'Dünya ahiretin tarlası'ydı değil mi?

Kupon arsalarınız... Vatanımızdan çok sevdiğiniz, topladığınız, daha da toplamak için göz koyduğunuz kupon arsalarınız...

***

Hayırsever dostlarınız... Cürüm ortakları bir başka ülkede yolsuzluktan idama mahkûm edilirken, bizde 'resmen' koruduğunuz, baş tacı ettiğiniz, siyasetçileri ve bürokratları önlerinde takla attırdığınız hayırsever dostlarınız...

***

Müteahhitleriniz... Pis havuzlarınızı beslesinler diye yol verdiğiniz, şımarmaktan ve dokunulmazlık hissinden ne yapacağını şaşırmış, milletin topyekûn ırzına musallat olan müteahhitleriniz...

***

Yalanlarınız... Daha sonra 'sahipler'ine faiziyle birlikte iade edilecek olan paralarla ilgili "O paraları polis el koydu" şeklinde utanmazca ifade edilen yalanlarınız... Kabataş'tan Bezm-i Âlem Valide Sultan Camii'ne uzanan ve hâlâ özür bekleyen yalanlarınız... Ve en büyüğü 'artık analar ağlamayacak' yalanlarınız...

***

Hocalarınız, âlimleriniz, öğretim üyeleriniz... Yolsuza yol gösteren, "Eğer yerine getireceğiniz bundan iyi kadro yoksa bunu korumalısınız" fetvası uyduran, "Öncekiler tamamını götürüyordu, şimdi ise en fazla yüzde 20" buyurarak onay veren hocalarınız, âlimleriniz, öğretim üyeleriniz...

***

Gazetecileriniz, yazarlarınız, yalakalarınız... "Gözümle görsem inanmam" diyenleriniz, "Yaptıysa bunda ümmetin menfaati vardır" diye beynini işportaya kiralayanlarınız, aklını ve namusunu adaletsizliğe ciro eden gazetecileriniz, yazarlarınız, yalakalarınız...

***

İş merkezleriniz, AVM'leriniz, rezidanslarınız... Kirli ittifakların döndüğü imar toplantı salonlarından tek celsede doğan büyük servetleriniz... Sonra zeminlerine küçük mescitler iliştirerek günahlardan arınacağınızı zannettiğiniz zamane tapınaklarınız, iş merkezleriniz, AVM'leriniz, rezidanslarınız...

***

Gazeteleriniz, televizyonlarınız... Günahı, haramı, yalanı, iftirayı siyasî menfaatler söz konusu olduğunda baş tacı eden, ağzını havuzun necis kaynağına dayamış, 'iyiliği emretmek ve kötülükten savunmak' gibi ilkesi bulunmayan gazeteleriniz, televizyonlarınız...

***

Özgürlükleriniz... Günah işleme özgürlükleriniz, kibir özgürlüğünüz... Varoşlardan gelip saraylardan taşan lüks ve şatafat özgürlükleriniz...

***

Adaletiniz... Kuralları yeni güçlülerin koyduğu, yasaların sadece zayıflara söktüğü, büyüklerin yasa/anayasa tanımadığı adaletiniz... "Bir kavme olan düşmanlığınız, sizi onlar üzerinde adaletsizliğe sevk etmesin" ikazına bön bakan adaletiniz...

***

Kahramanlıklarınız... Efelenip efelenip, aynı gün daha güneş batmadan batan kahramanlıklarınız... Kırkı çıkmadan çöken stratejileriniz...

***

Âkilleriniz... Zekâları birbirine denk, ihanet dereceleri farklı âkilleriniz...

***

Başkanlarınız... Parsel parsel satan başkanlarınız, kamu binasını kiraya çıkartıp, çok değil 10 yıllık kira bedeliyle binanın maliyeti karşılanan modern Sülün Osmanlarınız, iştahı açıldıkça yiyen, yedikçe iştahı daha da açılan başkanlarınız...

***

Yol arkadaşlarınız... Bilerek veya bilmeyerek, taammüden veya aptalca, boşboğazlıkla veya küstahlıktan, Allah'a, resulüne ve Kur'an'a iftira edip, sonra da hiçbir şey olmamış gibi davranan yol arkadaşlarınız...

***

'Dünya ahiretin tarlası'ydı değil mi? Ne çok ekip biçtiniz, ne çok biriktirdiniz böyle, ne çok!..

Yazarın Diğer Yazıları