Emekli amiraller neyi başardı?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, emekli amirallerin Montrö açıklaması üzerine iktidar olarak başlattıkları "darbe çağrışımı yaptılar" kampanyasının, siyasi linç kampanyasına dönüştürülmesinden sonra nihayet konunun özü ile ilgili bir iki cümle söyledi ve "Montrö'nün ülkemize sağladığı kazanımları önemli görüyor, daha iyisi için imkân bulana kadar bu sözleşmeye bağlılığımızı sürdürüyoruz" dedi.
"Daha iyisi için imkân bulana kadar" sözlerinde "değiştirebiliriz" kabulü de var! Oysa Montrö gibi bir sözleşmeyi daha iyisini yapmak istediğinizi söyleyerek değiştirmeye kalkıştığınız an, yerine ne konulacağına siz karar veremezsiniz! Adı üzerinde bu bir uluslararası sözleşmedir! Sözleşmeyi değiştirmek veya bozmak isteyen ise öncelikle ABD'dir.
***
Sanal ortamda, Aytunç Altındal'ın 13 yıl önce yaptığı bir konuşmayı herkes birbirine gönderiyor. Ben bu yazıya başlarken en son görüntüleme sayısı 1 milyon 266 bin 529 idi…
Altındal, programda son söz olarak "ABD, Karadeniz'e donanmayı da çıkardığı zaman Büyük Orta Doğu Projesi'nin çatısı da kapatılmış olacak" diyordu.
Büyük Orta Doğu Projesi neydi? Türkiye dahil 22 İslam ülkesinin haritasının değiştirilmesi, yani bu ülkelerin küçük devletçiklere ayrılması ve tek merkezden yönetilmesi değil mi? Hedefleri, "İstanbul merkezli, Orta Doğu Birleşik Devletleri" kurmaktır. Yani Türkiye'yi ve Türk kimliğini ortadan kaldırmak... Bunun için Montrö engelini aşmaları ve ABD donanmasını Karadeniz'e çıkarmaları gerekiyor!
Buna rağmen, Atatürk düşmanlığıyla bilinen Mustafa Armağan, "Türkiye Cumhuriyeti, Montrö Sözleşmesi'nde akit (imzacı) devletlerden biri olarak 28. maddeye binaen Montrö'nün feshini istediğine dair ihbarnameyi Fransa'ya gönderecek ve Montrö'nün fesih süreci başlayacaktır. Bu kadar. Önünde bir engel yok" diyebiliyor.
Yani emekli diplomatlar ve emekli amiraller, doğrudan kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili Montrö konusunda açıklama yapmakta yerden göğe kadar haklıdır.
***
Emekli amirallerin açıklamasının bir darbe bildirisi olarak gösterilmesi ise "psikolojik operasyon" veya moda tabirle "algı operasyonu"dur.
Tam da bu konuda eski TBMM Başkanı ve Millî Merkez Başkanı Hüsamettin Cindoruk, RS FM'de Ali Çağatay ile Seyir Hali programında konuyu yorumlarken "Montrö'ye sadakat benim için de sizin için de amiraller için de bir güven ve ahlak borcu, orada söylediklerine kimse itiraz edebilir mi?" dedi.
Peki öyleyse, emekli amirallerin açıklaması, neden iktidar tarafından "darbe bildirisi" diye yorumlandı?
Cindoruk şöyle dedi:
"Birileri sanki asker darbe yapacakmış duygusu içinde istasyonda elinde çiçek darbeyi bekliyor. Darbe yapacak diye amirallerin bildirisini ele alıp Türkiye'yi bir kaosa sürüklüyor. Hükümet bunu olgunlukla karşılasaydı ve soruşturmalara vesairelere girişmeseydi bu büyükelçilerin ve eski milletvekillerinin yaptığı yayın gibi kalırdı. Hükümet çomak soktu bu işe. Alınganlık gösterdi ve bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Askerin devletimize sahiplik duygusunun daima darbecilik duygusu olarak algılanması yanlıştır. Bunu darbeleri çok iyi takip etmiş bir vatandaş olarak söylüyorum. Ne kadar alınganlarmış! Emrinde taka dahi bulundurmayan komutandan korkar mı devletimiz? Devletin korkmasından daima ben korkmuşumdur..."
***
Peki emekli amirallerin Montrö açıklamasının bir faydası oldu mu? Bu soruya da emekli amiral Nejat Eslen, veryansıntv'deki yazısında cevap verdi:
"Biden ne kadar sıkıştırırsa sıkıştırsın, artık Amerikan savaş gemileri Montrö Sözleşmesi'ni delip Karadeniz'e çıkamaz.
Eğer Amerikan gemileri Montrö Sözleşmesi'ni delip Karadeniz'e çıkarsa, emekli amiraller de haklı çıkar.
Bence, emekli amiraller önemli bir iş başardı.
Montrö Sözleşmesi'ni koruma altına aldılar.
Emekli amiralleri üzüp, Yunanistan'ı sevindirmeyelim."