2010 yılında katledilen Münevver Karabulut’un ardından kurulan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2010 yılından bu yılın ekim ayına kadar 5696 kadın, tanıdıkları veya tanımadıkları erkekler tarafından katledildi.
Bolu’da, Edirne’de, Ankara’da köpekler topluca katledildi.
Hiçbiri ilk değildi ama son olması için de hiçbir şey yapılmadı.
Sonra, çok yakın tarihlerde;
Adalet duygumuzu derinden sarsan bir soruşturma sürecine tanık olduğumuz Narin’in ölümü yaşandı.
Fatih’te yaşanan olayda iki kadının katli hâlâ konuşulurken, dün Şişli’de bir kadın tartıştığı eşi tarafından öldürüldü.
Gebze’de hayvanlar katledildi.
Adeta, son zamanların en çok kullanılan, duyulan kelimelerinden biri oldu, “katledilme”.
Kadınlar, çocuklar, hayvanlar güvende değil.
Yasalarla veya yasasızlıkla
Katledilen kadınların ardından, yasa koyucular, karar vericiler, “gerekeni” yapsın diye bizler yazar, başkaları konuşur, pek çoklarımız yürürken, neden gerektiği anlaşılamayan yapıldı ve kadınların yaşam hakkı gibi birincil haklarını da koruma altına alan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden, bilinen ismiyle İstanbul Sözleşmesi’nden bir imza ile çıkıldı.
İstanbul Sözleşmesi’nin şiddet karşısındaki yaklaşımını kabul eden, kadına şiddeti önlemeyi amaçlayan, şiddete maruz kalan kadın ve çocukları koruyup destekleyen 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, tartışmaya açıldı, kaldırılması konuşuldu.
2004 yılında yürürlüğe giren ancak yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hayvanları kısırlaştırma, aşılama, sağlıklı şartlarda yaşatma ve satışını engelleme konusunda eksiklikleri olsa da getirdiği yükümlülükler dahi yerine getirilmeyen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapıldı. 7527 sayılı kanunla yapılan değişiklik maddelerinin lafzının, hayvan katline yol açabileceği hususundaki tüm uyarılara kulak kapatıldı ve adeta, siyasi bir hırs ve inatlaşmayla değişikliği yapan yasa yürürlüğe sokuldu.
Ezcümle, katledilen binlerce kadın, çocuk ve hayvanlar için, bu cinayetlerin tekrarını önleyici düzenlemeler ve planlamalar yapılması yerine, onları koruyucu mevcut yasal düzenlemeler de kaldırıldı, kaldırılmak istendi veya yanlış şekilde değiştirildi.
Göz göre göre gelinen bu durumda, ne kadınlar güvende ne çocuklar ne de hayvanlar.
