Türk Milleti AKP’yi ve lideri Recep Tayyip Erdoğan’ı 22 yıl sonra ilk kez 31 Mart 2024’te birincilikten ikinciliğe silkeledi.
Erdoğan baktı ki CHP, 400’den fazla belediyenin icraatları ile sürekli oy arttırıyor.
İntikam almak için Türk Milletini silkeleme talimatı verdi.
Erdoğan son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'a CHP’li belediyelerin SGK borçlarına yönelik şöyle talimat verdi;
-"Kendilerini daha kararlı bir şekilde silkelemende fayda var."
CHP’li belediyeler AKP’li belediyelerden aldıkları dev vergi ve SGK borçları nedeniyle silkelenecek.
Erdoğan’ın bu talimatının tabii ki hedefi var.
Birincisi; CHP’li belediyelerin sosyal yardımlarını durdurmak, hizmet yapamaz hâle getirmek.
Sonuç; Türk Milletini silkelemek…
İkinci parti olmasının acısını CHP’den değil milletten çıkartma yolunu seçti.
Erdoğan’ın bu kadar büyük siyasi hata yapmasının nedeni şudur;
-Tükenmişlik sendromu...
Bir türlü yenilenemeyen AKP Genel Merkez Yönetimi bu kadar mı etkisizleşti saray kadroları karşısında?
AKP milletvekilleri bu kadar mı etkisiz hâle getirildi saray kadroları karşısında?
Bülent Arınç gibi, yaptığı hataları Erdoğan’ın yüzüne söyleme cesareti olan tek bir AKP’li yok mu?
Türk Milleti hizmete layık, hizmetlerinin engellenmesine asla layık değil.
Saray yaşamı bunu sana unutturdu mu Erdoğan?
Başbakanlık döneminde Ankara’nın Mebus Evlerindeki mütevazı apartman dairesinde yaşayan Erdoğan ile bugün saraylarda yaşayan Erdoğan aynı kişi mi? Elbette değil.
Değiştin, çok değiştin bunu kabul et Erdoğan.
Gerçekler çok acıdır Erdoğan;
Devletin ve milletin onurunu nasıl silkelediğini de tek tek hatırlatayım Erdoğan;
“Sisi ile aynı masaya oturmam” dedin. Oturdun.
“Artık benim için Miçotakis diye birisi yok” dedin. Görüştün.
“İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylamam” dedin. Onayladın.
“Ben bu görevde bulunduğum sürece İsrail ile görüşmem” dedin. Görüştün.
“Verin papazı alın papazı” dedin. Vermediler papazı, aldılar papazı.
“Terörist Deniz Yücel’i bırakmayız” dedin. Bıraktın.
“NATO’nun Libya’da olmasını kabul etmem” dedin. Kabul ettin.
“Katil, terörist Esed ile bir araya gelelim diyen zavallılar var” dedin. Esad ile görüşmek için dört kez çağrı yaptın.
“PKK ve uzantıların inlerine girecek tek bir terörist kalmayacak” dedin ama Trump’ın “Ahmaklık etme” mektubu ile mal varlığını gündeme getirince silkelenip Barış Pınarı Harekâtı’nı 9 günde durdurmak zorunda kaldın Erdoğan.
“Makron’un akıl sağlığı konusunda tedaviye ihtiyacı var, görüşmem” dedin. Görüştün.
“Ergenekon, Balyoz davalarının savcısıyım” dedin. Kumpas olduğunu kabul ettin.
Hele hele Fethullah Gülen’e, “Bitsin bu hasret dön gel artık” diyerek devletin kılcal damarlarına kadar askeriyeyi, yargıyı, polisi, bürokrasiyi paralel yapı olan FETÖ’ye teslim ettin. 15 Temmuz hain darbe girişimine zemin hazırladın.
FETÖ’cüler neredeyse laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti Devletini silkeleyip, İslam Cumhuriyeti kuracaklardı.
FETÖ’cülere Kozmik Odayı silkelettin.
Devletin mahrem sırlarını FETÖ’cülere teslim ettiğini de unuttum sanma Erdoğan…
