Koalisyon arayışları sonuç vermezse gidilecek erken seçimde bugünkünden farklı ne olabilir? AKP açısından değerlendirelim: Kişisel tahminim, şimdikinden daha geriye gitmeyecek, tam tersine kendisinin tekrar tek başına iktidara gelmemiş olmasının ‘kötü siyasî sonuçları’nı ispatlamış olacak...
AKP, şimdi bütün koalisyon ihtimallerini deneyen ‘iyi niyetli’ parti imajında... Bu taktiği başarıyla uyguluyor ve muhalefeti sürekli ‘olumsuzluk’ üreten bir alana hapsediyor... Seçim kampanyasına damgasını vuran ‘koalisyon ve kaos’ teorisinin doğruluğunun anlaşılmasını arzuluyor... Sürenin daha da uzamasıyla artacak gerginliğin ve endişenin kendisine yarayacağına inanıyor...
AKP kendince doğruyu yapıyor... Var sayalım ki oyları artmadı, hatta tam tersine üç puan daha düştü... Parti açısından ne değişir ki? Yine birinci parti ve yine aynı koalisyon seçenekleri masada olacak... Dolayısıyla kaybedecekleri çok fazla bir şey yok ve ‘erken seçim’ seçeneği onlar açısından denenebilir bir yol... Yani oyların artma ihtimali var, eksilme ihtimalinin ise bugünkü tabloya göre hemen hemen hiçbir riski bulunmuyor... Masaya ha 258 milletvekiliyle oturmuşlar, ha 230 milletvekiliyle... Oysa oranlarını iki-üç puan yükseltirseler yeniden tek başına iktidardalar...
Görüldüğü üzere erken seçimin pozisyonunu değiştirebileceği tek parti AKP... Diğer partiler en fazla bir miktar oy kazanırlar veya kaybederler, pozisyonları ise asla değişmez... Açıkçası AKP, denemekten bir zarar görmeyeceği ama yeniden tek başına iktidar çıkarma ihtimali olan bir tercihe neden yönelmesin?
* * *
MHP itirazlarının çoğunda haklı olmasına rağmen ‘olumsuz’ bir imaja hapsediliyor... Bunun iki sebebi var: Birincisi, meramı anlatma ve propaganda gücünün zayıflığı... İkincisi, bugüne kadar yandaş medyanın çizdiği tabloya, seçimden sonra merkez solla iç içe medyanın de eklemlenmiş olması...
Bunlara göre MHP, sürekli mızıkçılık yapan, iktidar olmayı asla istemeyen, her türlü koalisyon seçeneğini en baştan tıkayan parti!.. Buna parti adına konuşanların kendilerini ifade problemi ve propaganda yetersizliği de eklenince ‘olumsuz imaj’a katkı sağlanmış oluyor...
Bu şartlarda gidilecek erken seçim MHP’ye yarar mı? Çok kolay değil... Ülkenin içinde bulunduğu şartlar dolayısıyla doğal olarak oy patlaması yaşaması gereken parti, on üç yıldır belli oranlara çakılmış durumda... Üç-dört ayda seçmen gözünde ne değişmiş olacak da oylar daha da artacak?
HDP’nin yüzde 13’lük oyunun yol açtığı endişe, AKP içindeki milliyetçi oyların çok az bir kısmını MHP’ye yönlendirebilir... Fakat buna karşılık, üzerine giydirilmiş ‘iktidar istemeyen ve bütün kapıları kapatan parti’ imajı dolayısıyla oy kaybına da uğrayabilir... Çünkü bu propagandanın etkisini kırabilecek üslup gücüne ve etkileme kapasitesine sahip görünmüyor...
Bu süreç, içeride katı, dışarıya karşı diplomatik bir dille geçiştirilebilirdi... ‘Hayır’ kelimesi siyasî avantaja dönüştürülecek, diğer partileri savunma pozisyonuna itecek bir tarzda ifade edilebilirdi... Bunun yerine kartlarını önceden ilân eden ve kendi hamle alanını kendi elleriyle yok eden bir görünüme düşüldü... MHP’nin tamamen haklı itirazları bir yandan gölgelendi, diğer yandan ilk seçimde aleyhine kullanılabilecek argümana dönüştü...
* * *
CHP ise muhtemel bir erken seçimde az da olsa oy yükseltmek potansiyeline sahip... HDP’ye giden bir miktar oy geri gelebilir... En büyük özelliği ‘AKP düşmanlığı’ olan ve siyasî pozisyonunu ona göre belirleyen ve özellikle Batı’da, gevşek bağlarla MHP’de bulunan bir kısım seçmeni etkileyebilir... Fakat bütün bunların etkisi yine de ‘büyük tablo’yu değiştirmekte sınırlı kalacaktır...
Tekrar vurgulayalım... Erken seçim sadece AKP için ‘pozisyon değiştirme’ şansı vermektedir... Bu AKP açısından ‘karanlığa zar atmak’ değil... En olumsuz durumda iki elin parmağı kadar milletvekili kaybedecek, olumlu durumda ise tek başına iktidarı yeniden yakalayacak!..
Mevcut tablodan ‘en faydalı’ formülü çıkarmak mümkün değil... Şimdi tekrar tekrar düşünmek lâzım... ‘En az zararlı’ hangisi?
