Erdoğan'dan al istihbaratı!

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 Ekim'de karara bağladığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgal edilmesine ilişkin davanın gerekçeli kararında "Ortadaki örgütün bir dini cemaat olmayıp bir istihbarat servisi olduğu açıktır." ifadesine yer verdi.

Kararda, bu yargı, çeşitli delillerle desteklendikten sonra şöyle denildi:

* "Devletin resmi makamlarında bulunan her türlü gizlilik içeren bilgi, belge ve kayıtlar, kamu personeli hakkında yapılan fişlemeler, o kurumda çalışan örgüt üyeleri tarafından örgütün birim ve bölge sorumlularına ulaştırılmış, bilgi havuzunda toplanan bu tür veriler örgütün amaç ve stratejisi doğrultusunda kullanılmıştır...

* Örgüt liderinin tedbir diye tanımladığı gizlilik stratejisi, terör örgütleri ve istihbarat servislerince uygulanan ve istihbarat literatüründe İKK (İstihbarata Karşı Koyma) olarak adlandırılan koruyucu güvenlik tedbirlerindendir.

* Örgüt liderinin belirlediği strateji çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarına sızan örgüt üyelerinin, yine istihbarat literatüründe espiyonaj ve kontraespiyonaj olarak tanımlanan teknikleri kullanmaları göz önüne alındığında, ortadaki örgütün bir dini cemaat olmayıp bir istihbarat servisi olduğu açıktır."

***

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü 17-25 Aralık ile 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın gözaltına alınmasıyla ilgili olarak şöyle dedi:

* "Yine bir başka isim, sivil toplumun yüzü diyorlar. Türkiye'nin Soros'unun havası çıktı ortaya. Bağlantıları çıktı ortaya. Ya siz kime neyi yutturuyorsunuz. Taksim olaylarının arkasında bakıyorsunuz aynı kişi. Bakıyorsunuz belli yerlere ciddi manada kaynak aktarımının arkasında bunları görüyorsunuz. Bu milleti içeriden vurmaya çalışanlara karşı dik duracağız. Hesabını da soracağız."

* Erdoğan, tutuklanan ABD Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz ile ilgili olarak da "FETÖ ile irtibatı ve belki iltisakı sebebi birini gözaltına alıyorsunuz, kendisini istemeye yüzleri tutmadığı için olsa gerek 'diplomatik dokunulmazlığı var' diye telefonuna sahip çıkıyorlar. Böyle bir şey de yok. Belki yutarlar diye buradan giriyorlar. Öyle yok, kime neyi yutturuyorsunuz? Ajanlık faaliyeti sebebi ile yakayı ele vermiş isimler konusunda 'sivil toplum kuruluşu temsilcisiydi, medya mensubuydu, iyi insandı, güzel vatandaştı' diyerek hedef saptırılmaya çalışılıyor." dedi.

* Erdoğan, ABD'yi de PKK/PYD'ye üç bin TIR silah vermekle suçlayarak "Ve ondan sonra da tutuklu vatandaşınızı köşeye sıkıştırarak, 'şunları şunları söylemen halinde şu kadar, şunları şunları söylemen halinde bu kadar' demek suretiyle de itirafçı durumuna düşürmenin gayreti içine girerler. Takipçisiyiz. Bu işler bittiği zaman da biz dünyayı ayağa kaldırmasını da biliriz. Bunların hepsini de açıklayacağız. Açıklayacağız." diye konuştu.

***

Bütün bu verileri iyi değerlendirirsek, önümüzdeki günler ve aylarda, olayların nasıl gelişeceğini, dışarıdan gelen istihbarat saldırılarına nasıl karşı konulacağını, bunlar yapılırken daha kimlerin okka altına gideceğini şimdiden görebiliriz!

Meselâ, Mehmet Eymür, Metin Topuz'un ABD tarafından istenen telefonu için, "Bu telefon iyi incelenmeli" diyor.

FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan Metin Topuz'un, "17-25 Aralık 2013 darbe girişimini planlayıp icra eden eski emniyet müdürleri, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine katılan kişiler ve FETÖ'ye üye olmak suçu sebebiyle hakkında soruşturma yürütülen 121 kişi ve ByLock kullanan çok sayıda kişiyle yüzlerce irtibatının tespit edildiği" bildirilmişti..

Osman Kavala'nın gözaltına alınmasında da benzer gerekçeler var!

Yazarın Diğer Yazıları