Anayasa değişikliği oylaması sırasındaki o fotoğrafı görünce insan hiçbir şeye şaşırmamanın önemini bir kere daha kavrıyor...
Saygıdeğer milletvekilimiz oy zarfının şerit yapışkanlı olduğunu bilmiyor... Azimli bir şekilde şeridi yalayıp duruyor... Sonra da oyunu kullanıyor...
Manyetolu telefonun önünden geçmenin medeniyet sayıldığı dünyadan bugünkü baş döndürücü iletişim çağına henüz intikal edememiş ve her zarfı 50 sene önceki gibi zannettiği için yalayıp duran kişi veya kişiler 'parlamenter sistem'in temel taşlarını oluşturuyorlar...
Hal böyle olunca "Ha parlamenter sistem, ha başkanlık sistemi, ha diktatörlük, ha padişahlık... Ne fark eder?" diye sorası geliyor insanın...
Sonra bir anda umut ışığı çakıyor ve karamsarlığı dağıtan örnekler çıkıyor... Meselâ Batman'ın köyünden gelen bir Başbakan Yardımcısı'nın Bic Mac endeksi üzerinden örnek veriyor olması, dış mihraklar tarafından karartılan ufkumuzu aydınlatıyor...
***
Allah'tan demokrasimiz çok gelişkin... Cem Karaca'nın bir zamanlar çok popüler olan ve devrimcilerin dillerinden düşürmedikleri "İşçisin sen işçi kal" parçasındaki gibi "Batmanlısın sen Batmanlı kal" demedi sistemimiz kimseye...
Parlamentoda sıra arkadaşı oy kullanacağım diye zarfın üzerindeki şeridi afiyetle yalarken, o Amerika'daki hamburger fiyatı üzerinden ekonomimize ışık tutuyor ve içimizi ferahlatıyor...
Verdiği şu mesajın güzelliğine bakar mısınız: "ABD'de Big Mac fiyatı $5.06 iken Türkiye'de $2.7. Big Mac endeksine göre TL, dolar karşısında %45.7 daha az değerli".
***
Başbakan Yardımcımız yapacağını yapmış... Bundan sonra top halkımızda... Tıpkı dolar bozdurma kampanyası gibi, hazır ucuz yakalamışken hamburger stoklayarak, bir yandan Amerikan ekonomisine darbe vurup, bir yandan da karnını doyurmayı mı dener acaba? Halkın iradesine saygı duymak lâzım...
Ekonomistler Bic Mac endeksinin yaygın bir kullanım alanı olduğunu biliyorlar ama bizde gırtlağa kadar gelen ekonomik sıkıntının hamburger endeksiyle, âdeta dalga geçer gibi, hafifletilemeyeceğini galiba bilmiyorlar...
Ekmeği küçülene hamburger örneği!.. Sanki milletin ana öğünü, geleneksel yemeği hamburger!.. Ve sanki hamburger ABD'de 20 dolar olursa biz çok rahatlayacağız, yemeklerden önce ve sonra sevinçten hamburger tüketeceğiz!..
***
Geçen yüzyılın başında, seferberlik yıllarında ülkenin her tarafında olduğu gibi Karadeniz'de de büyük yokluklar ve sefalet yaşanmıştı... Alışkanlık gereği mısır ekmeği kullanan halk bundan mahrum kalmıştı... O dönemi anarken, biraz da mizahî olarak halkın şöyle dediği rivayet edilir: "Öyle kıtlık oldu, öyle kıtlık oldu ki açlıktan buğday ekmeği yedik!.."
Ekmek bulamayanlara pasta örneğinde olduğu gibi, yakında ekmek bulamayanlara hamburger tavsiye edilirse şaşırmayacağız... Hazır ucuz bulmuşken gömebildiğimiz kadar gömmekte, sonra da "Ekmek bulamadığımız için hamburger yedik" diye tarihe not düşmekte fayda olabilir...
***
İktidar yanlısı gazetede teröre karşı şok tedavi öneriyor yazar... "Türkiye'de yaşayan yabancılar: Iğdır'da yaşayan Caferiler İran büyükelçiliğine, Fethiye'de yaşayan Almanlar Alman büyükelçiliğine, Kaş'ta yaşayan İngilizler İngiliz büyükelçiliğine, İstanbul ve Ankara'da bulunan Amerikalılar ABD büyükelçiliğine toplu olarak gitseler. Orada Türkiye ile savaşan terör örgütlerine karşı hükümetlerini mücadele etmeye çağırsalar" diye akıl veriyor...
Yabancılara bakın... Iğdır'da yaşayan Caferiler de yabancı!.. İran Büyükelçiliği'ne gidip hükûmetlerini terörle mücadeleye çağıracaklar!..
Yazar sonra özür dilemek zorunda kalıyor ama bu yazılanlar nasıl bir kafa yapısının ülkede hüküm sürdüğünü göstermesi açısından açık bir delil sunuyor...
***
Bu örnekleri görünce insanın sorası geliyor: "Bırakın memleketi, siz güneş sisteminin neresindensiniz?"
