"Suriye''den Türkiye''ye sürülen veya getirilen insanlar arasında, 1915 sürgününde gidenlerin torunlarının sayısı ne kadardır?"
Bu sorunun cevabını bazı okurlar benden soruyor. Bana gelen bilgiler, Türkiye''ye giriş yapan Suriyelilerle ilgili genel verilerdir. Rakamlar, açıklananın iki katıdır ama bu veri resmen yalanlanıyor!
***
İki yazısının geniş özetine yer verdiğim Prof. Dr. Hilmi Özden, bu defa bir mektup yazdı:
"Kıymetli kardeşim Arslan Bulut Bey
Sizinle paylaştığım yazıları Türk Milleti''ne duyurmakta gösterdiğiniz hassasiyete teşekkür ederim.
Vatandaşlık satışında sınır tanımayan insanların yeniden feraset ve akıllarının harekete geçmesini temenni ederiz. Bu satış devam ederse Millî Mücadele''de savaştığımız ve Türk unsura karşı mübadele edilen Rumların torunları da vatandaşlık alacaktır. Ermeni tehciri ile Suriye topraklarına iskân edilenlerden orada kalanlar yahut bugünkü Ermenistan''a (Eski Türk Revan Hanlığı), Avrupa ve ABD''ye giden Ermeniler de aynı vatandaşlık alım yöntemi ile Türkiye vatandaşlığına geçecektir.
O zaman atalarımız niçin şehit oldu? Niçin savaştılar? Onlar bizlerden daha mı ufuksuzdu? Hayır! Onlar acıların kederlerin insanlarıydı, tarihî tecrübeleri yüksekti. I. Dünya savaşı öncesi 5 milyon insan göçler sırasında Bulgar, Sırp, Yunan, Rum, Ermeni vd. çeteler ile Rus ve Avrupa ülkeleri tarafından şehit edilmişti. 5 milyon Müslüman Türk de Osmanlı Türkiye''sine zor sığınabilmişti."
Özden, son paragrafta ise Ahmet Sever''in 2015''de basılan "Abdullah Gül İle 12 Yıl" eserinin 131-134 sayfalarına dikkat çekti...
***
Ahmet Sever, "Suriye''deki Ermenileri Türkiye''ye getirmek için gizli plan" başlığı altında konuya şöyle giriyor:
"Osman Kavala, bir gün Cezayir Restoran''da sohbet ederken, ''Suriye''deki Türkiye kökenli Ermeniler zor durumda... Türkiye onlara kapılarını açsa, her yönden çok iyi bir adım atmış olmaz mı?'' dedi."
Ahmet Sever, Suriye''de Halep ve çevresindeki Ermenilerin sayısının 50 bin olduğunu, Kavala''nın fikrini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül''e aktardığını, Gül''ün de "Üzerinde çalışalım'' dediğini, birkaç gün sonra Hrant Dink''in kardeşi Orhan Dink, kızı Delal Dink ve Agos Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş ile konuyu konuştuğunu, Tarabya Köşkü''nde onları Cumhurbaşkanı ile buluşturduğunu, Gül''ün fikri tamamen benimsediğini ancak ''Çalışmalar gizlice yürütülsün'' dediğini, projenin MİT müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu''nun aklına da yattığını ve Başbakan Tayyip Erdoğan''ın onayının alındığını, Ermeni cemaati ile görüşülerek onların da desteğinin sağlandığını hatta Suriye''den Ermenistan''a giden Ermenilerin de gelebilmesine karar verildiğini, TÜSİAD''ın da projeye destek verdiğini, sonuçta Robert Koptaş''ın verdiği iki listede bulunan 30 Ermeni''nin iki grup halinde Halep''ten getirildiğini ve yerleştirildiğini ancak operasyonun bıçak gibi kesildiğini anlattıktan sonra, "Meğer Ermeni diasporası devreye girmiş ve ''Siz ne yapıyorsunuz, Türkiye''nin çıkarlarına hizmet mi ediyorsunuz, Türkiye''nin sizi kullanmasına izin mi vereceksiniz'' demiş ve Türkiye''ye gelmek isteyen Ermeniler vazgeçirilmişti Cumhurbaşkanı da üzüntüsünü ''Yazık oldu'' diye ifade etti..." diye bilgi veriyor.
***
Daha sonra gelen kayıtlı/kayıtsız Suriyeliler arasında ne kadar Ermeni bulunduğu veya Suriye''deki 50 bin Ermeni''nin halen nerede olduğunu, herhalde devlet biliyordur.
Kısacası, rivayet muhtelif ama eldeki veriler böyle.
Burada sorun, daha önce de resmen beyan edildiği gibi "tehcir ve mübadelenin sonuçlarını ortadan kaldırmak" amacıyla vatandaşlık satılmasıdır!
Devlet tarafından fikirleri uygulanan Osman Kavala''nın, birkaç yıl sonra başka girişimleri sebebiyle müebbet hapse mahkûm edilmesi de ilginç bir durum değil mi?
