CHP’ye kurulan Bekaroğlu tuzağı!
CHP’de kurultay öncesi başlatılan ulusalcılık tartışması, turnusol kağıdı gibi herkesin rengini belli etti. CHP’nin tarihi kökleri ile hiçbir ilgisi bulunmamakla birlikte CHP milletvekili sıfatı taşıyan bazıları, “Hem solcu hem ulusalcı olunmaz” diye çıkış yaptı! Bu görüşte olanlar, solcuların milliyetçi olmasından korkanlardır. Bu korkunun sebebini yaklaşık dokuz yıl önce Hanefi Altaş incelemişti:
“Solcularımızın nihayet onlarca yıl süren uykularından uyanıp Türk olduklarını anımsamaları, bunları müthiş derecede rahatsız ediyor. Ulusalcı duyarlılığa sahip bir sol işlerine gelmiyor. Onların da, Batılı efendilerinin de!
Bugün Türk olmanın ve Türk olmamanın ne anlama geldiğini çok geç, ama pek ağır bedeller ödedikten sonra kavramış bir Türk solu var. Özetle şu ortak sonuca varıyorlar:
’Solun başarısızlığının en genel ve temel sebebi, tarihsel köklerimizden kopmamız ve aidiyet duygusunu yitirmemizdir. Solun Türk toplumuna, kendisini vatansız ve kozmopolit bir nitelikte sunmuş olmasıdır.’
Türkler, bugün sağcısıyla solcusuyla aynı ulusun çocukları olduklarını ve uğradıkları bütün haksızlıkların arkasında yatan bütün sebeplerin gerisindeki tek sebebin ‘Türk’ olmaları gerçeğinden ibaret olduğunu anlamış ve kavramış bulunuyor.”
***
Yine kurultay tartışmaları arasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Saadet Partisi eski Milletvekili ve Has Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu’na parti meclisi üyeliği teklif ettiği ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu’nun rakibi Muharrem İnce de “Ben Cumhurbaşkanı adayı olarak Mehmet Bekaroğlu’nu önermiştim” dedi!
Son genel seçimlerde CHP’yi takip ettiğim için, başta Kemal Bey olmak üzere CHP yöneticileri ile diyaloğum iyidir. Ancak dost acı söyler misali CHP’nin bu tür kadrolaşmalar sonunda kendi köklerinden tamamen uzaklaşmakta ve küçülmekte olduğu uyarısını yapmak zorundayım.
CHP’ye bir operasyon yapılacağını ve o sırada parti ile hiçbir ilişkisi bulunmayan Sezgin Tanrıkulu’nun genel başkan yardımcısı olacağını bir gazeteci olarak, bu olay gerçekleşmeden tam bir sene önce duymuştum. Yani bu olay Baykal’ın indirilmesi ile birlikte planlanan büyük bir operasyondu!
CHP’ye operasyon üzerine operasyon yapılıyor. Mesela Atatürk’ün partisine davet edilen Mehmet Bekaroğlu’nun Atatürk’e hakaret eden bir kişi olduğu biliniyor!
***
Ayrıca geçen yıl “Din makyajlı etnik strateji” başlıklı bir yazı yazan İstanbul Barosu Genel Sekreteri Av. Hüseyin Özbek, “Sol yapılanmalarda emek yanlısı, antikapitalist tutumun yerini etnik söylem ve tavır almaktadır. Sonuç olarak, hareket çıkış ideolojisine ve hedeflerine yabancılaşarak kitle tabanını da kaybetmektedir” demiş ve 24 Kasım 2013 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde “Lazca Eğitim İstiyoruz” başlığıyla çıkan haberden alıntı yapmıştı:
“Türkiye’deki Lazlar, çatı kuruluşu olarak Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu başkanlığında Laz Enstitüsü kurdu. Bekaroğlu Lazların taleplerini ’Yer adlarının iadesi, Lazca’nın ana sınıfından lisans üstü eğitime kadar eğitim dili olması’şeklinde sıraladı. Caddebostan Kültür Merkezi’nde bir araya gelen Lazlara, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da destek vererek, ‘Sizi damdan düşenler anlar. Biz de damdan düşenlerdeniz’ dedi.”
Ev sahibi ile konuk milletvekilini Laz Enstitü’sünde bir araya getiren etnopolitik paydanın şifreleri ikilinin siyasal geçmişlerinde saklı. (Her ikisi de siyasal İslamcı)
Siyasal dinci söylem, Türk milletinin derin bilinçaltında yaşattığı ulusal kodları unutturmakta, ortak ideallerin, yön duygusunun, geleceği müştereken inşa etme iradesinin yok olmasına sebep olmaktadır. Soyut bir ümmet kardeşliği söylemiyle millet gerçekliği tahrip edilirken, açılım hipnozuyla toplumsal bilince kısa devre yaptırılmakta ve dam arkadaşlarının maskelerini birer birer çıkardıkları görülmektedir.