İstanbul’daki Irak zirvesinde Türkiye’nin isteği ile taslak metine Birleşmiş Milletler’in Irak’ın çözüm sürecine aktif katılımı ile ilgili bir madde konuldu!
Suriye’nin Kamışlı bölgesindeki Kürtler, ABD Büyükelçiliği görevlileri ve Barzani’nin gönderdiği ajanlar tarafından isyana teşvik edildiği zaman çıkan olaylarda da BM müdahalesi, dünya kamuoyunun gündemine getirilmişti.
Şemdinli olaylarından sonra Savcı Ferhat Sarıkaya, şaibeli bir kişinin ihbar mektubuna dayanarak dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a ağır suçlamalar yöneltmişti. Konu hakkında bize değerlendirme yapan emekli bir polis müdürü, “Çift taraflı çalışan bir itirafçının başrolünü oynadığı olaylar üzerinden, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadelesini durdurup meseleyi ’bağımsızlık mücadelesi’olarak göstermek ve böylece Avrupa Birliği’nin ve diğer uluslararası güçlerin Türkiye’ye müdahalesini sağlamak gibi olaylarla karşı karşıyayız” demişti.
O zaman bunu başaramadılar ama şimdi PKK saldırılarına karşı Türkiye’in sınır ötesi operasyonu gündemdeyken BM’yi davet eden de Türkiye oluyor!
* * *
ABD, Lübnan’da İsrail çıkarlarını korumak üzere Türkiye’nin bir tümen göndermesini istemişti. Ve Türkiye de İsrail ile Hizbullah arasında bir bölgeye asker gönderdi ama ABD bugün Türkiye’nin Irak’ın kuzeyine müdahalesini engellemeye çalışır bir görünümde! İktidar da müdahale etmemek için elinden geleni yapıyor, BM’yi davet ediyor!
Bölgede Barzani yönetimindeki Orta İsrail devleti, Çekiç Güç’ün İncirlik üssü ve Güneydoğu’ya yerleşmesi ile Türkiye’nin gözetiminde ABD tarafından kurulmuştur!
Türkiye’yi yönetenler, oltanın ucundaki “Avrupa Birliği’ne giriş zokası” nı bilerek yuttu ve millî birliği temelinden sarsacak adımlar attı. Türkiye’ye “Dış müdahale” sağlayabilmek için “iç çatışma” çıkarmak hedefine kilitlenmiş ABD ve Avrupa’nın, tam da buna hizmet eden hemen her talebini yerine getirdiler.
Anlaşılıyor ki ilk defa Fehmi Koru’nun 1993’te seslendirdiği “İçerdeki nomenklaturayı değiştirebilmek için dış müdahale şarttır” görüşü, AKP’nin genel görüşü
haline geldi!
* * *
Prof. Dr. Halil İnalcık’ın “Bugün Türkiye için büyük tehlike şudur: Kürt liderler davayı Birleşmiş Milletler’e götürmeye çalışıyor. Barzani şimdiden BM ile temastadır. PKK, işte bu planın uygulanmasına hizmet etmekte: PKK’nın asıl hedefi sınırda kalmayıp Türkiye içinde kanlı bir çatışma çıkarmaktır. Türkiye’de bir etnik çatışma çıkması ve Batı kontrolünde Birleşmiş Milletler’in, dünya barışı için bunu bir tehdit sayarak müdahalesi gerçek amaçlarıdır” sözlerine dün naklen yer vermiştik.
Daha bu uyarının mürekkebi kurumadan, İstanbul’daki Irak zirvesinde hazırlanan sonuç bildirisine, BM’nin Irak’ın çözüm sürecine aktif katılımı için çağrı yapılması diye bir madde konulması benimsendi. Öneri, Türkiye’den geldi!
Bu karara karşı ilk tepkiler şöyle: “Hani Tayyip Erdoğan, ’kendi göbeğimizi kendimiz keseriz’ diyordu? Bu kararla, Türkiye, ’Kürdistan’ı da tanımış olmaz mı? Türkiye, Kerkük-Musul’u da Birleşmiş Milletler’in ilk şekli olan Cemiyeti Akvam kararı ile kaybetmemiş miydi?”
Türkiye ile “Orta İsrail” diye anılan Barzani devletinin arasına BM gücü yerleştirilirse Türkiye nereye ve nasıl müdahale edecek?
Türkiye’ye kendi ipini çektiriyorlar! Cellâdı da kendisine seçtiriyorlar.
