Erdoğan: ''Güzel ivme yakaladık!''
"AK Parti MYK''da konuşuldu: Metaverse önlemi" başlığıyla Hürriyet''te yer verilen haberde, iktidar partisinin olaylara bakış açısı çok net bir şekilde ortaya konuldu.
Habere göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MYK toplantısında Metaverse, kripto para ve sosyal medya ile ilgili üç ayaklı bir çalışma yapılması talimatını verdi:
"Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, Metaverse ile ilgili AK Parti''de yapılan çalışmaları MYK''da anlattı. Kripto para, Metaverse, Blockchain ve sosyal medyanın bir bütün olarak ele alınması gerektiğinin değerlendirildiği toplantıda, konunun titizlikle araştırılması gerektiği önerildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın Metaverse ile ilgili, ''Hassas bir konu, iyi ve titiz bir çalışma yapılsın'' diyerek, bu konuda kendisinin de katılacağı bir ''İnternet forumu'' düzenlenmesi talimatı verdiği öğrenildi. Forum kapsamında Metaverse, kripto para ve sosyal medyada alım satımların nasıl yapıldığı incelenecek. Özellikle Metaverse''de alım satımların nasıl yapılacağı gözden geçirilecek. Toplantıda bazı kurmayların, yurt dışından yatırımcıların Meryem Ana Tapınağı ve bazı müzeleri satın aldıklarını, bunun da bir soruna yol açabileceğini söyledikleri belirtildi."
***
Metaverse ve kripto para ile ilgili olarak iktidarı yeteri kadar uyardık. Bu sebeple iktidar sahiplerinin hâlâ inceleme safhasında bulunması düşündürücüdür. Sosyal medya kuruluşları ise kullanıcılara uyguladığı sansür yönüyle ele alınmalıdır; iktidarın da sansür önlemler alması için değil...
Bu tür konular, parti düzeyinde ele alınıyorsa bu, parti devleti anlayışının yansıması demektir. Metaverse veya diğer alanlarda önlem alınacaksa bunu parti mi yapacak?
Denilebilir ki "Ne fark eder, parti inceleme yapar, hükümet alınan kararları uygular..." Bu, doğru bir yöntem değildir. Zira partinin bir sorunu ele alması ile hükümetin incelemesi farklıdır. Bu haberden anlaşılan o ki Erdoğan, parti devleti anlayışını benimsediği için sorunların çözümüyle ilgili hazırlık çalışmalarını partiye yaptırıyor. Partiyi devletin sahibi sayıyor gibi...
***
Haberin ikinci kısmı ise Sedef Kabaş''ın tutuklanması ve Sezen Aksu''ya gösterilen tepkilerle ilgiliydi:
"Toplantıda gazeteci Sedef Kabaş ve sanatçı Sezen Aksu''ya gösterilen tepkiler de gündeme geldi. Edinilen bilgiye göre, bazı kurmaylar Kabaş ile Aksu olayının aynı zamana denk geldiğini söyleyip Kabaş''a gereken tepkinin verildiğini ancak Aksu''ya gösterilen tepkinin fazla olduğunu dile getirdiler. ''Sedef Kabaş ile ilgili gereken tepki her mecrada verilmeli. Ama Sezen Aksu farklı bir konu... Çözüm sürecinde destek vermiş, toplumda sevilen bir sanatçı'' yorumu yapıldı. (...) Bir kurmayın da Sezen Aksu''nun tepki gösterilen şarkı sözlerinin 5 yıl önce yazıldığını hatırlatarak, şarkının sözlerinin anlamını anlattığı öğrenildi. Eleştiri ve yorumları dinleyen Erdoğan''ın ''Siz konuşun tabii; bana bırakmayın'' değerlendirmesini yaptığı ifade edildi.
Toplantıda sunulan veriye göre, televizyonda yaptığı açıklamanın ardından Kabaş ile ilgili 380 bin tweet atıldı, bu paylaşımlar 18 milyon kez görüntülendi. Erdoğan''ın bu konuda teşkilat ve vekillerin daha duyarlı olmasının önemini vurgulayarak, ''Gündemi belirleme konusunda güzel ivme yakaladık. Bunu devam ettirelim'' talimatı verdiği öğrenildi."
***
Haber gösteriyor ki Sedef Kabaş''ın tutuklanmasının Cumhurbaşkanı''na hakaretle bir ilgisi yok! Yine Sezen Aksu''nun beş yıl önce yazdığı şarkı sözünde "Hz. Adem efendimiz"e dil uzatıp uzatmadığının da bir önemi yok. "Dilini koparırız" söyleminin hedefi de gündemi belirlemekmiş! Yeter ki istismar edilmeye uygun bir malzeme bulunsun! Bugün söylenmiş, beş yıl önce söylenmiş fark etmez...