''Çöp Adam Savaşları'' ve kapitalizm kenesi!

İstanbul''da üç aydır valilik talimatıyla "çekçekçi avı" yapılıyor! 23 Ağustos''ta Bakırköy ve Ümraniye ilçelerinde yapılan denetimlerde, çekçek olarak tabir edilen 650 atık toplama aracı ve 10 plakasız motosiklete el konulduğu, 141''i yerli, 145''i yabancı uyruklu olmak üzere toplam 286 şahıs hakkında işlem yapıldığı açıklandı.

Buna karşılık Sultangazi''de kağıt toplayıcıları, belediyenin başlattığı proje kapsamında, geri dönüşüm sistemine dahil edildi. "Toplama- Ayırma Lisansı" bulunan geri dönüşüm firmasıyla birlikte hayata geçirilen proje çerçevesinde, 87 kâğıt toplayıcısı 23 araçla çalışmalara başladı. Sokak toplayıcılarına, tek tip elbise giydirildi ve her birine görev kartı verildi. Atık toplama araçları ise GPS ile takip ediliyor!

***

İstanbul valiliği son üç aya kadar çekçekçilere neden müdahale etmemiş de aniden bu çalışmaların "izinsiz, ruhsatsız" olduğunu, "çevre ve halk sağlığı sorunlarına ve haksız kazanca yol açtığını" fark etmiş?

Çekçekçiler adına konuşan, atanamayan biyoloji öğretmeni Mahmut Aytar, "İstanbul''un lağım ve kanalizasyon sularının yeterli arıtma sağlanmadan Marmara denizine bırakılması, araçların egzoz gazları, çarpık kentleşme, endüstriyel atıklar gibi birçok faktör çevre kirliliğinin asıl nedenidir. Yabancı uyruklu kişileri ise ülkemize biz çağırmadık" diye konuştu.

Ümraniye''de bir araya gelen çekçekçiler ise baskınların perde arkasında, faaliyete geçmeye hazırlanan 2 atık ayrıştırma tesisinin olduğu görüşünde.

***

Çevre Bakanı Murat Kurum, denetimlerin atık toplayanlara yönelik değil "Tehlikesiz Atık Toplama Belgesi" almış olmasına rağmen, ilgili belediyeden "İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı" almamış tesislere yönelik olduğunu belirtti.

Sorun buysa neden hepsine ruhsat vermiyorlar?

Bu arada İbni Haldun Üniversitesi''nde rektör danışmanı olarak görev yapan Hakkı Öcal, "Çöp toplayan bireyler insandır; yaratandan dolayı severiz. Ama yaptıkları iş asalaklıktır; onu da ancak asalak savunur." diye bir mesaj paylaştı.

Aslında toplum hayatında herkes birbirinin emeğinden geçinir. Yani rektör danışmanı da olsanız, gazeteci, hâkim-savcı, polis, vali, kaymakam, milletvekili, bakan, çiftçi, esnaf, işçi, iş insanı veya serbest meslek sahibi de olsanız durum değişmez. Dolayısıyla çöp toplama işi de en az diğer işler kadar önemlidir!

Öyleyse sorun nedir?

Konuyla ilgili bir makale yazan Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan''ın şu yaklaşımına dikkat ediniz:

"Bütün kayıt dışı sektörlerde olduğu gibi burada da bir mafyatik mesele var.

Denemesi bedava. Alın bakalım elinize bir üç tekerlekli araba da hurda toplamaya çıkın Üsküdar''da. Yediğiniz dayak yanınıza kâr kalır."

***

Diğer taraftan, telefonla da oynanabilen "Çöp Adam Savaşları" diye bir bilgisayar oyunu var. Çöp adamlar savaşında kural öldürmektir! Pasif kalırsanız siz ölüyorsunuz. Bunun için öldürmeniz gerekiyor!

Çöp savaşlarında ise küçük işletmeleri yok edecekler, yani öldürecekler ki büyükler kazansın. İstanbul gibi bir şehrin katı atıkları, artık geri dönüşüm merkezlerine gidiyor. Yani bu alanda büyük bir rant söz konusu. Öyle ki Türkiye''nin atıkları yetmiyor, dışarıdan atık ithal ediliyor. Belediyeler, çöp toplama işlerini şirketlere veriyor. O şirketler de parayı, atıkları satarak kazanıyor... Bu sebeple küçük atık depolarının ortadan kaldırılması gerekiyor! Birileri, Çöpçüler Kralı olmaya karar vermiş bir defa... Kapitalizm işte böyle bir düzen... İnsanın atığını bile sömürür... Kene gibi... En büyük asalaklar ise paranın değeriyle oynayarak cebinizdeki parayı çalanlardır.

Yazarın Diğer Yazıları