Devalüasyona ''Çin modeli'' kılıfı!

Türk Lirası''nın değerinin Merkez Bankası''nın faiz düşürme kararlarıyla iki ayda yüzde 40 oranında düşürülmesi, CHP sözcüsü Faik Öztrak tarafından "devalüasyon" olarak nitelendirildi. Tayyip Erdoğan ise ısrarla, "faiz sebep, enflasyon sonuçtur" diyerek ekonomi çarklarını yurt dışından gelen sıcak parayla döndürme modelinden vaz geçtiklerini, üretim ve istihdama dayalı yeni bir modele geçtiklerini söylüyor.

***

Gerçekten yeni bir modele geçiş söz konusu olsaydı, proje, faiz düşürme kararından önce açıklanır, iş dünyası bilgilendirilir ve halk desteği istenirdi.

Anlaşılıyor ki, önce devalüasyon kararı alındı, bunun gereği olarak paranın değeri adım adım düşürüldü. İniş çıkışlardan da vurgun yapanlar oldu.

İktidar irtifa kaybedince de "yeni bir modele geçiyoruz" denildi. Alınan kararların yeni bir ekonomik modele geçiş için değil Türkiye''nin elinde kalan son varlıkların satışını sağlamak adına alıcılar tarafından dayatılan bir ön şart olduğu anlaşılmaya başlandı.

Peki neden satmaları gerekiyor? Çünkü dünyanın önde gelen şirketlerine satış için söz verdiler! Meşruiyetlerini Washington ve Brüksel desteğiyle sağlamak için daha iktidara gelmeden bu sözleri vermişlerdi. "Yatırım Danışma Konseyi" adı altında da kime hangi kuruluşun satılacağı sonraki yıllarda belirlenmişti. Bu toplantılar, "Türkiye''yi paylaşmak" amaçlıydı! Varlık Fonu''nda kurumları toplamak ve zarar ettirmek de bu paylaşım kararlarını hayata geçirmek içindi...

Şimdi satıştan elde edilecek gelirle seçim öncesi geçici bir rahatlama sağlanması hedefleniyor. Tabii bu şartlarda seçimden sonra daha büyük bir kriz gelir...

***

BBC Türkçe''den Özge Özdemir, konuyla ilgili haberinde "Görüşlerini sorduğumuz ABD''deki Carnegie Endowment Asya Programı''nın kıdemli araştırmacısı ve Çin ekonomisi uzmanı Yukon Huang, ''Çin''in geçmişinin ve ekonomik tecrübesinin Türkiye ile hiçbir ilgisi olmaması dolayısıyla bu modelin başarı şansı olmadığını'' söyleyerek sorularımızı yanıtlamayı reddetti." diye yazdı.

Adam, Türkiye''de gerçekte neler olup bittiğini biliyor olsa gerek...

Ayrıca haberde şu ayrıntı da var:

"Çin çok uzun zamandır ihracat ve yatırım odaklı bir ekonomi olmaktan iç tüketim ile büyüyen bir modele dönüşmeyi konuşuyor.

Çin Devlet Başkanı Şi Jinping''in deyimiyle tüketim ile beslenmeyen bir büyüme ''gerçek'' bir niteliğe kavuşamıyor."

***

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç ise devalüasyonun başladığı günden iki ay sonra Türkiye''nin yeni kalkınma modelinin "üretim" üzerine inşa edildiğini belirterek, "Türkiye''nin sürekli ilave dış kaynak sağlamak için ciddi bir ek maliyet ödemesinin artık sonlandırılması gerektiği çok açık. Bununla ilgili bir yol ayrımına gelindi. Belirli bir bedel ödenmesi gerekiyorsa, o bedeli de ödeyip ekonomide yeni bir döneme geçilmesi gerekiyor." dedi.

Avdagiç, devalüasyon uygulamasını yeni bir model olarak anlatırken "İş dünyası olarak hükümetimizin bu süreçte vereceği her türlü desteği, tam kapasiteyle yatırıma ve istihdama çevirmek temel hedefimiz olmalı. İnanıyoruz ki bu geçiş yılının tamamlanmasının ardından 2022''de Türkiye ihracat fazlası veren ülkeler ligine kalıcı şekilde girecek." dedi.

Çin, dünyaya mal yetiştirmek için kendi halkını köleleştirdi. Üstelik Uygur Türklerini de zorunlu çalışmaya tabi tutuyorlar. Gerçi Avdagiç, "iş dünyamız, asgari ücrette enflasyonun üzerinde bir ücret artışı politikasını izlemeli" diyor ama bunun lafta kalacağını kendisi de biliyor. Sadece asgari ücretlilerin değil, bütün çalışanların ücretleri iki ayda yüzde 40 oranında eridi! Buna bir çözüm var mı?

Yazarın Diğer Yazıları