Büyük hesaplaşma Medya ve TSK!
Türkiye’nin üniter ve laik yapısı dış dayatmalarla değiştirilmek istenmektedir ve bunun önündeki en büyük engel Türk Silahlı Kuvvetleri’dir.
Türkiye’nin ulus devlet yapısı çözülmek isteniyor. Bunun için gereken bütün yasal düzenlemeler TBMM’den geçmiştir. Son noktayı Anayasa’nın başlangıç ilkelerini ve değiştirilemeyecek maddelerini değiştirebilir miyiz diye denediler ama şimdilik durdular. Türkiye ekonomisinin bütün ağırlıkları da yabancıların eline geçmektedir. Siyaseti ve kültürü ekonomi belirlediğine göre, bir süre sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hiçbir dayanağının kalmaması hedeflenmektedir.
Tekelleşmeler her sektörde yaygınlaştığı için, bakkallar dahil küçük esnaf ortadan kalkmak üzeredir. Medya, ahlaksızlığı meşrulaştırmıştır.
***
Genelkurmay Başkanları, kuvvet komutanları her dönemde
“Cumhuriyetin kuruluşunu sağlayan milli mücadelenin iki temel hareket noktası vardır. Birincisi bağımsız müstakil üniter devlet, ikincisi laik devlet esasıdır. Bu iki prensipten ödün verilemez. Türk ordusu varoldukça hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti devletini Atatürk’ün gösterdiği çağdaşlaşma yolundan döndüremeyecektir” şeklinde açıklamalar yapmıştır.
Fakat, devlet bürokrasisi milli değildir. Ekonomide ve medyadaki yabancılaşmaya seyirci kalınmıştır. Üstelik Türk medyasında yabancı gizli servislerin yönlendirmesi ile yayınlar yapılmaktadır ve bu durum herkesin malumudur. Yabancı ülkeler için casusluk yapmanın her ülkede ağır bir bedeli vardır, Türkiye’de ise Türkiye aleyhine çalışmak serbesttir, gelir ve şan şöhret sağlar! Ticaret, bilgi ve medya orduları ile Türkiye işgal edilmektedir ve bu işgale karşı direniş zayıftır. Bunun sebebi saldırıların çok kurnazca düzenlenmiş olmasıdır.
Türkiye üzerinde gizli emelleri olanlar ve onların içerideki aleni casusları o kadar da beyinsiz değildir. Zaman zaman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelmiş olmaları da işin sonuna geldiklerine inanmalarındandır. Türkiye büyük bir hesaplaşmaya doğru sürüklenmektedir. Acil çözüm, kim olduklarına bakılmaksızın, casuslara casus muamelesi yapmaktan ibarettir. Gerisi gelir.
***
Türkiye, içerde güçlü durmazsa, dış meselelerini çözümleyemez. Ekonominin ve medyanın mevcut yapısı ise Türkiye’yi yıkıma doğru sürüklemektedir.
Medya genel olarak milli birlik ve beraberliği geliştirmeye değil, ülkeye çözmeye hizmet etmektedir. Ekonomi zaten çözülmüştür.
Dünyanın en büyük meyde tekeli Murdoch ve benzeri şirketler, TGRT’den sonra Sabah ve ATV’yi de satın almaya çalışmaktadır. Yani medya kelimenin tam anlamıyla satılmış medya haline gelmektedir. Medya, TSK ile halkın arasına girmek için de kullanılmaktadır. Böyle bir tablo daha ne kadar devam edebilir. Yeni ekonomik yapı ve medya kadroları ile bütün halkın TSK aleyhine çevrilmesi mi bekleniyor?