Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

İngiltere Rum yanlısı siyasetini sürdürüyor

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis''in önümüzdeki hafta 76. BM Genel Kurul çalışmaları çerçevesinde New York''ta olmaları bekleniyor. İki liderin BM Genel Sekreteri Guterres ile ayrı ayrı görüşmeleri beklenirken, 3''lü bir görüşme de olasılık dışında değil. Garantör ve BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi İngiltere''nin liderleri bir araya getirmek ve 2014''te Eroğlu-Anastasiadis örneğinde olduğu gibi bu kez Tatar-Anastasiadis arasında yeni bir ortak açıklama yapılması için girişimlerde bulunduğu öğrenildi.

İngiltere''nin son dönemde Kıbrıs konusunda her zamankinden daha aktif rol alma peşinde olması hayra alamet değildir. İngiltere Dışişleri Bakanlığı Siyasi Müdür Yardımcısı Ajay Sharma''nın geçtiğimiz Temmuz ayında Kıbrıs''a gerçekleştirdiği ziyaretinde, taraflara müzakerelerin yeniden başlamasının temelini oluşturabileceğini düşündüğü bir metin sunduğu, İngiltere''nin BM Genel Sekreterinin Kıbrıs özel danışmanı Jane Holl Lute''un hazırladığı Kıbrıs raporuna da bu metinde yer alan unsurların girmesi için çaba gösterdiği bilinmektedir. İngiltere neyin peşindedir? İngiltere''nin, Anavatan Türkiye''nin de desteklediği KKTC Cumhurbaşkanı Tatar''ın egemen eşitlik temelinde iki devletin işbirliğine dayalı çözüm modelini sulandırma ve federasyonun yeniden görüşüleceği resmi müzakereleri AB ve ABD''nin de desteğini alarak başlatma girişimi peşinde olduğu ve bunun Türk tarafı için tehlikeli bir sürecin habercisi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. İngilizlerin Egemen eşitliğimizden vazgeçmemiz için tuzak kurduğu ve oyun peşinde olduğu oldukça açıktır. Bu iddiamı, geçtiğimiz hafta sonu Kathimerini gazetesine talihsiz açıklamalarda bulunan İngiltere''nin Güney Kıbrıs''taki Yüksek Komiseri Stephan Lillie''nin söyledikleri doğrulamaktadır. Lillie yaptığı açıklamada baklayı ağzından çıkararak İngiltere''nin Türk siyasetini yok sayan, Rum tezleriyle örtüşen duruşunu açıkça ortaya koymuştur.

İngiliz Yüksek Komiseri Stephen Lillie Kıbrıs müzakerelerini Crans Montana''da kaldığı yerden başlatma girişiminin "uzun ve kısır görüşmelerin reçetesi olduğuna" dikkat çekerken, "ünlü" İngiliz inisiyatifini "büyük ölçüde desantralize federasyondan söz ediyoruz" diyerek açıkladı. Lillie bunun, bizzat Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis''in sunduğu fikir olduğunu da belirterek Rum tezini ileriye taşımaya çalıştıklarını da açıkça ortaya koydu.

Lillie''nin şu sözleri ibret vericidir ve İngiltere''nin Annan Planı''ndan sonra, iğrenç bir planı ve tuzağı daha tezgahladığını ortaya koymaktadır: "İki devletli bir çözümü desteklemiyoruz. Bu modele ne Kıbrıslı Rumlardan ne de uluslararası toplumdan destek var. Büyük bir ölçüde, bizzat Başkan Anastasiadis tarafından sunulmuş olduğundan tartışmalı olduğunu zannetmediğim desantralize federasyondan söz ediyoruz. İki topluma gündelik hayatlarına yüksek düzeyde otonomi ve Kıbrıs''ın uluslararasında tanınmış, egemen devlet olarak idamesine olanak tanıyacağı için daha ileri tartışmaya değerdir. Bu fikir, zihnimde, Kıbrıslı Rumların 1960''ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti''nin (federasyona) evrilmesi ihtiyacı ile Kıbrıslı Türklerin kendi iç konuları çerçevesinde denetime sahip olma arzularını dengeliyor."

Lillie''nin açıklamasında "Enerjiyle, yaratıcılıkla, esneklikle ve siyasi irade ile Kıbrıs sorununun çözümünün mümkün olduğuna inandığını" da belirterek, çökmüş, bitmiş, tükenmiş Türk tarafının bir daha görüşmeyeceğini açıkladığı federasyonu işaret etmesi, İngiltere''nin her zaman olduğu gibi Rumların siyasetine destek vermeyi sürdürdüğünü de gösterdi. Brexit öncesi,İngiltere''nin Avrupa Birliği üyesi olarak Güney Kıbrıs''a destek vermesini hoşgörü ile karşılamak mümkün iken, İngitere''nin AB üyeliğinden ayrıldıktan sonra hala daha bu desteğini sürdürmesine anlayışla ve hoşgörü ile yaklaşmak mümkün değildir. ''Yüksek'' mi ''Alçak'' mı kararsız kaldığım bu Rum yanlısı hadsiz Komiser Lillie''e KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu anında gerekli yanıtı ve ağzının payını verdi. Ertuğruloğlu, Lillie''nin verdiği demeçte, Kıbrıs konusunda varılacak bir anlaşma için "çıkış yolunun federasyon" olduğuna işaret etmesine tepki göstererek, bunun "Kıbrıs meselesini çözümsüzlüğe hapsetmiş müzakere süreçlerinin tekrarlanmasından başka bir anlam taşımadığını" söyledi. Ertuğruloğlu, Komiserin demecinde kullandığı üslubun ise "koloni zihniyetinin hala devam ettiğini göstermekte olduğunu" kaydetti. Ertuğruloğlu, İngiltere''nin Kıbrıs Türk halkına karşı sürdürdüğü "Rum yanlısı politikasına artık bir son vermesini" de talep etti.

KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu''nun açıklamasında Türk tarafının büyük bir kararlılıkla mevcut siyasetimizi yürütmeyi sürdüreceğine vurgu yaptığı bölümü aktarıyorum: "Kıbrıs Türk tarafının yeni vizyonu Cenevre''de gerçekleştirilen 5+BM gayrı resmi toplantı sırasında kayda geçirilmiştir. Bu önerimiz müktesep hakkımız olan egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün tescilini öngören bir ilke üzerine tesis edilmiştir. Bu ilkeyi öngörmeyen, Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız ve insanlık dışı izolasyonun devamına yardımcı olacak sözde çözüm modeli üzerinde ısrar etmek beyhudedir. Kıbrıs konusunu en iyi bilen ülkelerden biri olan İngiltere''nin bu gerçeği bir an önce benimsemesini ve iki egemen üs bölgesinin geleceğini garanti etme adına Kıbrıs Türk halkına karşı sürdürdüğü Rum yanlısı politikasına artık bir son vermesini talep ediyoruz." Ertuğruloğlu''nun mesajı nettir. Bundan sonraki süreçte egemen eşitlik temelinde iki devlete dayalı siyasetimizi ileriye taşımak ve KKTC''nin tanınmasını talep etmek şart olmuştur.

Yazarın Diğer Yazıları