Felaketin kaynağı yalan haberlerdir!

İstisnasız hemen her konuda yanlış bilgilendirme söz konusu. Dünyada da böyle Türkiye''de de…

Kazım Karabekir Paşa, "Yanlış bilgi felaketin kaynağıdır" diyordu. İnsanların yanlış bilgilerle sevk ve idare edildiği günümüzde bu söz gittikçe daha önemli hale geliyor.

***

ABD''nin, kendi kurduğu El Kaide örgütünü bahane ederek Afganistan''ı işgal etmesi, hemen hemen hiç sorgulanmadı. Çünkü işgal için 11 Eylül gibi bütün insanların algısını değiştirecek bir operasyon yapılmıştı. Rusya ve Türkiye''yi yönetenler dahil herkes büyülenmiş gibi ABD ne derse yapıyordu!

Kimyasal silah yalanıyla, Irak''ı işgal ettiler. Yalan ortaya çıktı ama Irak parçalandı!

Dünyadaki bütün radikalleri Suriye''ye gönderip IŞİD adı altında toplayarak ülkeyi kan gölüne çevirdiler. Sonra da bunu bahane ederek, Suriye topraklarında PKK terör örgütüne PYD devletini kurdurdular.

Bütün bunlar, gözümüzün önünde yaşanan olaylar ama hâlâ bu operasyonları yapanların, pandemi ilanlarına, aşı dayatmalarına veya eriyen buzullarla desteklenen küresel iklim değişikliği yalanlarına "bilim böyle diyor" diye yine herkes inanıyor!

Oysa buzullar her sene eriyor ve aynı bölgede yeniden buzul oluşuyor.

Adamlar 10 yıl öncesinden, 20 yıl öncesinden neler yapacaklarını anlatıyor ama insan yığınları, bütün bunlar gerçek olduğunda, daha önce söylenenleri, "bilimsel öngörü" olarak kabul etmeye hazırlanmış oluyor!

***

Tarih boyunca bu mevsimde orman yangınları yaşanmıştır. Şimdi ise yangınlar, eş zamanlı olarak sanki kablo serilmiş gibi bir hat üzerinde başlamıştır.

"PKK yaktı" şüphesi var ama PKK''yı kim kullanıyor peki?

Turizm mevsiminin ortasında, bir taraftan eli silah tutan Afganlar, kitleler halinde ülkeye kabul edilirken, diğer taraftan Türkiye''nin turizm beldelerinin cayır cayır yakılması, söndürme uçaklarının bakımını yaptırmak veya yeni filo kurmak konusunda hiçbir tedbir alınmamış olması birilerinin de Birleşmiş Milletler''i yardıma çağırması, tesadüf müdür?

***

Bu tür sorgulamaları Amerikan basınında da yapanlar var! Kelime dağarcıkları zayıf olduğu için düşünemeyen, bilimsel gelişmelerden habersiz insanlar orada da çok ama hiç değilse bilmediklerini biliyorlar!

Washington Times''ta Cal Thomas, "COVID-19 paniği ve CDC''nin güvenilirliğini sorgulamak" başlıklı yazısında bakın nasıl sorgulama yapıyor:

"Hatırladığım kadarıyla, COVID-19''un başlangıcından bu yana hükümetten ve ''uzmanlardan'' gelen açıklamaların sırası şöyle oldu:

''Maske takmanıza gerek yok ve gripten daha ciddi değil; bir maske takmanız gerekiyor, ancak virüs o kadar küçük ki N95 markası dışında hepsine nüfuz edebiliyor, bu yüzden iki maske takmalısınız; bir aşı sizi virüse yakalanmaktan koruyacaktır; İki aşınızı da olmuşsanız maske takmanız gerekmez; Delta varyantı nedeniyle tam olarak aşılanmış olsanız bile yine de maske takmalısınız; Aşılarınızı olmuşsanız yine de Delta varyantına yakalanabilirsiniz…''

CDC, her yeni beyanda bulunduğunda kafa karışıklığına sebep oluyor. Hükümet ve ''uzmanlar'' başından beri çelişkili açıklamalar yaptığına göre nasıl emin olabiliriz? Cevap, her zaman bilimin değiştiğidir! COVID-19 söz konusu olduğunda bilimin değişmesi tuhaf, ancak iklim değişikliği konusunda nedense kararlı görünüyorlar!"

***

İçinden çıkılmaz gibi görünen dev sorunlara çözüm geliştirmenin birinci şartı gerçekte neler olup bittiğini anlamak, bunun için de bize anlatılanları sorgulamaktır.

Gerçeği öğrenebilirsek, çözüm kendiliğinden gelecektir.

Amerikan kaynaklı bütün haberlere "bilim böyle diyor" diye inanmak, sağlıklı insanların işi değildir!

Bu sebeple, gazetecilik her zamankinden daha önemli bir meslek haline gelmiştir ama gazeteciler de çoğunlukla küresel dayatmaları seslendirmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları