Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ahmet B. ERCİLASUN
Ahmet B. ERCİLASUN

Feryat

Hayır hayır, bu kadarına dayanamazsın ey Türk oğlu! Adam senin Meclis’ine girmiş, gazi Meclis’ine, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne; senin Meclis’inde, senin milletvekiline terbiyesiz diye bağırıyor terbiyesiz; soytarı diye bağırıyor soytarı! Hayır bu kadarına dayanamazsın. Her gün evladını, kardeşini, arkadaşını şehit veriyorsun; her gün meydanları dolduruyorsun; her gün haykırıyorsun “Kahrolsun PKK” diye; her gün meydanları inletiyorsun “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye. Hayır, bu kadarı yetmez. Ataların 1897 yılındaki Türk-Yunan Savaşı’nda “Türk evladı, evde durmaz giderim” diye diye, cephelerde kanını döke döke Girit’i Yunan’a verdi. Bugün sen de davulla zurnayla uğurlanıyorsun; güle oynaya cepheye gidiyorsun; vatanı böldürtmem, diyorsun. Kanını döküyorsun, şehit oluyorsun... Şehit oluyorsun ama, PKK başına, bölücü başına “sayın” diyen adamlar senin Meclis’ine girmiş; senin milletvekiline hakaret ediyor. Sen “böldürtmem” diye kanlı kefenler giyiyorsun, ama adamlar her gün televizyonlara çıkıyor; federasyon diyor; Türk-Kürt ortak devleti diyor. Senin televizyonlarına ortak oluyor; senin devletinin televizyonundan kendi diliyle yayın yaptırıyor; devlete ortak olduğunu tescil ettiriyor. Sen şehit oluyorsun, ama bütün bunlara müsaade ediyorsun; bunlara göz yumanları, bunlara izin verenleri, bunların Irak’taki işbirlikçileriyle aşna fişne olanları baş tacı ediyorsun. “Vatanı böldürtmem” diyorsun ama vatan topraklarını babalar gibi satanları tepene oturtuyorsun. Frenk papazlarının putları önünde bilmem ne birliklerine imza atanları; vatan topraklarının üstüne çan kulesi diktirenleri “Müslüman” diyerek başına geçiriyorsun. Petrol tüccarı Arap şeyhlerinin kucağına oturanları; senin gazetelerini, senin televizyonlarını Arap şeyhlerinin kirli paralarıyla kuklalarına satanları başının üstünde tutuyorsun. “Vatanı böldürtmem” diyorsun ama masmavi sahillerini, cıvıl cıvıl limanlarını kefereye satanlar; yemyeşil topraklarını, ovalarını, vadilerini küffara kiralayanlar işte orada! Bankalarını satanlar orada! Her gün alışveriş ettiğin; patates, soğan, pirinç aldığın o cicili bicili mağazalar kâfirin eline geçmiş. Kendi topraklarında artık üretemez hâle geldiğin sebzeni meyveni kefereden alıyorsun. Bir zamanlar güle oynaya kutladığın yerli malı haftaların artık maskaraya alınıyor. Her gün konuştuğun cep telefonları yabancıların malı. Demirini, çeliğini, bankanı, borsanı babalar gibi satıyorlar. Toprak kapatanlar, para akıtanlar, mısır akıtanlar, gemicik alanlar, reklam panolarını kiralayanlar işte orada. Sam Amca’nın keşişleriyle kol kola. Sam Amca’nın papazından, casusundan temiz kâğıdı alıp Amerika’nın kucağına oturuyor. “Böldürtmem” diyerek her gün şehit verdiğin vatanını oradan idare etmeye kalkıyor. Koynunda haç taşıyanlarla koltuk altında haç taşıyıp hacı olanlar bir olmuş; vatan topraklarının üzerine oturmuş. Sen buna dayanıyorsun Türk oğlu! Milletvekiline soytarı diyene katlanıyorsun Türk oğlu! Şerefli Türk adınla, bin yıldır şehit vererek, hâlâ binlerce şehidini toprağa gömerek Türk’ü alt kimlik derekesine indirenlere sabrediyorsun Türk oğlu! “Vatan bölünmez” diye diye vatanı bölenleri, böldürtenleri başına geçiriyorsun Türk oğlu! Seksenlik atan Altemur Kılıç’a bak! Vatan burçlarından birine çelikten bir kılıç gibi dikilmiş; bölenlerle, böldürtenlerle mücadele ediyor. Seksenlik atan Hayrettin Karaca’ya, doksanlık anan Muazzez İlmiye Çığ’a bak! Meclis’in karşısına karargâh kurmuşlar; vatan topraklarını sattırmayız, diyorlar. Türk evladı, sen ne diye hâlâ bağırışta, çağırıştasın? Böleni böldürteni başından def etmedikçe, satana sattırana haddini bildirmedikçe bağırıp çağırman hiçbir işe yaramaz. Uyan Türk oğlu ve uyuyanı uyandır!
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı!

Yazarın Diğer Yazıları