Euro'ya şırınga resmi yakışır!
Türkiye''de Sağlık Bakanlığı''nın bir kamu reklamı televizyonlarda hâlâ oynatılıyor ve salgınlara karşı tek koruyucunun aşı olduğu propaganda ediliyor. Oysa Türkiye''de Prof. Dr. Canan Karatay, İtalya''da Prof. Dr. Stefano Montanari, koronavirüslere karşı aşının hiçbir işe yaramayacağını, çözümün bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde aranması gerektiğini söylüyordu ama onlara karşı medya ambargosu uygulandı.
İki yıl sonra koronavirüs aşılarının ancak doğal bağışıklık kadar koruma sağladığı kabul edilmeye başlandı. Imperial College London Üniversite Hastanesi tarafından yapılan son araştırmaya göre Covid-19''u geçirmiş olmak Omicron''a karşı yüzde 19, iki doz aşı olmuş olmak da yüzde 20 koruma sağlayabiliyor. Tabii, iki dozu şimdi beş doza çıkardılar ama aşılama arttıkça vaka sayısı artıyor. Türkiye''de Sağlık Bakanlığı verilerine göre aşılama oranı en yüksek il olan Ordu''da yüz bin kişiye oranla tespit edilen vaka sayısı da en yüksek seviyede. Buna karşılık aşılama oranı en düşük il olan Şanlıurfa, vaka sayısı en düşük olan il...
Dünyada ise aşılama oranı en düşük kıta Afrika, vaka sayısı en düşük kıta da Afrika...
***
Dünyada en yaygın olarak kullanılan BioNTech aşısını üreten Prof. Dr. Uğur Şahin de geliştirdikleri aşıların pandemiye son vermeyeceği konusunda uyarıda bulundu. Şahin, "Üç doz aşı olan kişiler bile hastalığı bulaştırabilir" dedi. Şahin, Le Monde gazetesine yaptığı açıklamada "Üç doz aşı olan kişiler bile hastalığı bulaştırabilir ve özellikle risk gruplarının yanındalarsa, test yaptırmaları gerekecek." diye konuştu.
Yani, aşısız olanlardan uçak ve şehirlerarası otobüs yolculuğu için, aşı kartı veya test kartı istenmesinin tıbbi bir dayanağı yok! Test istenecekse herkesten istenmeli. Çünkü aşılılar da aynı oranda virüs bulaştırıyor. Öyleyse, aşı kartlarının, testlerin tek amacı, insanları aşı olmaya zorlamaktır. Aşıların kanda pıhtılaşmaya, kalp kası iltihabına, kalp krizlerine ve ölüme yol açtığı da biliniyor ama hâlâ insanlar afsunlanmış gibi beşinci doza doğru koşuyor.
Kullanılan ilaçların da hiçbir fayda sağlamadığı itiraf edildi ama bu ilaçlar ve tedavi yöntemi yüzünden kaç kişinin öldüğü konusunda hiçbir araştırma yok! Oysa veriler Sağlık Bakanlığı''nın elinde. Sadece veriler üzerinden bile bir kanaate varmak mümkün... Varsa yoksa aşı diyorlar...
***
Biz Prof. Dr. Stefano Montanari''nin sürecin başındaki uyarısını tekrar hatırlatalım:
"Hızla mutasyona uğrayan, antikor oluşturmayan koronavirüse karşı aşı, hiçbir işe yaramaz. Kızamığın aşısı olur, soğuk algınlığının, nezlenin aşısı olmaz. Kişi hayatı boyunca 200 kez nezleye, soğuk algınlığına yakalansa dahi vücudunda antikor oluşmaz. Bu yüzden, hızla mutasyon geçiren korona virüse karşı da aşı geliştirmek teknik olarak mümkün değil. Koronavirüse karşı aşı diye tutturmaları tam bir küresel sahtekârlık. Düşünün, dünya üzerindeki 7 milyar insanı aşı yapmaya zorladıkları takdirde ne muazzam paralar kazanacaklar."
Para denilince Avrupa Parlamentosu''nun Alman üyesi, Hür Demokrat Partili Moritz Körner''in BioNTech kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci''nin resimlerinin Avrupa Birliği para birimi olan Euro banknotlarından birine basılması önerisini de hatırlatmak gerekir.
Yalnız öneriyi, Montanari''nin tespitleriyle birlikte düşünürsek, Euro üzerine bu iki doktorun değil, şırınga resimlerinin basılmasını önerebiliriz. Zira şırınganın içindeki faydasız olduğu anlaşılmış sıvıdan ede edilen paralar, Avrupa Birliği''ni krizden kurtardı.