Türk Silahlı Kuvvetleri Kandil'e hava operasyonu düzenliyor... "Siviller vuruldu" diye ilk yaygarayı koparan parti CHP... TSK'nın operasyon sonrası açıklamasında 'terörist' dediklerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu 'sivil' nitelemesi yapıyor... Zergele köyündeki durumla ilgili bir de tehdit savuruyor: "Talimatı verenler savaş suçu nedeniyle yargılanacak ve kaçacak hiçbir yerleri olmayacak!"
Belli ki, Türkiye'yi ve terörle mücadele edenleri uluslararası alanda zorda bırakma stratejisi... Muhalefeti ANF'yle aynı ağıza getirerek, terörle mücadeleden 'savaş suçlusu' çıkarma taktiği...
***
Aradan bir hafta geçiyor... Tunceli bölgesinde terörist saldırılar artınca tedbir amaçlı 'özel güvenlik bölgeleri' ilân ediliyor... CHP hemen rahatsız oluyor ve bölgeye heyet göndererek, yaptığı incelemeler ve görüşmeler sonucunda bu uygulamanın derhal kaldırılması için kamuoyu oluşturma çalışması başlatıyor...
***
On gün önce Hakkari Yüksekova'da sokağa çıkma yasağı ilân edildi... Hendeklerin kapatılması ve mayınların temizlenmesi için başka çare kalmamıştı... İlçe nereden ateşin geleceği belli olmayan bir yapıya kavuşturulmuştu... CHP sokağa çıkma yasağından da rahatsız olmuştu... Fikri Sağlar başkanlığında bölgeye heyet gönderildi... Daha önce ilçeye giremeyen HPD'li milletvekilleriyle birlikte ilçeyi dolaştılar... İlçenin 'özyönetim'inden 'devletin halka karşı nasıl operasyon yaptığına' dair bilgiler aldılar, suçluyu buldular!.. Bu arada 'özyönetimciler'in taziye çadırlarını ziyaret ettiler...
***
Muş Varto... PKK'nın özel seçtiği ilçelerden birisi... Büyük olaylardan sonra CHP derhal Varto'da da sahaya indi... İncelemelerden ve görüşmelerden sonra yapılan açıklamalarda PKK'yla ilgili tek bir kelime yok... Varsa yoksa 'provokasyon'!.. Var olan Dolmabahçe mutabakatının bozulması!.. Yoksa 'barış' hâkimmiş!..
Şu da Varto temasları sonrasında CHP'nin resmî internet sitesindeki değerlendirmeden anlamlı bir kesit: "7 Haziran seçimlerinden sonra sonuçları beğenmeyenler tarafından terörün bilerek ve isteyerek tırmandırıldığı, halkın adeta cezalandırıldığı ve bu olayların 1 Kasım seçimlerine hazırlık olarak algılandığı ifade edildi. İktidarı kaybedenlerin Varto'da yaşanan şiddet olaylarında sorumluluğu olduğunun altı çizildi..." Dedik ya, PKK'yla ilgili tık yok...
***
Önceki gün bir başka skandal Mardin'de yaşanıyor... Belli ki, CHP yöneticilerini ve milletvekillerini bölgedeki 'hava değişimi' kötü çarpıyor... Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, 'yaşanan olaylar ve can kayıpları nedeniyle bölge insanının hassasiyetini anlamak' için gittikleri Diyarbakır ve Mardin'de tuhaf şeyler söylüyorlar... CHP'nin teröre yaklaşımındaki gariplik Erkek'in açıklamasında pik noktaya tırmanıyor... CHP Çanakkale Milletvekiline göre "Biz kardeşsek, sınırımızda başkası olacağına PYD olsun. Bizce hiç sakıncası yok"muş!..
PKK ile PYD ilişkisi gizlenme ihtiyacı duyulan bir ilişki değil... PYD doğrudan PKK'nın Suriye kolu... Ülkemizin her yanına PKK'nın katlettiği asker, polis ve sivil cenazesi yağarken bir CHP milletvekili bizi 'kardeş' ilân ediyor ve "Başkası olacağına, sınırımızda PYD olsun" diyebiliyor... Daha önce "YPG terörist örgüt değildir, onlar vatanlarını savunuyor" diye buyuran ağzın CHP'deki makamını düşündükçe, şimdiki sonuç nasıl da sıradanlaşıyor....
***
CHP gittikçe 'nöbetçi HDP' kimliğine kavuşmak üzere... HDP'nin yetişemediği yere yetişiyor, onun söylemeye cesaret edemediğini söylüyor... AKP'yle mücadelesi neredeyse 'terörle mücadele edenler'le mücadeleye dönüşüyor...
Mevcut CHP, kendi 'Atatürkçü' raconunu ve 'Cumhuriyeti kuran parti' kimliğini kemirdikçe kemiriyor... AKP'yi yenme hırsı, neredeyse her şeyi meşrû hâle getiriyor... Bu tavrın da AKP'ye yarayabileceğini fark etmeye yarayacak 'değerlendirme gücü'nü gittikçe yitiren, üstelik çoğunluğu oluşturan mâkûl ve millî düşünce sahibi CHP'liler bu süreci seyrediyor ne yazık ki...
***
PYD veya onu ayakta tutan insanlar, bu cumhuriyeti kuran ve yaşatmak için can verenlerle kardeşse, PKK'nın katlettiği asker, polis ve siviller ne o zaman?
