'İki partili yapı'ya kurban olasınız!
Başkanlık sistemine karşıydım ama artık değilim!.. BBC'nin parlamenter sistemden başkanlık sistemine hangi ülkelerin geçtiğiyle ilgili araştırması gözümü açtı!..
Batı'da bir tek örnek yok, bu çağlar üstü zıplamayı yapan... Birkaç ülke var parlamenter sistemi çöpe atıp başkanlık sistemine geçen... Onlar da medeniyet havzasında, Sahra Çölü'nün hemen güneyinde!..
'Güçlü iktidar, ışık hızıyla kalkınma' parolasıyla başkanlık sistemine geçen 3 ülke: Zimbabve, Gana ve Malavi... Dünya 5'ten büyük, bu ülkeler de dünyadan büyük!..
***
Gana'yı takdir etmemek mümkün değil!.. Başbakan Kwame Nkrumah 1960'ta referandumla ülkesini başkanlık sistemine geçirdi, kendisi de Başkan oldu... İlk yaptığı işlerden birisi ülkedeki muhalefet partilerini referandumla yasaklamak oldu...
Gana'da Gana Hareket Partisi var mıydı, onlar başkanlık sistemine geçilirken "Yahu bu başkanlık sistemi değil, aslında cumhurbaşkanlığı sistemi, fiilî durumu hukukî hâle getiriyoruz, endişeye mahal yok" dediler mi bilmiyoruz... Bildiğimiz şu: Sonuçta bütün partiler karambole gitti...
Eski Genel Sekreterine göre Nkrumah'ın sistem değişikliğine gerekçe olarak "Kafasında hızlı bir gelişme hamlesi fikri vardı. Bunun için en iyi yöntemin gücü başkanlıkta toplamak olduğunu düşündü. Başkanlığın ekonomik ve sosyal ilerleme için kritik olduğunu düşünüyordu..."
Bizimkiler 15 Temmuz gibi tehlikelerin yaşanmaması için bu sistemi savunuyorlar ya... Hatırlatmakta fayda var: Gana'da Nkrumah'ın 'garantili' başkanlık sistemi 1966 askerî darbesiyle toprak oldu!..
***
"Gana bize uymaz" diyenlere Zimbabve verebiliriz!.. Ülkeyi 1980'den 1987'ye kadar Başbakan olarak yöneten Mugabe Reis'i Başbakanlık kesmedi!.. Ülkede anayasa değiştirildi ve başkanlık sistemine geçildi...
Parlamenter sistemin verdiği güçten memnun olmayan, 'daha fazla, en fazla, daima fazla' güç isteyen Mugabe Reis 'zayıf parlamento'lu sistemde Başkan oldu... Bugün 92 yaşında olan, genç ve istikbal vaat eden Mugabe Reis hâlâ Zimbabve Devlet Başkanı!.. İstikrar dediğiniz de budur zaten!..
***
Malavi deyip geçmeyelim... Şekil a'dan da anlaşılacağı üzere dünyaya rejim ihraç eden ülkelerden!.. Biz parlamenter sistemin kötülüğünü ancak yarım yüzyıldan fazla zamanda anlayabilirken, onlar topu topu 2 yaşındaki parlamenter sistemden sıkıldılar ve 1966'da başkanlık sistemine geçtiler...
Doğaldır ki, 'kurucu Başbakan' bir anda 'kurucu Başkan' oldu... Şef Banda "Yemişim parlamentoyu" dedi ve devleti kararnamelerle yönetmeye başladı... Banda literatüre uygun bir diktatördü artık... Başkan olarak 5 yılı tamamladıktan sonra 'halkı zahmetten kurtarmak', ülkede seçim filan tekrarlarıyla ortaya çıkan israfı önlemek için kendisini 'ömür boyu başkan' ilân etti...
Tabii bunlar medeniyet ve demokrasi sahalarında görmek istediğimiz hareketler olarak tarihe geçti!.. Malavi'de demokrasi öyle gelişti öyle gelişti ki, parlamento seçimlerinde her bölgeden 5 vekil öneriliyor, Şef Banda da bunlardan birini seçip parlamentoya alıyordu... İstediği zaman da parlamentodan atıyordu...
Şef Banda tam bir çevreciydi!.. Etrafta müthiş bir mıntıka temizliği yaptı!.. Muhalefeti tamamen bitirdi!.. Parlamentonun yükü azaltıldı, Başkan'ı hiçbir şekilde sorgulayamayacak kimliğe kavuşturuldu!.. Parlamento az daha Belediye Bando Müdürlüğü'ne bağlanacaktı ama Şef'in ömrü vefa etmedi!..
***
Bunlar dünyadaki iyi, güzel ve doğru örnekler!.. Aksini iddia edenler, parlamenter sistemin daha iyi olduğunu düşünen gafiller, bu değişime karşı çıkarak fiilî durumun devam etmesini savunan zavallılar çıkıp dünyadan örneklerle 'belgeli' konuşsunlar!.. Ellerinde Gana ayarında, Malavi ayarında, Zimbabve ayarında bir başarı örneği varsa açıklasınlar!..
Bu sistemin ülkeyi 'iki partili yapı'ya dönüştüreceğini iftira edenlere de bir çift sözümüz var... İki partiye kurban olasınız siz!.. Tek parti neyinize yetmiyor?