‘Cumhuriyeti kuran parti’’Cumhuriyeti vuran parti’ye mi dönüşüyor?.

“Tayyip Erdoğan düşmanlığı, PKK dostluğuna götürüyorsa, burada düşünmek gerekmez mi?”

Bu çok çok hayati soruyu soran kişi İhsan Özkes... Belli ki, CHP’den istifa gerekçelerinden birisi partide gördüğü bu anormallik... Özkes devam ediyor mesajında: “Ne Apo posterleri arasında yürüdüm, ne Ramazan’da mübarek aylara dil uzatılan pankartlar ve kabul edilemez görüntüler arasında tomaya çıktım...”

‘Kaçırılma senaryosu’yla dağdaki PKK’lı ‘iyi çocuklar’ın reklamını yapan CHP milletvekilinin parti disiplinine sevk edilmediği yerde, Apo posterleri arasında bağıra çağıra eylem yapan milletvekilleri de hoşgörüyle karşılanacaktı elbette!..

‘Cumhuriyeti kuran parti’nin şimdi ulaştığı aşamaya bakın... Güvenlik güçlerinin operasyonlarından rahatsız, faili meçhul kalan olaylarda ‘PKK izi’ değil, ‘devlet’ parmağı arayan, PKK’nın sivil kanadıyla işbirliğinin kapılarını zorlayan ve buna yanaşmayanları da suçlayan parti!..

* * *

Üniter devleti CHP kurdu ya... Bugün bir kişi “CHP tek başına iktidar olursa, üniter yapı bugünkünden daha sağlam hâle gelir” diyebiliyor mu? Bu maalesef denilemez ama genel affın çıkacağını bilebiliriz... Zaten 2010 referandumu için Tunceli’de kürsüye çıkan Genel Başkan bunu rahatlıkla dillendirebilmişti... Eh o genel affın da önceliği, tereyağına patates karıştıran üç kağıtçılar değildi tabii ki!..

Cumhuriyet ‘en hassas’ mevziden vuruluyor ve artık yönetimde ‘fonu tamamlama’ unsuruna dönüşen samimi ulusalcılar bunu seyretmekten başka bir şey yapmıyor, yapamıyor... Tayyip Erdoğan düşmanlığını zırha dönüştürerek HDP’yle koalisyon için bu denli çırpınan ve ‘MHP neden yok?’ şeklinde akıllara ziyan isyan ederek sağlıklı değerlendirme kudreti taşımadığını gösteren bir partiden söz ediyoruz...

Şayet AKP-CHP koalisyonu gerçekleşirse, bu koalisyonda CHP ağırlıklı olarak kimi temsil edecek? Kendisine oy veren tabanı mı, yoksa ‘partisi dışarıda, kendisi koalisyonda’ HDP’yi mi? PKK terörüyle arasına mesafe koymayan ve asla kınamadığı gibi ilişkisini gizleme ihtiyacı bile hissetmeyen HDP’yi CHP yönetimi gözünde bu kadar meşru ve saygıdeğer hâle getiren nedir?

Kimse oy geyiği yapmasın... Bir seçim çevresinde 1350 oyun tamamının aynı parti veya kişiye çıkması Kuzey Kore’de bile mümkün değilken, diğer partilerin sandık görevlilerinin oyunun bile tek partide toplanmış olması ‘demokratik olgunluk’la açıklanamaz herhalde!.. Farzedelim ki, şakaklara silah dayanmamıştı ve hepsi rızayla alınmış oydu, bu durumda AKP yüzde 50’lere vururken ve ‘sandığı her şeyi çitileme aracı’ gibi sunarken haklı mıydı?

Elbette HDP oylarının tamamı ‘silah baskısı’yla açıklanamaz... CHP’nin Genel Başkan Yardımcıları ve Meclis Başkan Vekili bile kendi partisine değil HDP’ye oy vereceğini/verdiğini gururla itiraf ederken bu tespit eksik kalır!.. Oy vermekle yetinmeyenler ve bunu açık açık ilân edenler varken oy toplamada ‘PKK silahının yalnız kaldığını zannetmek’ bizim cehaletimizi ortaya koyar sadece!..

* * *

Kabul edelim ki ‘ideolojik dayanışma’ ruhu içinde güzel bir takım oyunuydu ve sonuç alındı... Ama bitmedi, devamı arzulanıyor... O yüzden İhsan Özkes’in “Tayyip Erdoğan düşmanlığı, PKK dostluğuna götürüyorsa, burada düşünmek gerekmez mi?” isyanını anlamak gerekiyor...

‘Ölüm’le ‘sıtma’ arasına sıkıştırılmış bir politik tercih, 13 yıllık AKP iktidarını değil, Türkiye Cumhuriyeti devletini kemiriyor... Sadece Erdoğan karşıtlığına oturtulmuş strateji her türlü işbirliğini ‘meşrû’kıldıkça, ne Erdoğan zayıflıyor, ne de devlet paçasına yapışmış problemlerden kurtulabiliyor...

Sormuştuk: “CHP yönetiminin açılım sürecine bakışında AKP’den farkı nedir, yetersiz bulmaktan başka? Bölgeden ‘ilk tasfiye edilen parti’ olmasına rağmen CHP’nin bu politikada ısrar etmesi ilginç değil mi? ‘Yeni CHP’, ‘kurucu CHP’yle varsa hâlâ kalan benzer taraflarından rahatsız ama bunu itiraf etmeyi siyaseten doğru bulmayan bir CHP...”

Özkes’in ‘PKK dostluğu’ çok ağır bir itham... Peki haksız mı? Ona da parti yönetimi cevap versin...

* * *

Çok kötü bir ironi bu; ‘cumhuriyeti kuran parti’yle o cumhuriyet arasında, çok kötü bir ironi...

Yazarın Diğer Yazıları