Erdoğan MHP'ye seçim barajında taviz verir mi?
Tek adam rejimi ve AKP ile MHP koalisyonu üçüncü yılına merdiven dayadı. Daha birinci yılında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Paydaşlarımızla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini revize etme çalışmasına başladık" demişti.
Ne paydaşları ne de revize çalışmaları açıklandı bugüne kadar.
Bugünlerde "Hukuk Reformu" hazırlığı var.
2023 Haziran'ın yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi için gerek siyasi partiler gerek seçim yasalarında yapılacak değişiklikler konusunda her iki partinin hukukçuları çalışıyor.
Seçime bir yıl kalmadan önce bu çalışmaların bitirilip Meclis'te yasalaşması gerekiyor.
2022 Haziran ayını dikkate alırsak yaklaşık 16 ay kaldı yasaların değişmesi için.
***
Kulislere yansıyan bilgilere göre AKP ile MHP'nin üzerinde anlaşamadıkları en önemli konu %10 seçim barajı.
Devlet Bahçeli, seçim barajının yüzde 3-5'lere düşürülmesini istiyor.
Eğer düşmezse MHP'nin Meclis dışında kalma olasılığı var.
Ancak ben Erdoğan'ın seçim barajını düşüreceğini hiç sanmıyorum.
Çünkü Erdoğan büyük bir ihtimalle şöyle düşünüyordur;
- "Anayasayı değiştirip yüzde 50+1'i aşağı çekmeden barajı düşürmek akıllıca olmaz.
- Bu aşamada da anayasayı değiştirecek güce sahip değiliz.
- Devlet Bey istiyor diye de önüne gelenin Meclis'e girmesine izin veremeyiz.
- Devlet Bey baraj sıkıntısı çekiyor, doğru.
- Bu nedenle barajı 7'ye düşürelim, MHP barajın altında kalmasın.
- Peki, MHP'nin oyu yüzde 12'den 7'ye düştüğünde, Devlet Bey Genel Başkan olarak kalır mı?
- Devlet Bey giderse MHP yine bize destek verir mi?
- Hem Devlet Bey hatırına barajı düşürüp Meclis'e daha çok muhalefet partisinin girmesine neden olacağız, hem de MHP'nin desteğini kaybetme ihtimali ile karşı karşıya kalacağız.
- Bunu yapmamızın tek bir sebebi bile yok."
***
Seçim Barajı AKP ve MHP'nin arasında çözülemeyen en önemli sorun ama bir de AKP'nin hazırladığı yeni seçim sistemi tasarısı var:
- "Dar ve daraltılmış bölge seçim sistemi."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli "Yüzde 10 Seçim Barajı" ve "Dar ve daraltılmış bölge seçim sistemi" hakkında şunları söyledi:
- "Dar ve daraltılmış bölge seçim sistemlerine karşıyız.
- Seçim barajı makul düzeye indirilmeli ve siyasi partilerin ittifak kurması halinde de uygulanmalıdır."
AKP ve MHP asgari hangi müştereklerde buluşabilirler?
Bu sorunun yanıtını vermek çok zor...
Çünkü AKP yüzde 10, MHP ise yüzde 3-5 oranında ısrarlı.
***
Erdoğan'ı düşündüren sadece MHP değil ki;
- Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) AKP için giderek korkulu rüya haline geliyor.
Şimdi konuya bir de yüzde 50+1 cumhurbaşkanlığı barajı açısından bakalım.
Hatırlarsanız AKP'nin eski bakanlarından Faruk Çelik yüzde 50+1 oranının cumhurbaşkanlığı seçimi için çok yüksek olduğunu açıklamıştı.
Evet, AKP de Recep Tayyip Erdoğan da artık yüzde 50+1 barajını "hata" olarak görüyorlar.
"Yeni yepyeni Anayasa" derken Erdoğan işi dönüp dolaştırıp cumhurbaşkanı seçim barajının düşürülmesine getirirse hiç şaşmam.
Hatta Erdoğan'ın muhalefet partilerine şu çağrıyı yapma olasılığı da var;
- Güçlendirilmiş Parlamenter Rejim için istediğiniz değişiklikleri gelin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içerisinde yapalım.
Erdoğan iki konuda kara kara düşünüyor;
- 3. kez aday olma yolunun açılması,
- Yüzde 50+1 barajının düşürülmesi...
***
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar ne acı ki;
- Ne 28 Şubat davasının 4 bin sayfaya yakın gerekçeli kararını okumuş,
- Ne sanıkların 1.750 sayfa tutan Yargıtay temyiz dosyalarını okumuşlar.
Ama bana hakaretler yağdırmışlar.
Yeniçağ'ın yazarlarının özgür olduğunu dahi anlamamışlar.
Ben; Hukuk diyorum, onlar, Guguk diyor...
Mahkemenin verdiği "21 Müebbet mahkûmiyet" kararı, dinlenmeyen "tanık" var.
FETÖ'cü savcı ve hâkimler var sahte belgeler var ki "gık" çıkarmıyorlar.
Bana "Kara" çalmaya çalışan 1962 doğumlu bir meczup var ki ben gazeteci iken ilkokulda alfabe öğrenmeye çalışıyordu.
Merhum Prof. Dr. Erbakan'ın aylık, "medya sohbetlerine" Star TV Ankara Temsilcisi olarak katılan Orhan Uğuroğlu'nu;
- Abdullah Gül'e,
- Recai Kutan'a,
- Hasan Hüseyin Ceylan'a
- Zahid Akman'a,
- Ahmet Hakan'a,
- Zeki Ceyhan'a sorsunlar da attıkları iftiralar suratlarında ömür boyu "kara leke" olarak kalsın...