’i boykot çağrısının en etkili yürütüldüğü yer Instagram değil miydi? Ya da İsrail karşıtı bireysel tepkilerin en görünür olduğu mecra yine Instagram değil mi? Filistinli gazetecileri bu mecra sayesinde tanıyıp, uğradıkları saldırıları bu mecra sayesinde görmedik mi?

Bu bağlamda, Instagram’ın kapatılmasından en memnun olan kimdir?

Kanaatimce, İsrail otoriteleri ve İsrail’e destek verdiği için boykot edilen markaların sahipleridir.

3 Ekim’in akabinde İsrail tarafından gerçekleştirilen soykırım eylemlerine en çok tepki gösterilen mecraların başında Instagram geliyordu.

Bugün Instagram’a erişim sınırlaması da yine İsrail ile ilgili sebeple getirilirken, işin bu yönü düşünülmedi mi? İsrail’in zulmünün dünyaya duyurulmasını sağlayan mecralar sosyal medya platformları değil mi?

Bu durumda, söz konusu yasağın Filistin’e destek açısından da götürüsü getirisinden fazla olmadı mı?

Üstelik, ekonomimize ve hukuk sistemimize verdiği zararın telafisi nasıl yapılacak?

Günlerdir hukuk dışı bir şekilde uygulanan yasak için hala mahkeme kararı yok.

Öte yandan, mahkeme kararı olsa ne olur?

AYM Kararını yok hükmünde sayıyorlar

Mahkeme kararlarının önemi var mı?

Malumunuz, Can Atalay’ın tutukluluğuyla ilgili hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesi Resmi Gazete’de yayınlandı.

Kesin ve bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi kararında, açık ve anlaşılır bir şekilde, “Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğu” belirtiliyor.

Bu da Atalay’ın derhal tahliye edilmesinin gerektiğini anlamına geliyor.

Atalay ise, hala tutuklu.

Hatta Cumhurbaşkanı başdanışmanı ve Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, söz konusu kararın “hukuk dünyasında icra bir etkisi olmayacağını” yani yok hükmünde olduğunu yazdı.

Dikkatinizi çekerim, “yeni anayasa” talepleri de aynı isimlerce zikrediliyor.

Mevcut hukuk sistemine saygı(sızlık), yaratılmak istenen yeni anayasal sistemin çerçevesini de gösteriyor.

Bu yaklaşım, yeni bir anayasanın hatta ufak çaplı bir anayasa değişikliğinin bile pazarlık konusu edilmemesi gerektiğinin açık bir göstergesi.

Yazarın Diğer Yazıları