Avrupa'da on iki büyük futbol kulübünün "Avrupa Süper Ligi" kurma kararı almaları, sadece bir futbol haberi değildir.
Financial Times gazetesi, basınla yapılacak anlaşmalar ve sponsorluk satışları sayesinde yeni süper ligin yıllık 4 milyar Euro kazanabileceğini ve kurucu kulüplerin yıllık sabit 264 milyon Euro kazancının olabileceğini hesapladı.
Financial Times, yeni ligin, Avrupa futbolundaki, sahada iyi performans sergiledikleri sürece en küçük takımların bile şampiyon olmasına izin veren "piramit sistemi"ni bozacağına işaret etti..
Yani, futbolda da Büyük Sıfırlama! İyi de on iki süper kulüp kendi arasında lig kurarsa, geride kalanlar ne olacak? Dünyadaki futbolseverler, on iki kulübe mi hizmet edecek? Her okulun, her semtin, nihayet her şehrin bir futbol takımı var, sadece on iki takımın katılacağı ve parsayı toplayacağı bir düzenden kim zevk alacak?
***
Pandemi ilanıyla birlikte stadyumlardan seyircinin çekilmesi, ardından futbolun on iki kulübün eline düşürülmek istenmesi... Tıpkı, Dünya Ekonomik Forumu'nun, dünyanın ekonomik, siyasi, kültürel ve askeri düzenini değiştirmeyi öngören, "Great Reset" projesi gibi...
"Büyük Sıfırlama" projesinde başı İngiltere veliaht prensi Charles çekiyor! Avrupa Süper Ligi kurma mücadelesine de liderliği İngiltere takımları yapıyor! İspanya ve İtalya takımları, İngiliz takımlarının peşine takıldı ama Almanya'nın Bayern Münih ve Fransa'nın Paris Saint Germain takımları, bu işe "evet" demedi. Gerçi İngiltere Başbakanı Boris Johnson, "Avrupa Süper Ligi planı futbola büyük zarar verir" dedi ve projeye karşı çıktı ama "Great Reset"çiler, "kapitalizmi yeniden tanımlamak" derken, işte böyle bir düzeni kast ediyorlar! Hani slogan olarak "Kimsenin hiçbir şeyi olmayacak ama herkes mutlu olacak" diyorlar ya, "Avrupa Süper Ligi" de bu anlayışın eseri! Dünyadaki bütün futbolseverlerin, geliri garantiye alan on iki futbol kulübünü seyrederken mutlu olacağını düşünmek gibi...
***
"Great Reset"çilerin dünya çapındaki en büyük adımı ise kripto para; yani aslında hiçbir karşılığı olmayan sanal paralar!
Merkez Bankası'nın aldığı kararla "kripto para" olarak bilinen Bitcoin gibi elektronik paralar Türkiye'de ödeme aracı olarak kullanılamayacak. CHP, bu konuda "kime danıştınız?" diye sordu ama kararın doğru olduğunu herkes biliyor!
Osman Başıbüyük, bu konuda özetle şöyle yazdı:
"Kripto paralar bir çeşit saadet zinciri veya literatürde geçen ismiyle 'ponzi oyunu'nun enstrümanlarıdır.
'Çiftlik Bank'ın kurucusu Tosuncuk lakaplı Mehmet Aydın, bu yöntemle on binlerce insanı tokatlamıştı. Perde arkasında kimlerin olduğunu bildiğimiz kripto para oyununda ise bu iş küresel çapta ve çok daha profesyonelce yapılıyor.
İşin kötüsü bu oyun orta ve küçük ölçekli devletlerin ekonomilerini çökertiyor. Kripto paralara yapılan yatırım, ülke içerisinden dolara çevrilerek, bazı ailelerin kasasına bedava kredi olarak girmektedir.
Türkiye, dünyada kripto parayı en çok kullanan ülkeler sıralamasında Nijerya, Vietnam ve Filipinler'in arkasından dördüncü sırada geliyor!
128 milyar dolar nerede sorusunun cevabı burada yatıyor. Kripto paralara hücum, Türkiye'den hızla dolar çekilmesine sebep oldu.
İşte bu süreçte Türkiye Merkez Bankası, döviz satarak kaynaklarını tüketmiştir. Hükümetin kaynağı kurutacak kadar bu işleme devam etmesi büyük hatadır."
***
Bu değerlendirme doğruysa, Türkiye'nin sermayesi, kediye yüklenmiştir!
İneğe yükleyen de var, dünyadaki büyük sıfırlamadan memnun olduğunu söyleyenler de var ama ülke iflas ederse, haksız kazançla elde edilmiş mal mülk kimseyi kurtarmaz; o piyonlar da sıfırla çarpılır, haberleri olsun!
