Çatı Aday’ın seçilme kriteri!
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için “Çatı Aday” konusunda hemfikir oldukları anlaşılan Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinde bir başka konuda daha benzerlik var.
Kılıçdaroğlu, iki ayrı temas sırasında önce “Halkın önüne çıkardığımız cumhurbaşkanı adayının seçildikten sonra herkesin, ‘evet bu benim Cumhurbaşkanım olabilir’ diyebileceği bir aday çıkarmak istiyoruz. Toplumsal uzlaşmadan aradığımız budur. Bir cepheleşme anlayışı doğru değildir” diye konuştu, ardından “Adayın toplumda yeni çatışma kültürü oluşturmaması gerekiyor. Bir cepheleşmeden yana değiliz. Büyük bir toplumsal uzlaşma ile adayımızı belirleyebiliriz, en büyük arzumuz bu” dedi.
Bahçeli de “MHP, Türkiye’de istikrar istiyor. MHP, Türkiye’de kutuplaşma, kamplaşma, ayrışmayı düşünmüyor. MHP, gerilim stratejisi ile kutuplaşma ve kamplaşmanın perçinlenmesi ve katılaşmasını düşünmemektedir” diye benzer bir açıklama yaptı.
***
Peki, CHP ve MHP seçmeni ile birlikte AKP seçmeninin bir kısmının da oy verebileceği bir aday, hangi özelliklere sahip olmalıdır?
Zannedildiği gibi, artık “merkez sağ oylar” diye bir seçmen kitlesi yoktur. Dolayısıyla eski merkez sağdan bir aday gösterilirse Tayyip Erdoğan karşısında hiçbir şansa sahip olamaz.
Peki o halde kriter ne olmalıdır?
Ben öteden beri, yazılarımda ve televizyon konuşmalarımda, AKP’nin Türkiye’yi BDP ile bölünmeye götürmesinin, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde işlenmesi gereken ana mesaj olduğunu, adayın da Cumhuriyetin kuruluş felsefesine sahip çıkmak konusunda hassas bir kişi olması halinde, bu mesajla birlikte, AKP seçmeninden de oy alınabileceğini söylüyorum.
Haluk Dural da son makalesinde, “Ortak Çatı adayını, seçimler sonrasında bekleyen en yakıcı konu, PKK’nın özerklik açıklaması, Türkiye’nin ABD’nin talebi doğrultusunda parçalanma ve bunun karşı tepkisi olarak bir iç savaşa sürüklenmesidir. Bu itibarla, AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan’a karşı yürütülecek olan kampanyada sadece bu konu işlenmeli, AKP’nin oy tabanındaki Atatürk ve Cumhuriyet ile barışık muhafazakâr ve demokrat kesimlerin vatanseverlik duygularına hitap edilmelidir” diyor.
Dural’a göre “Bu özelliklere sahip ‘Çatı Adayı’, CHP+MHP ve diğer Atatürkçü kesimlerden oy almasının yanında, AKP oylarının yüzde 30’unu oluşturan ve 1950’den beri CHP ve soluna oy vermeyen, DP-AP-DYP-ANAP çizgisinde olan, Atatürk ve Cumhuriyetle barışık ama muhafazakâr ve demokrat kesimlerin oylarının da en az yarısını alabilir.”
***
Dural, “Çatı Adayı, siyasi ikbâl beklentisi, yani seçimi kaybettiğinde, CHP veya MHP’ye genel başkan olma beklentisi olmayan, birleştirici ve kucaklayıcı bir kişi olmalıdır” derken de CHP ve MHP’nin hassas olduğu bir konuya temas ediyor.
Bahçeli de zaten “Oluşturduğumuz isim MHP’nin olmazsa olmaz adayı ve ‘ondan başkasına oy vermeyiz’ mantığı ile şekillenmiş bir aday olmayacaktır. Daha doğrusu partimizin bu yönüyle adaydan ziyade bizim değerlendirmelerimiz ile layık gördüğümüz bir şahsiyeti, Türk milletine, siyasi partilerimize ve sivil toplum kuruluşlarımıza önerilen bir isim olarak düşündüğümüzü ifade etmek isterim” diyor ki bu sözlerinden, gösterecekleri adayın MHP dışından olacağı anlaşılıyor.
CHP ve MHP’de çok değerli isimler var ama iki büyük partinin içinde olmayan isimlere bakıldığında, milliyetçi, maneviyatçı olmakla birlikte Cumhuriyet değerlerine de samimiyetle sahip çıkan isimlerin şansı artıyor.