Devlete karşı işlenen suçlar mı dediniz?

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Yönetmeliği değiştirildi. Yeni yönetmeliğe göre devletin güvenliğine karşı işlenen suçlardan dolayı hüküm giyenlerin ödülü, Değerlendirme Kurulu kararı ve Cumhurbaşkanı onayı ile geri alınacak.

Levent Kırca'ya verilen "Devlet Sanatçısı" unvanı hangi gerekçeyle geri alınmıştı?

Devletin güvenliğine karşı bir suçtan mahkûm mu olmuştu?

Gerçi "Devlet Sanatçısı" unvanı verilecek olanların yönetmeliği ayrı ama sonuçta ikisi de devlet ödülü..

***

"Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar" Türk Ceza Yasası'nın 302-308. maddelerinde düzenlenmiştir.

302'nci maddede "Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak, devletin birliğini bozmak, devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak, devletin bağımsızlığını zayıflatmak amacına yönelik elverişli bir fiil işleyen kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir" deniliyor.

Güneydoğu Anadolu'da, valilere "operasyon yaptırmayın" talimatı vererek terör örgütünün alan hâkimiyetini ele geçirmesine elverişli durum yaratmak, bu arada örgütün bölgeyi silah ve mühimmat deposu haline getirerek söz konusu toprakları devlet idaresinden ayırmak için "öz yönetim" ilân etmesine kadar kılını bile kıpırdatmamak, bu madde kapsamına girmez mi?

306'ncı madde ise "Yabancı devlet aleyhine asker toplamak" başlığını taşıyor.

Madde şöyle: "Türkiye Devleti'ni savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde, yetkisiz olarak, yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde bulunan kimseye beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.

Fiil sonucu savaş meydana gelirse faile müebbet hapis cezası verilir.

Fiil, sadece yabancı devletle siyasal ilişkileri bozacak veya Türkiye Devleti veya Türk vatandaşlarını misilleme tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak nitelikte ise faile iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.

Siyasal ilişki kesilir veya misilleme meydana gelirse üç yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur."

Suriye'yi yıkmak için asker toplamak, terör örgütlerine lojistik destek vermek, binlerce TIR ile silâh göndermek gibi tutumlar yüzünden, Suruç, Ankara gibi eylemlerle Türk vatandaşlarını misilleme tehlikesi ile karşı karşıya bırakmak ve Türkiye devletinin Suriye ve Mısır gibi devletlerle ilişkilerinin kesilmesine sebep olmak, bu madde kapsamına girmez mi?

Savaş tehlikesi yok mu?

Rusya uçakları, Türkiye sınırlarını ihlâl ediyor. Bir Rus uçağı düşürülürse ne olur?

***

Daha sırada "Anayasal düzene karşı işlenen suçlar" var!

"Anayasayı ihlâl" başlıklı 309'uncu maddede "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar" deniliyor.

Amerikan çıkarları adına Suriye'ye karşı uygulanan şiddetin Türkiye'ye dönmesine yol açmak, cebir ve şiddet kullanarak ve uydurma davalarla orduyu zaafa uğratmak ve halkın sindirilmesi suretiyle Türkiye'nin Anayasal düzenini, fiili durum yaratarak değiştirmeye çalışmak, bu sırada Türkiye Cumhuriyeti tabelâlarını devlet dairelerinden indirmek, 309'uncu madde kapsamına girmez mi?

***

Denilebilir ki "Tespitler doğru olabilir de bu maddeleri uygulayabilecek Cumhuriyet savcısı var mı?"

Atatürk, cumhuriyeti sadece savcılara mı emanet etti? Anayasa'nın başlangıç ilkelerinde, "Bu anayasa demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur" denilmiyor mu?

Yazarın Diğer Yazıları