İktidarın amel defteri
Seçim yaklaştıkça iktidar ve çevresi konuları dine bağlamaya çalışıyor. Sıcağı sıcağına bir örnekle başlayalım. Önceki gün şu haberi okuduk:
"Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, AKP Ağrı İl Başkanlığı''nda bir konuşma yaptı. Kirişçi "Seçimlerin hepsi kritikti, bunların hepsi önemliydi ama bu seçim çok daha önemli. Hepimiz öbür dünyaya gideceğiz. O tarafa gittiğimizde soracaklar" dedi.
Sonra da şunu okuduk:
"Star yazarı ve eski AKP''li milletvekili Resul Tosun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu''nu hedef alırken "Kılıçdaroğlu''nun yolu Peygamber yolu değildir! Onun yolu CHP''nin yoludur!" dedi.
Görüyorsunuz değil mi?
İşte bunun adına eskiden "İrtica" derlerdi. Biz de böyle söyleyenlere kızardık.
Niye?
Çünkü dindar insanda Allah korkusu var sanırdık.
Alnı secdede olan kimselerin elinden dilinden ürküp kaçmamamız, onlara güvenmemiz öğretilmişti. AKP iktidara geldi, oy vermesek bile Türkiye için bir umut olur, bir sosyal barış sağlar, ortalama insanlara hitap edip Türkiye''yi sarıp sarmalar sandık.
Fakat o da ne?
Bırakın sarıp sarmalamayı, adamlar, tam tersine düşmanlaştırıp, milleti kamplara ayırıyor.
Herkesin iktidarı olacak sandık, ayrıştırmanın, bölmenin, ötekileştirip, halkı kendilerinden olan olmayan diye milleti bölüp parçalayan oldular.
Şimdi her gün dini içerikli bir olay ya da haberle karşılaşıyoruz. Profesöründen, ilkokul seviyesindeki tarikat liderine kadar herkes, din-seçim ilişkisi üzerinden topluma mesaj veriyor.
Kimi "Zamlar Allah''tandır" derken, kimileri, "Yoksullar cennette 7. Tabakaya çıkacak" dedikten sonra "Şükredin" halinize diyor.
Bunu yapanlar, Allah''ın sadık kulları olamaz, olsa olsa samimiyetsiz kullarıdır. Çünkü onların amacı, iktidarın yarattığı ekonomik baskıyı halka kabullendirip, kendilerine bu zulmü yaşatanları yeniden seçtirmektir. Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk Hoca bu tür davranışları "Allah ile aldatmak" olarak tanımlamıştı.
Doğru bir tanımlama.
Çünkü Kur''an böylelerine apaçık şunu söylüyor:
"Vay o namaza kılanların haline ki, onlar yetimin hakkını, hukukunu, malını koruyup gözetmezler!"
Hazine milletin (kulların) malıdır.
Kamu malı da öyle.
Vatan toprakları dahi öyle. O topraklar uğrunda canını veren milletin evlatları var.
Şimdi Bakan Kirişçi ve benzerlerine sormak lazım. "Hepimiz öbür dünyaya gideceğiz. O tarafa gittiğimizde soracaklar" derken, iktidarınızın amel defterine bakmıyor musunuz?
Daha dün, kimi mahkemelerde iktidarın lehine karar vermeyecek olan hâkimlerin yeri değiştirildi.
Daha dün, Sedat Peker''in suç duyurularına kulak tıkandı. Onlarca bilgi ve belge yayınlandı, kimsenin kılı kıpırdamadı.
Daha dün, kupon araziler peşkeş çekildi.
Daha dün, kamu kaynaklarından iktidar eliyle partililer zengin edildi.
Çok değil bir bir buçuk yıl önce bizzat Bakanın kendisi kendi bakanlığına deterjan sattığını söyledi ve hiç bir adliye işlem yapmadı. Ayda 10 bin dolar aldığı söylenen kişi hala saklanıyor. Kamunun 128 milyar dolarının akıbeti belirsiz.
Bu ve benzeri yüzlerce olay yaşandı ve yaşanıyor. Ve siz çıkıp diyorsunuz ki: "Hepimiz öbür dünyaya gideceğiz. O tarafa gittiğimizde soracaklar."
Elbette soracaklar.
Muhalefet için sorun yok.
Aynı şekilde "Kılıçdaroğlu''nun yolu peygamber yolu değil" diyen Star yazarına da sormak lazım; "Sizin yolunuz peygamber yolu olduğu için mi yolsuzluk tavan yaptı? Bunun için mi soygun düzeni kuruldu? "
AKP''nin amel defterinden habersizmiş gibi davrananlar çoktan Gayya Kuyusuna düştüler de haberleri yok.