'Devlet şiddeti'nden devletin rektörlüğüne!
Ülkenin en gergin üniversitelerinden biri olan Hacettepe Üniversitesi'ne muhtemelen bu hafta içinde rektör atanacak... Yapılan seçimlerin ardından Yüksek Öğretim Kurumu'nun rektör adayları olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gönderdiği listenin birinci sırasında Prof. Dr. Haluk Özen var...
Gezi olayları sırasında radikal solun ve PKK'nın masum muhalefet hareketine katılarak eylemlerin rengini değiştirdiği sırada pek çok kesim kendi amaçları doğrultusunda direkt ya da dolaylı biçimde bu işlerin içinde yer aldı... Kimileri destek açıklamalarında bulundu, kimileri de fiilen işin içine girdi...
İşte o günlerde Hacettepe Üniversitesi Öğretim Elemanları adına bir destek ve kınama bildirisi yayınlandı... 'Eylemciler' destekleniyor, 'devlet' ise kınanıyordu...
"Biz, aşağıda imzası olan Hacettepe Üniversitesi Öğretim Elemanları en temel demokratik hak ve özgürlükleri şiddet kullanarak engellemeye yönelik iktidar anlayışının ülkemizde yaygınlaştırılmasına kararlılıkla karşı çıkıyoruz" denilerek başlayan bildiri başta gençler ve kadınlar olmak üzere halkın ayağa kalkması talebiyle devam ediyordu...
Yaşananların sorumluluğunun mevcut iktidarda olduğundan hareketle 'direniş' tavsiye ediliyor ve dayanışma komitesi tarafından açıklanan haklı ve meşru taleplerin kabul edilmesi isteniyordu...
Aslında buraya kadar katlanılabilir muhalif ifadeler yer almakla birlikte esas karın ağrısı 'devlet şiddeti' ifadesiyle bundan sonra yer alıyordu... Bildirinin söz konusu sonuç bölümü şöyle: "Temel haklarını, yaşam biçimlerini, çevrelerini ve ülkelerini, insan olmanın gereği olarak onurlu biçimde savunanlara tüm ülkemizde uygulanan devlet şiddetini kınıyor, bütün sorumluların hesap vermeleri gerektiğini kamuoyuna bildirmeyi bir görev biliyoruz..."
***
Bu bildirinin altında şimdi YÖK'ün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a birinci sıradan gönderdiği rektör adayı Prof. Dr. Haluk Özen'in de adı var... 'Devlet şiddeti' gibi âdeta radikal solun sıklıkla dile getirdiği bir kavramla iş tutan birisi o devletin en tepesinden rektörlük bekliyor... İddialara göre etkili Saray bürokrasisinin de bu konuda kendisine referans olduğu iddia ediliyor...
Hacettepe son derece hassas bir üniversite... Radikal solun ve PKK'nın cirit attığı, başkalarına hayat hakkı tanımamak için iş birliği yaptığı ve bu yönüyle de kamuoyunun gündemine çok sık gelen bir üniversite... Henüz iki hafta önce başta ülkücüler olmak üzere, aynı bayrak altında yaşamaktan gurur duyan diğer öğrencilerin de saldırılara maruz kaldıkları Beytepe Kampüsü'ne sahip...
***
Devlete 'şiddet üreten aygıt' gözüyle bakan bir anlayışın bu problemli üniversiteyi nereye götüreceğine dair haklı endişeleri var işin içinde olan herkesin... 'Çözüm süreci'nde ayak bağı olmamak isteyen rektörler ve asayiş anlayışı yüzünden zaten üniversiteler bilimsel niteliklerinden ziyade özellikle 'bölücü terör'le anılır hâle gelmişti... Şimdi bilimsel kimliğe dönmeye ve terörün staj alanı olmaktan uzaklaşıp eğitime ağırlık vermeye ihtiyaçları var...
İşte tam da bu noktada Hacettepe Üniversitesi rektörlüğü meselesi hayatî önem kazanan makamlardan birisi... Dışarıdan sızmalarla yüzlerce PKK'lının eylem koyabildiği bu üniversiteye atanacak rektörün eğitim ve güvenliği at başı götürebilecek çap ve kararlılıkta olması gerekiyor... 'Devlet şiddeti' gibi malum çevrelerin kalıp haline getirdikleri bir kavramın altına imza atan kişi bu vasıflara uygun aday olabilir mi?
Dileriz 'devlet' adına Saray'ı enforme edenler ülkenin ve üniversitelerin ihtiyacı alan gerçekleri aktarırlar... Devleti suçlayıcı bir yaklaşımın rektörlüğe atanması durumunda tansiyonun hangi yönde seyredeceğini bilen aklın burada devreye girmesi icap ediyor...