Çebi'nin Galatasaraylı başdanışmanı Çobanoğlu'nun son numarası
Merhaba dostlar. Bugün de yine ilginizi çekeceğine inandığım bir konuyla karşınızdayım.
Beşiktaş''ın dünkü divan kurulu toplantısında neler olduğunu biliyorsunuz sanırım. Divan Başkanı Tevfik Yamantürk''ün yönetime sert eleştirilerini, başkan Ahmet Nur Çebi''nin cevabını ve çevrilen dolapları Yeniçağ''da okudunuz değil mi?
Ben de size Beşiktaş''ın nasıl yönetildiğini bir örnekle aktarayım istedim. Kısa bir araştırma yaptım, bakın ne öğrendim.
Efendim... Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi''nin bir baş danışmanı var. Galatasaraylı. Üstelik Galatasaray kongre üyesi. Hemen her şeye karışıyor. Gerçi kendi kendine durup dururken yapmıyor bunları tabi. Baş danışman ya. Çebi danışıyor, o da yol gösteriyor! Hatta uyguluyor.
Son aklı genel sekretere astronomik bir maaşla sekreter tutturmak oldu! Yanlış okumadınız. Beşiktaş Kulübü''nde genel sekretere genel sekreterlik yapsın diye dolgun maaşlı genel sekreter alındı.
Nasıl mı oldu? Anlatayım.
Beşiktaş Kulübü''nde başkanlık sistemi var. Bir de hemen her işin altından kalkabilen yetkili genel sekreter. Genel sekreterlik makamı o kadar önemli ki; yönetimden seçilecek, camiayı tanıyacak, mali ve idari konularda tecrübeli, her konuya hakim olacak. Kılı kırk yaracak, kulübe zarar gelmesine engel olacak.
Geçmişteki genel sekreterlerden örnek vereyim de nasıl isimlerin bu makamda bulunduğunu anlayın. Serdar Bilgili, İsmail Ünal, Hüsnü Güreli, Kenan Öner, Ertunç Soğancıoğlu.
Ama Ahmet Nur Çebi yeni yönetiminde bu geleneği hiçe saydı. Yönetimdeki tek kadın üye olan Mehtap Mutluşan Ferah''ı tuttu, genel sekreter yaptı.
Bayan Ferah bu işlerden hiç anlamadığı için hiçbir şey doğru dürüst yapılamadı. İşler yürümedi. Rutin yazışmalar bile aksadı. İkinci Başkan Engin Baltacı yardımcı olmaya çalıştı, bazen de başka yöneticiler. Ama işler yürümedi.
Sanıyorum temmuz ayıydı. Çebi de her zaman olduğu gibi baş danışmanına danıştı. Galatasaray Kulübü''nün kongre üyesi de olan Can Çobanoğlu''na. Çobanoğlu da dahiyane fikrini hemen başkana aşıladı:
"Çözmek kolay. Bir çok kulüpte bu işi profesyoneller yapıyor. Hatta federasyon bile genel sekretere yüklü maaşlar ödüyor. Sadece bilgi birikim değil, geniş zaman ve mesai isteyen bir iş bu. Siz de, bu göreve işinin ehli birini alabilirsiniz.”
Başkan bu fikri çok beğendi. "Tamam o zaman" dedi; "Bul birini!"
O da Emre Günay''ı bulup, getirdi. Hem de duyduğuma göre dolgun bir maaşla. 65 bin liraya.
Geldi de... Daha önce hastane, reklam, metal gibi farklı sektörlerde çalışmış adam. Kulüp işlerine haliyle uzaylı kaldı! Adamcağız bir türlü kulüp genel sekreterliği işini çözemedi.
Ve ne oldu biliyor musunuz? Bir kaç gün önce görevinden ayrıldı.
Peki şimdi ne olacak?
Ne olacak; yeni bir genel sekreter yardımcısı bulunacak.
Bakalım Galatasaraylı baş danışman bu kez oraya kimi atayacak?