Ege adaleti arıyor
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bulunan kafeye asılan bayrak zorlarına gitti öğrenci kılıklı militanların... Geçtiğimiz hafta Türk bayrağını görmeye tahammül edemeyen ve bunu 'tahrik unsuru' sayan o militanlar bayrağımızı 'bez parçası' olarak nitelediler ve özel güvenlikten bunun kaldırılmasını istediler...
Arbede çıktı 2 özel güvenlik görevlisi yaralandı... Türkiye Cumhuriyeti'nin bir üniversitesinde Türk bayrağı asılmasını 'provokatif eylem' olarak gören 3 'öğrenci' terörist gözaltına alındı... Sonra bu teröristler yine 'öğrenci' olarak okula geri döndüler!..
***
Galiba devletin terörle mücadelesi Ege Üniversitesi'nde hâlâ tam karşılık bulmuş değil... O üniversitenin tabanından hâlâ Fırat'ın kanı sızıyor ama şehitlere saygı adına vatansever öğrencilerin astığı Türk bayrağı 'provokasyon' olarak görülebiliyor...
Ocak 2016'da bir bildiri yayımlanmış, bu bildiriye imza koyan 1128 akademisyen "Bu ülkenin akademisyenleri olarak bu suça ortak olmayacağız" demişlerdi... Bu bildiriye imza atanlara göre suç şuydu: "Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşlarını pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmektedir... Sivil halka ağır silahlarla saldırmaktadır... Yaşam hakkını yok saymaktadır... Kasıtlı ve planlı kıyım yapmaktadır... Başta Kürtler olmak üzere tüm bölge halklarına katliam ve bilinçli sürgün politikası uygulamaktadır..."
Sonra terörle mücadelede konsept değiştikçe, devleti 'katliamcı' ve 'kıyıcı' gösteren bu imzacı akademisyenlerle ilgili takibatlar başladı... Bazı yerlerde tutuklamalar, bazı yerlerde de üniversiteden ilişik kesmeler yaşandı...
Ege Üniversitesi ve İzmir'de el ağırdan alındı nedense... Şimdi o imzacılar yine kol kanat geriyorlar bölücü sempatizanlarına göz göre göre... Tıp Fakültesi'ne bayrak asılınca gözü dönenlere ve onlar için 'kefalet' koyan ya da olayın kapatılması için uğraşan akademisyenlere bakınca, İzmir'e, özellikle de Ege Üniversitesi'ne adaletin ne zaman geleceğini merak ediyor insan...
***
Bir de Türk Tabipleri Birliği ve onun Tıp Öğrencileri Kolu var tabii... Hani şu, vaktiyle terörist başının sağlık kontrollerini yapmak için Adalet Bakanlığı'na başvuran, açlık grevcilerinin taleplerinin değerlendirilmesini isteyen, 2011'de TSK'nın Kazan Vadisi'nde kimyasal silah kullandığı yönündeki PKK iddiası üzerine inceleme yapmak isteyen, PKK'lı teröristleri 'tutsak' olarak niteleyen Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi...
Ege Tıp'taki olaylar için onlar da hemen devreye girdiler... Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrencileri Kolu Merkez Yürütme Kurulu bildiri yayımladı... 'Arkadaşlar'ı ülkede yaşanan patlamaları hatırlatmak, kınamak ve duruma alışmayacaklarını göstermek için, patlama yerlerini ve tarihlerini gösteren yani tamamen 'barış' amaçlı stickerlar yapıştırıyorlarmış, fakat bu etkinlik esnasında yanlarında 'kendilerini aklamak için Türk bayrağı taşıyan' bir grup öğrenci ve güvenlik görevlileriyle arbede yaşanmış... Bu kadar basit yani!..
Olayı bu şekilde tanımlayan Merkez Yürütme Kurulu, bildiriyi internet sitesinde yayınladıktan bir süre sonra kaldırmış... Kimi akademisyenlerin de akıl vermesiyle, olayların örtbas edilmesi ihtiyacından olsa gerek metin internet sayfasından çıkarılmış ama ekran görüntüsü alınmış...
***
15 Temmuz'dan sonra askerî hastaneler kapatıldı... Şimdi terörle mücadelede yaralanan askerlere sivil hastaneler bakıyor ve derin tereddütler yaşanıyor... Nasıl yaşanmasın? Terör bölgesindeki bazı tıp fakülteleri ve diğer hastanelerde gerçekleşen ihanetleri herkes biliyor...
Ege Tıp'tan mezun olacak bu teröristlere veya sempatizanlara daha sonra bu vatan ve bu millet için yaralanan askerlerimiz, polislerimiz, korucularımız emanet edilecek, öyle mi? Türk bayrağından tahrik olanlara, Türk bayrağı dalgalansın diye kendilerini feda edenlerin emanet edilmesi hangi sağlıklı beyine sığar?
Ege'de Rektör'e, Dekan'a, onlardan önce İzmir Başsavcılığı'na ve emniyetine düşen bir vazife var... Olayları küçültmek ve örtbas etmek isteyenlere karşı, Ege Üniversitesi'nin Kandil, Mahmur, Zap değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin toprağı olduğunu 'adalet'le göstermek ve hukuk devletinin gereğini yapmaktır...