Kubilay’lar ölmez Şeriat gelmez!..
Dün de bugün de şeriat devleti isteyen yeşil sancak altına toplananların hedefleri Mustafa Kemal Atatürk döneminde çıkarılan şu yasalar ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ydi.
• 1 Kasım 1922: Saltanat rejimi kaldırıldı.
• 29 Ekim 1923: Cumhuriyet ilanı edildi.
• 3 Mart 1924: Halifelik makamının kaldırıldı.
• 3 Mart 1924: Dinsel eğitim kalktı ve ulusal eğitim sistemine geçildi.
• 12 Nisan 1924: Dinsel mahkemeler kapatıldı.
• 17 Şubat 1926: Türk Medeni Kanunu yayınlandı.
• 13 Mart 1926: Türk Ceza Kanunu kabul edildi.
• 25 Kasım 1925: Şapka ve Kıyafet Devrimi ilan edildi.
• 30 Kasım 1925: Şeriat yanlısı manastır ve derviş locaları kapatıldı.
• 20 Mayıs 1928: Uluslararası ölçü, saat ve takvime geçildi.
• 1 Kasım 1928: Yeni Türk alfabesi kabul edildi.
• 3 Nisan 1930: Kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
Bu gelişmeler İslam Cumhuriyeti ve Şeriat hükümlerine dayalı devlet yapısı isteyen Nakşibendi tarikatının lideri Şeyh Esat ve yandaşlarının tepkilerine neden oluyordu.
İlk eylem Menemen'de uygulamaya konuldu.
23 Aralık 1930’da Manisa'dan Menemen'e gelen dördü silahlı altı kişi, sabah namazı sonrası şeriatı temsil eden yeşil sancağı ilçe meydanına diktiler.
Başlarında Şeyh Esat’ın Manisa’da Nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği Laz İbrahim Hoca vardı.
Şeriatçılar meydana diktikleri yeşil şeriat sancağın etrafında dönmeye, tekbir getirmeye ve zikretmeye başlayıp Atatürk devrimlerine karşı şöyle sloganlar attılar;
"Şapka giyen kafirdir. Yakında yine şeriata dönülecek, Halife ordusu gelecek…”
Derviş Mehmet kendini “mehdi” olarak tanıttı ve İslam’ı korumaya geldiklerini arkalarında 70 bin kişilik halife ordusu olduğunu, şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini söyledi.
Olay yerine gelen Yüzbaşı Fahri Bey dağılmalarını söyledi ama Giritli Derviş Mehmet, “şeriat ilan ettik dağılmayacağız” dedi.
Yüzbaşı Fahri Bey, 43. Piyade alay komutanı Asteğmen Kubilay’ bir manga askerle olay yerine gönderdi.
Kubilay eylemcileri teslim olmaya ikna etmeye çalıştı.
Silahlı eylemcilerden birisi ateş edip Kubilay’ yaraladı.
Askerler tarafından isyancılara ateş açıldı ama tüfeklerde öldürücü etkisi olmayan manevra fişekleri vardı. Derviş Mehmet yara almayınca bağırdı:
- “Ben mehdiyim bana kurşun işlemiyor…”
Yaralı Kubilay cami avlusuna sığındı.
Derviş Mehmet, çantasını açıp testere ağızlı bağ bıçağını çıkardı ve Kubilay'ın başını bedeninden ayırıp kanını avuçla içti.
Kesik başı yeşil sancağın sopasına dikemeyince iple bağladılar.
Mahalle bekçileri Hasan ve Şevki’yi de öldürdüler.
Takviye birliklerle çatışmada Şamlı Mehmet, Derviş Mehmet ve Sütçü Mehmet öldürüldü.
1 Ocak 1931'de Fahrettin Altay komutasında bir ay sıkıyönetim ilan edildi.
1. Kolordu Komutan Vekili General Mustafa Muğlalı başkanlığında bir Divanıharp kuruldu
İsyan eden 28 şeriatçı 3 Şubat 1931 gecesi Menemen'de Kubilay'ın başının kesildiği yerde asıldı.
5 Şubat 1937’de Laiklik ilkesi anayasada yer aldı.
Değerli okurlarım,
Şehit Asteğmen Kubilay’lar ölmez.
Atatürk’ün devrim ve ilkeleri ile laik, Türkiye Cumhuriyeti Devleti asla yıkılamaz.