"Bizim en kıymetli hazinemiz" olan gençliği bu yıl da unutuveriyoruz galiba!..
*
Maalesef gençlerimiz millîlikten de...
Eğitimden de...
Millî Eğitim'den de uzak durur oldular.
*
Sahi, Millî Eğitim Bakanlığımız; millî eğitimin ne olduğunu ya da ne olmadığını, 21 yıldır yerleştirememiş olmalı ki -hemen hemen her yeni eğitim-öğretim yılı olduğu gibi- bu eğitim-öğretim yılında yeni bir yöntem denenecekmiş.
Vah benim başıma gelenler!..
*
Sayın Bakan'ın yeni eğitim-öğretim yılı açılışında verdiği mesajında:
"Bireylerin, yaşadığı topluma uyum sağlaması...
Kişilik kazanması...
İyi bir insan ve vatandaş olması...
Nitelikli bir eğitim aracılığıyla gerçekleşir." demiş
*
21 yıldır, bu nitelikli eğitim bir türlü başarılamamış ya, nasıl oldu da başarılamadı, anlamadım gitti.
*
Mesajına şöyle devam etmiş Sayın Bakan:
"Millî Eğitim Bakanlığı olarak; eğitimin yarınları üzerindeki bu güçlü tesirin idrakiyle çalışmalarımızı aralıksız sürdürme kararlılığındayız." demiş.
Demiş de; 21 yıldır nelerin yapıldığını...
Eğitim kalitesinin, 21 yılda nereden nereye geldiğinin açıklamalarını yapmamış Sayın Bakan.
Çünkü 21 yıllık AKP iktidarının, neler yaptığını ve yapamadığını da aziz milletim, Sayın Bakan'ın ağzından duymak isterdi sanırım.
Keşke, onlara da değinmiş olsaydı;
Umut için...
Umutlanmak için dünde yapılanı alkışlasa, yarına dair daha umutvar sözler duyabilseydi aziz milletimiz?
Duyamadı ama!..
*
Anladığım kadarıyla görünen pek de bir şey yok. Oysa bugün AKP, millî eğitimle ilgili pek bir şey yapamamışken, -son on yıldır yaptığı gibi- yine çok şey yapıyormuş algısı oluşturma çabası içinde görünüyor.
*
Sayın Bakan'ın mesajından ben bunu anladım.
Geçtiğimiz yıllarda kaybolduğu gibi bu yıl da o kaybolan gençlere yeni yeni gençler eklenecek gibi görünüyor.
*
Birileri, dünlerde olduğu gibi yine “Hamdolsun, şükrolsun, inşallah" diyerek, hep içi boş umut dağıtırken, yine birileri, yine 10 yıldır olduğu gibi hep hüsranı yaşayacak anlaşılan!..
Bana kalırsa bu yıl da daha en baştan 'Millî Eğitim' sınıfta kalmış gibi görünüyor.
*
Rivayet odur ki ayrıca bu yıl yeni metot olarak, 'Finlandiya Eğitim Metodu' denenecekmiş.
*
Ancak bizim millî eğitimde bir 'Köy Enstitüsü' modelimiz vardı oysa!..
Hem de bize ait.
Yerli ve millî.
*
Hadi, dünlerden bugünlere gelişim gösterdik diyelim, -ifade size banal gelmesin diye söylüyorum- siz de buna 'Köy Enstitüsü Modeli' demeyin de 'Şehir Enstitüsü Modeli' deyin.
'Köy Enstitüsü' programının 'Şehir Enstitüsü'ne uyarlanışı olsun, mesela.
*
Biz, bizim modelimizi yıllar önce zaten uygulamışız.
Yeter ki o ruhu önce bakanlık, sonra da öğretmenlerimiz içselleştirsin.
O zaman hiç meraklanmayın gençlerimiz bunu hemen içselleştirir.
*
"Çözümü başka yerlerde aramasak" diyorum.
Çünkü sorun bizde ise -ki bizde- çözümü de bizde olduğu kesin.
Yanılmıyorum
